English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yemeyecegim

Yemeyecegim traducir francés

377 traducción paralela
Uzun bir süre. 8'e kadar yemek yemeyeceğim.
Je ne pars que pour dîner à 8 h.
8'e kadar da yemeyeceğim.
Je ne dîne qu'à 8 h.
Bu arada, akşam yemeği evde yemeyeceğim.
Je ne dîne pas ici ce soir.
Kesinlikle yarın Londra'da seninle öğle yemeği yemeyeceğim ve şimdi de iyi geceler dileyeceğim.
Je ne déjeunerai certainement pas avec vous à Londres demain... et je vous dis bonsoir tout de suite.
Bir hücrede oturup kafayı yemeyeceğim.
Je perdrai jamais la boule en taule.
- Yemeyeceğim.
- Pas question.
Yemek yemeyeceğim.
Je ne déjeunerai pas.
Yemeyeceğim.
Je n'en veux pas.
Fazla yemeyeceğim Charles.
Une sacrée fourchette!
Şimdi yemeyeceğim. Sadece bir içki alacağım.
Non, je ne dîne pas maintenant.
Onu yemeyeceğim, merak etme.
Je ne le mangerai pas.
Joe, sen yemezsen ben de yemeyeceğim.
Je ne mange que si vous mangez.
- Yemeyeceğim.
- Je ne veux pas manger.
Bu çamuru yemeyeceğim. Hapse gitmek istemiyorum.
Pas la tôle.
Gaz yapan fasulyeden yemeyeceğim.
Des pois à péter!
Yemeyeceğim!
Non, on ne mange pas!
Yemeyeceğim.
Je ne mangerai pas!
Üzgünüm, ben bir şey yemeyeceğim.
- Désolée, je ne pourrais rien avaler.
Yarına kadar yemek yemeyeceğim. Birkaç saat sonra görürüz.
Plus rien avant demain.
Bu akşam yemeyeceğim.
je viendrai pas dîner ce soir.
- Öğle yemeğinizi burada yemez misiniz? - Hayır, burada yemeyeceğim.
- Vous ne déjeunez pas ici?
Ellenmiş yiyecekleri yemeyeceğim.
Je ne veux rien de souillé.
- Açarım ama yemeyeceğim.
- Ok, mais je ne le mangerai pas.
Yemek falan yemeyeceğim!
Non, non, non, je ne dinerai pas!
- Elini yemeyeceğim ki.
- Je ne vais pas la manger.
Hayır, siz yiyin. Ben yemeyeceğim.
Non, allez-y, très peu pour moi.
Biriniz yalan söylese gam yemeyeceğim.
Peu importe si l'un de vous me ment.
Beni bir gün yemeğe davet edersen kesinlikle içinde yumurta olan bir şey yemeyeceğim.
Si vous m'invitiez à diner, je ne commanderais pas une omelette!
Senin gibi konuşan biriyle yemeyeceğim.
Je mangerai pas avec quelqu'un qui me parle comme ça.
Söz veriyorum, "F" ile başlayan hiçbir yemeği yemeyeceğim. Örneğin, tavuk.
Je ne mange aucun aliment commençant par V. Comme le poulet.
- Asla domuz eti yemeyeceğim.
Jamais je ne mangerai du porc. Je le sais.
Onu yemeyeceğim!
Pourquoi je supporte ça?
O tabaktakini yemeyeceğim, sorduğunuz buysa.
Je ne veux pas de celui-ci.
Bir daha asla balık yemeyeceğim.
Je ne mangerai plus jamais de poisson!
Yemeyeceğim?
Il faut que je mange ça?
Virginia'dan ayrıldığımda yemin ettim. Yaşadığım sürece asla başka sincap yemeyeceğim.
En quittant la Virginie, je me suis juré de ne plus jamais en manger.
Sana söylediğimde ıspanağını yeseydin, bu dövüşü kaybetmezdin. Ispanak yemeyeceğim.
Si t'aurais bouffé tes épinards, T'aurais pas perdu cette bagarre!
Merak etme, seni yemeyeceğim.
Ne t'inquiètes pas, je ne te mangerai pas.
Ben yemeyeceğim.
- Je vais pas manger.
Dayak yemem ve yemeyeceğim.
Je peux pas être battu et je le prouverai.
Teşekkür ederim, gerçekten yemeyeceğim. Şey... o zaman size yardım etmeme itiraz etmezsiniz?
Cette petite enquête sur le jardin, ne doit pas nous faire oublier nos objectifs principaux.
Yemiyorum ve yemeyeceğim.
Je ne mange pas, et vous ne me forcerez pas!
Bu sefer dayak yemeyeceğim.
C'est ainsi. Je ne vais pas me prendre encore un coup de pied pour ça.
- Bu numarayı yemeyeceğim.
- Epargnez-moi ce piège.
Yemeyeceğim.
Je ne veux pas la manger.
- Hindi istemedim ve hindi yemeyeceğim!
Je n'ai pas commandé de la dinde. Je ne mangerai pas de la dinde!
Bir daha yemek yemeyeceğim.
- Jamais je ne remangerai.
Yemeyeceğim!
Je ne veux pas!
- Ben yemeyeceğim. Zehirli olmasa bile, doğru olduğunu sanmıyorum.
J'en veux pas, même si c'est pas empoisonné.
- Bir şeyler yemek ister misin? - Şimdi yemeyeceğim.
- Vous voulez commander?
- Bunu yemeyeceğim.
- J'avalerai pas ce coup-là autrement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]