English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yazıyorum

Yazıyorum traducir francés

3,009 traducción paralela
Eddie "Hepsini ben yazıyorum ama." diye cevap verir.
Et Eddie peut dire : "C'est moi qui compose tout."
"Sevgili Bay Clarke bu mektubu vatana ihanet suçunuz için olan mahkumiyetinizin temyizi için avukatlığınıza devam etmeyeceğimi bildirmek için yazıyorum."
"Cher M. Clarke, " je vous informe que je ne ferai pas appel "à votre condamnation pour trahison."
Deneme yazıyorum.
Non, un essai.
Her yerde yazıyorum.
J'écris partout.
Çok geç olmadan gerçekleri size anlatmak için yazıyorum.
J'écris pour vous dire la vérité, avant qu'il ne soit trop tard.
Size yazıyorum çünkü çok hastayım. Atlatabileceğimi sanmıyorum.
Je vous écris aujourd'hui, car je suis gravement malade.
Şuraya yazıyorum Kevin, Bram eşcinsel değilse ben de ip atlayan bir sirk maymunuyum.
Je te jure, Kevin. Si Bram n'est pas gay, moi, je suis un singe de cirque.
Ama yazıyorum da.
Mais je sais écrire.
Ben de. Mektuplar yazıyorum.
Moi aussi j'écris des lettres.
Bir süredir yazıyorum.
J'ai beaucoup écrit ces derniers jours.
Şimdi de sana yazıyorum.
Et maintenant je t'écris à toi
Oturup bir şeyler yazıyorum.
Je m'assois dehors, et j'écris des trucs.
Yazıyorum anne.
J'ai écrit un texte, maman.
- Ama mesaj yazıyorum.
Je finis mon texto!
Buraya küçük kızım Georgina ve karım Kathie'nin adını yazıyorum.
Voici les noms de ma petite fille, Gina... et Kathy, ma femme.
- Şu anda bir roman yazıyorum.
- J'écris un roman.
Sana yazıyorum çünkü o, senin dinleyeceğini ve anlayacağını söyledi..... ve o gece partideki kişiyle yatmamaya çalışmaman ki yapabilirdin.
Je t'écris, parce qu'elle m'a dit que tu écoutes, et comprends et que tu n'as pas essayé de coucher avec cette personne à cette fête même si tu aurais pu
Ayrıca denemeler yazıyorum ve ders dışında ekstra kitaplarla çalışıyorum.
J'écris aussi des rédactions et j'étudie des livres en dehors des cours.
Bu Elvis'in adresini yazıyorum.
Je copie juste l'adresse de cet Elvis, on sait jamais.
Sadece aklımı yitirmek istemiyorsam yazmam gerektiği için yazıyorum.
mais parce que j'ai besoin d'écrire, si je ne veux pas perdre la raison.
Eskimiş takvim yapraklarının ve evrakların arkalarına yazıyorum.
J'écris au dos de vieux calendriers et sur de vieux papiers.
Aslında onun hakkında bir şarkı yazıyorum.
J'écris une chanson sur elle.
Bizimkiler lisans alana kadar "mülkiyet" kısmına adımı yazıyorum.
Pour "Acheteur", je mets mon nom jusqu'à ce que mes amis obtiennent leur licence.
Yazıyorum.
J'écris.
Şuraya yazıyorum!
Tu sais quoi?
Dolly ve Kitty'ye yazıyorum.
J'écris à Dolly. Et à Kitty.
Onunla vakit geçirebilmek için yazıyorum gibi geliyor bazen.
Ce que j'essaie de dire c'est c'est comme si j'écrivais pour passer du temps avec elle.
Yazıyorum deyip evimize kadar zahmet edemiyor.
Il prétend écrire de trop pour montrer son cul chez nous.
Artık bilim kurgu yazıyorum.
Maintenant j'écris de la science-fiction.
Belinda müziği çok severdi ona bir şeyler çalmayı hep istemiştim bu yüzen görüştüğümüzde ona çalacağım bir şarkı yazıyorum.
Belinda aimait vraiment la musique, alors... Je toujours souhaité pouvoir lui jouer quelque chose, Je lui ai écrit cette chanson pour quand je la reverrai.
Neler olduğunu anlamıyorum, şu an yazıyor olması gerekiyordu.
Je n'arrive pas à imprimer.
Ne yazık ki, kurusıkı atıyorum.
Mais la triste vérité est que je tire à blanc.
Niye bütün çeklerimizin senin adına yazılmasında ısrarcı olduğunu anlamıyorum.
Je ne sais pas pourquoi tu insistes à déposer tous tes chèques toi-même.
En azından ben öyle sanıyorum. Burada % 87 et yazıyor.
C'est comme du * * * Ils disent que c'est de la viande à 87 %.
" Sana yazıyorum çünkü...
" Je t'écris parce que ça a été très dur
Jerry, seni yeni yazı tipi projemizde iki numaralı adamım yapıyorum. Hadi ama çok yakın oldu.
Jerry, je fais de toi le n ° 2 du projet Nouvelle typo.
Neden bu kadar çok aşk hakkında şarkı yazıldığını şimdi anlıyorum.
Je comprends pourquoi y a tant de chansons d'amour.
El yazını okuyamıyorum.
J'arrive pas à te lire.
Artık yazı yazabileceğimi hiç sanmıyorum.
Je crois que je ne peux plus écrire.
Bu yazı tipini rahat okuyamıyorum.
C'est celle qu'on utilise tout le temps.
Bu işe Mike Axford'ı yeni yazı işleri müdürü olarak atamakla başlıyorum.
Et pour commencer, je nomme Mike Axford nouveau rédacteur en chef.
- Bütün bu yazışmaları yapıyorum.
Regarde. Tout correspond.
- Mesaj mı yazıyorsun? - Hayır, yazmıyorum.
- T'envoies un texto?
Seks sanayii hakkında oldukça çok yazıyorum.
J'ai écrit sur le X
Sanıyorum ki eski dilleri ve kadim yazıtları... inceleyen bilgelerdi.
Des érudits, présumais-je, experts en langues mortes et en manuscrits anciens.
Evet baş aşağı bira içiyorum ve ciddi bir ilişki arıyorum yazıyor!
Pompeuse de bière cherche relation sérieuse? Incompréhensible.
Yazıları okuyamıyorum. Hepsi Tai dilinde.
Les étiquettes sont en thaï.
- Yazışmıyorum.
- Je ne fait pas de textos.
Ne yazık ki, çocuklara katlanamıyorum.
Malheureusement, je ne peux pas porter d'enfant.
Kendi el yazımı okuyamıyorum.
Là, je peux pas me relire.
Evet, bu yaz köpek bakıcılığı yapıyorum.
Ouais, je suis garde chien pour l'été.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]