English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yazar

Yazar traducir francés

8,600 traducción paralela
Yazar mısın? Günlüğe falan?
Tenais-tu un journal?
Bunları günlüğüne yazar mısın?
Tenais-tu un journal là-dessus?
Kendini yazar sanıyorsun.
Vous pensiez que vous étiez un écrivain.
Büyük yazar Bay Chambers.
M. Chambers, le grand écrivain.
Asıl yazar olan, zeki oda arkadaşım da kim biliyor musun?
Qui était mon colocataire, le concepteur principal de génie?
Hem de hemen yazarım.
Je peux le faire dès maintenant.
Geçen bahsettiğim yazar vardı ya, arkadaşım Ellison Oswalt.
L'écrivain, Ellison Oswalt, c'était un ami.
- Bu bir yazar tıkanması mı yoksa...
C'est la page blanche?
Çok kolay etkilenen biriyim, reddedildiğime göre yazar olamayacağım gibi
Je suis très influençable, je me dis que du coup, je peux pas être écrivain.
Belki başka bir şey yazarım ve onu gönderirim.
Je vais peut-être leur en déposer une autre.
Lee bir gazeteci, ve dövüş sanatları hakkında kesin bir yazar.
Lee est journaliste et aimerait beaucoup à © crire un article à propos des arts martiaux.
Aynı zamanda Wing Chun dövüşçüsüyüm. Benim hakkımda da yazar mısın.
J'ai vu le kung fu d'Ip Man et ce n'est pas le Wing Chun authentique.
İyi de ben yazar değil bir okurum.
J'aime lire, ça ne fait pas de moi un écrivain.
Aylık ücret 20 dolar. Sana bir program yazarım, müsait olunca sana da bakarım.
Pour 20 S par mois, je peux te donner des exercices, et voir où t'en es.
- GD YAZAR BAŞYAPIMCI ) Konuyu tartıştığımız zamanlarda ortaya bir fikir çıkaramamıştık.
Nous n'avons jamais pu émettre d'idée chaque fois qu'on y réfléchissait...
- ABC DİZİSİ THE GOLDBERGS'ÜN YARATICISI Bir yazar olarak, böylesini yazmayı çok istersin.
À titre de scénariste, on rêve d'écrire un tel scénario.
( ROBERT ZEMECKIS - GD YAZAR YÖNETMEN ) Yine de bu...
Robert Zemeckis scénariste et réalisateur
Bir yazar olarak ne dahiyane bir yaratıcılık.
Quelle brillante explosion de créativité pour un scénariste.
Aaron, senin harika olduğunu düşünüyorum.. .. ama ben bir yazarım.
Aaron, je te trouve génial, mais je suis journaliste.
Senin yazarınım. Konum sensin. Şu andan itibaren profosyonel gibi devam etmeliyiz.
Tu es mon sujet, et ça devrait rester professionnel entre nous désormais.
Ve on sekiz yıl sonra çocuk gelir... Ve senin nasıl bir pislik olduğunu anlatan bir kitap yazar.
Dix-huit ans plus tard, le jeune écrit un livre pour révéler que tu as été un vrai con.
Hatta daha ileri gidip en değerli yazarımsın bile diyebilirim.
Je dirais même que tu es ma plus précieuse collaboratrice.
Günümüz dergi reklamcılığının babası olan "Printers'Ink" te, ünlü bir yazar, Ernesto Elmo Calkins, telif hakları konusunda büyük bir üstat,
Il y a un article paru dans le magasine Printers'Ink qui était la principale revue spécialisée sur la publicité de son époque, par un célèbre rédacteur publicitaire, appelé Earnest Elmo Calkins, c'était un vieux monsieur connu pour son art d'écrire des slogans publicitaires.
Rumi şöyle yazar : " Kalbinizde, yakılmaya hazır bir mum vardır.
Rumi écrit : " Il y a une chandelle dans votre cœur qui attend d'être allumée.
- Doktor Watson! Evet, yazar oydu.
C'était en effet le Dr Watson.
"Yazar haklarının uzun süreli savunucusu, senaryo yazarı Dalton Trumbo bu partiye 1943'te üye oldu."
Le scénariste Dalton Trumbo, éternel défenseur des droits des travailleurs, devient membre du Parti en 1943.
Tabii ya, tam da yazar aramızdayken.
- Désolé, Sam. Il fallait que ça arrive le jour où l'auteur est parmi nous.
Senaristler yazar, işçiler seti kurar.
- Les histoires que j'écris, on les tourne bien quelque pari, non?
Hollywood. En meşhur köşe yazarı Hedda Hopper'ın ofisindeyiz.
- Des nouvelles de Hollywood, avec la chroniqueuse vedette Hedda Hopper.
İşte, Çifte Tazminat filminden aktör Edward G. Robinson. Ve bu da, yazar Dalton Trumbo.
On reconnaît l'acteur Edward G. Robinson, vedette d'assurance sur la mort.
Böylece dünyanın en çok kazanan yazarı olacaksın.
Et du même coup, le scénariste le mieux payé du monde.
- Yazar olduğunu duymuştum.
- Je croyais que t'écrivais des films.
Dikkatli olmasam ne yazar.
Que se passera-t-il si je fais pas attention?
- Bay King, ben senaryo yazarıyım.
- Monsieur King, je suis scénariste.
Ben yazarı bulup onunla çalışacağım.
Je trouve le scénariste et je travaille avec lui.
Şimdi beş iş ve beş yazar daha almakta özgürüm demek.
- Oh, non, maintenant, je vais trouver cinq autres boulots et cinq autres scénaristes.
Siz de beş iş ve beş yazar daha alırsınız. Bu böyle devam eder.
Vous aurez tous cinq boulots de plus et cinq scénaristes de plus et ainsi de suite.
Bu yüzden yazarım.
- Eh bien, j'ai cru que... je suis quand même un auteur.
Eğer yazarının garip durumu birkaç soru doğurduysa, daha da iyi.
Et si les circonstances nébuleuses entourant sa création suscitent la curiosité, c'est encore mieux.
20 milyon Amerikalı açık ve net diyor. Tek bir yazarı kovmazsan, filmimize bilet almayacaklarmış.
Vingt millions d'Américains nous disent très clairement qu'ils n'achèteront jamais de billet pour aller voir notre film si tu ne vires pas un seul auteur!
Kirk Douglas oynuyor ve Dalton Trumbo da yazarı.
Il met en vedette Kirk Douglas et il a été écrit par Dalton Trumbo.
Eğer üzerinde başka yazarın adı varsa, inanmayın.
Si vous voyez un autre nom que le sien, ne vous méprenez pas.
- Yazar mısınız siz?
Vous êtes écrivain?
İki harika şarkıcı-söz yazarı tarafından yapılmış iki harika albüm.
Deux albums géniaux écrits par des géniaux auteurs-compositeurs.
İtfaiyeci olmak istiyorsan, itfaiyeci ol. astronot yada oyun yazarı ol.
Si tu veux être pompier, sois pompier ou un astronaute, ou un dramaturge.
Bir balerin astronot ya da oyun yazarı olamam.
Je ne peux pas être une ballerine, un astronaute, ou un dramaturge.
- Yazar.
L'auteur.
Sana çek yazarım.
Je peux vous faire un chèque.
- Yazar mısın?
- T'es écrivain?
"Yazar : Ian McLellan Hunter."
Écrit par Ian McLellan Hunter et John Dighton
Hayır, kesinlikle söz yazarı değilim ama üniversitede şiir sanatı okudum yani bu da aynı şey. Hayır.
- Non.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]