English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yemini

Yemini traducir francés

1,398 traducción paralela
Kanınla verdiğin yemini bozmana sebep olacak tipte biri değilim.
Qui serais-je, si je t'avais fait rompre ton lien de sang?
- Cinsel perhiz yemini etti.
- ll vient de faire un voeu de célibat.
Sen de perhiz yemini etmeye karar veriyorsun.
Tu décides de faire voeu de célibat.
- Yemini önemsiyorum ve...
- Le voeu est important, et...
Sadakat yemini etmişti, ama sanırım pek de sadık değildi.
C'est lui qui voulait qu'on se fiance, mais il n'y croyait pas, j'imagine.
Matt'in Yemini - 3500 dolar.
Le voeu de Matt - 3 500 dollars
- Ona Hipokrat Yemini deniyor.
Le serment d'Hippocrate.
O ve hayatta kalanlar ömürlerinin sonuna kadar gizlilik yemini ettiler.
Lui et l'équipage durent jurer de garder le secret pour le restant de leurs jours.
Babamın başı üzerine... bağlılık yemini ediyorum.
Sur la tête de mon père, je fais serment d'allégeance.
- İffet yemini etmiştin. - Çünkü buna zorlanmıştım.
- Tu as fait voeu de chasteté.
Gizlilik yemini mi ettin?
Tu as juré de garder le silence?
Gizlilik yemini etmiştim ama bunu nişanlımdan saklayamadım.
On me fit jurer de garder le secret, mais je racontais tout à mon fiancé.
Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım.
J'ai juré de garder le secret, mais j'ai tout raconté à mon fiancé.
Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım.
On me fit jurer de garder le secret mais je racontais tout à mon fiancé.
Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım.
J'ai juré de garder le secret, mais je racontai tout à mon fiancé.
Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım.
Je devais garder le secret, mais je l'ai révélé à mon fiancé.
Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım.
On me fit jurer de garder le secret, mais je racontai tout à mon fiancé.
Bununla beraber, asıl soru yasaları korumak için ettiğiniz yemini tutacak mısınız?
La question est de savoir si vous allez accomplir... votre devoir en appliquant cette loi.
Gizlilik yemini edildi.
J'étais tenu au secret.
Kaynak elini üzerine koyup yemini okumak zorunda yoksa güçlerini alamaz.
La Source doit prêter serment sur le grimoire, pour recevoir tous les pouvoirs.
- Benden sonra yemini tekrarla.
- Répétez ce serment.
Alex, ne ben ne de İnanç Mirası İttifakı... herhangi bir siyasi partiye bağlılık yemini etmedik.
Alex, je n'ai jamais pensé que moi ou l'Alliance pour l'Héritage de la Foi avions prêté allégeance à un parti politique.
- Belli ki bazı öğrenciler Hipokrat Yemini'ni doktorlardan daha çok ciddiye alıyorlar.
Apparemment, certains externes ont prêté serment bien plus sérieusement que les médecins.
Ettiğiniz Hipokrat Yemini'ne ne oldu?
Et votre serment d'Hippocrate?
Üzülürüm ama onu her şekilde destekleyeceğimin güvencesini bağlılık yemini ettiğim için veririm.
Si t'es pas à son goût? Ça me rendra triste, mais... je dirai qu'elle ne manquera de rien, je lui ai promis.
Ayrıca her yer at pisliğiyle doluyken bağlılık yemini etmemiz... gayet yerinde olacak.
Et si on échange nos voeux entourés de fumier, ce sera de circonstance.
Neye sadakat yemini ederiz?
On prête serment...
Beyler dinleyin, kesin bir sessizlik yemini etmek zorundayız!
On doit tous promettre de ne rien dire.
Kızılderili yemini, Simon and Garfunkel, Massey evlilik öncesi anlaşması.
Les vœux sont des Indiens Arapaho, la musique de Simon et Garfunkel... et voici le contrat de mariage Massey.
Tanrıça yemini sonsuza kadar bağlayıcı değil miydi?
N'était-il pas question d'un serment vous liant pour l'éternité?
Evlilik yemini ettiğimizi duydun!
Tu nous a vus partager nos voeux.
Sessizlik yemini etmemiş miydiniz?
Est-ce que vous n'aviez pas juré le silence?
Beleş otlanan sığırlar, hayvanlarımın yemini alamaz.
Et aucune de ces bêtes qui viennent sur les paturages publics ne va voler la nourriture de mon bétail par ici.
Ne? Fakat sen pinki yemini etmiştin.
Mais t'as juré par la griffe!
İbranice "Tanrının Yemini" anlamını gelir.
Le "jugement de dieu" en hébreu
Şu anda, İsa, Buda ve dünyadaki tüm kutsalların huzurunda, Kang Lisesi öğretmenlerinden Young-dal JOO'yu verdiği kutsal yemini tutmamakla suçluyorum!
Aujourd'hui, en présence de Bouddha, Jésus et tous les autres Dieux du monde, j'accuse M. Joo, Young-dal, un professeur du lycée Kang, d'avoir rompu sa promesse solennelle!
Bir kan yemini!
Un pacte de sang!
"Her yemini bozup, dans ediyorum..."
Chaque promesse je la tiendrai et aujourd'hui je danse pour toi.
İnsanlar onlara gelecek ve bunlar da onlara bu küçük marka yemini verecekler.
Les gens vont s'approcher d'eux et seront appâtés par la marque.
Tüketiciler bu karafatma yemini alırlar ve sonra yutarlar.
Les consommateurs mordront l'appât,
Bu aptalca bir kural, ve öyle diyor biridir Ben tam zamanlı bir cadı olmak için yoksulluk bir yemini almak zorunda.
C'est une règle idiote, ainsi que celle qui exige le vœu de pauvreté pour toute sorcière.
Eğer bekârlık yemini aldınız mı?
Avez-vous fait le vœu de célibat?
- Sadakat yemini ve küçük olsun.
- Le serment de loyauté.
- Değilim. Hani bekaret? sessizlik, fakirlik yemini edenlerden?
Vous savez, voeu de célibat, silence, pauvreté.
Vatandaşlık Yemini'ne yeniden Tanrı'yı koymaya ihtiyacımız var.
Il nous faut réintégrer Dieu dans notre serment d'allégeance.
Gelin evlilik yemini yazmış. Ve şimdi, hepimiz ilgileniyormuş gibi yapacağız.
La mariée a écrit des vœux que nous allons tous faire semblant d'écouter.
"Tanrının Buyruğuyla" sözü Bağlılık Yemini'nden çıkarılmalı.
Excusez-moi! La prière devrait être interdite à l'école.
SESSİZLİK YEMİNİ BAŞLIYOR.
SON VŒU DE SILENCE COMMENCE...
Bayrağa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne bağIıIık yemini ve Cumhuriyet ilkelerine bölünmez bir ulusa herkes için özgürlük ve adalete.
Je jure fidélité... au drapeau... des Etats-Unis d'Amérique...
- Evet, pinki yemini.
D'accord.
-... konuşmama yemini ettireceğiz.
On va juste vous accompagner chez vous et vous demander

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]