Yepyeni traducir francés
2,440 traducción paralela
Ne düşündüğünü biliyorum. Kampa iki dakika kaldı. Yepyeni rozetini göstermek için sabırsızlanıyorsun.
Tu as hâte d'arriver au campement, de montrer ton insigne rutilant.
Yepyeni banknotlar.
Tous ces billets.
- Olmaz. Peki ya "suç çözmede yepyeni bir bölüm" e ne dersin?
Ou alors, "un nouveau chapitre de la lutte contre le crime"?
Tamam, şimdi git de, yepyeni arkadaşlarını partiye davet et.
Va inviter tes nouveaux amis à ta fête.
Yepyeni ve antika.
Toute neuve et ancienne.
Bu yüzden bana o hikâyeyi anlattın... yepyeni, antika mavi kulübe.
Voilà pourquoi tu m'as raconté l'histoire, la boite bleue, ancienne et récente.
Aslında sana en iyisinden yepyeni Amerikan malı eşyalar aldım.
En fait, je t'ai pris un paquet de trucs de luxe américains.
Nasıl seni şımarttığımı nasıl söylersin? Burada, elimde yepyeni bir trombonla duruyorum.
Comment vous pouvez parler d'indulgence alors que j'ai un trombone flambant neuf.
Belki ben yepyeni bir piyasa biliyorumdur.
J'ai peut-être un nouveau marché.
Audra ve benim için aldığım aşkımızın ve geleceğimizin işareti olan yepyeni minibüsümü sana vereceğimi de nerden çıkardın?
Tu penses avoir mon nouveau van? Je l'ai acheté pour Audra et moi, il est le symbole de notre amour futur.
- Yepyeni ketenime damlıyor!
- Ça salit le nouveau linge de maison.
Oh. Ve Flynn Cherie'yi yepyeni..
Et Flynn a mis Cherie
Gidebileceğim üniversite seçenekleri için yepyeni bir liste açılıyor.
Ça m'ouvre de toutes nouvelles possibilités sur le choix de mon université.
A.P'den bir adamın yanına oturmuştuk. Adam yepyeni üniformasını ıslattı.
J'étais assise près d'un type d'AP qui a mouillé son treillis.
Bugün senin yepyeni bir yönünü görüyorum.
{ \ pos ( 192,210 ) } Je vous vois sous un tout autre jour.
Ben de ailesini aradım,... ve onlarda ona yepyeni, üstü açılır bir araba aldılar.
J'ai appelé ses parents, et ils lui ont achetée un nouveau cabriolet. Problème résolu.
Öyle mi? Ben de yepyeni bir program yüklemiştim.
Je viens de télécharger une nouvelle application.
* Bu sokaklar hissettirir kendini yepyeni sana *
These streets will make you feel brand new
* Yepyeni * * Büyük ışıklar sebep olur ilhama *
Big lights will inspire you
Artık yepyeni bir ruhun var
You got a brand-new soul
Artık bir internet manyakları için yepyeni bir video var.
Nous, les branchés de l'Internet, on a déjà une toute nouvelle sensation vidéo.
Süreçten sonra, yepyeni olacak.
Il sera comme un homme neuf.
Pekâlâ, onu soyunma odasına götürüp iyice bir sabunlayacağım. Salak kıyafetlerini çıkarıp onu tertemiz yapacağım. Sana yepyeni bir çocuk geri getireceğim.
Je vais aller le laver au vestiaire, lui enlever ses habits, et je vous ramène un gamin propre comme un sou neuf.
Dün bir içki alemindeydim ve bugün gözümü bir açtım, yepyeni gıcır gıcır bir Bentley!
J'ai pris une cuite... et je me suis réveillé avec une Bentley toute neuve, espèce d'imbécile!
Yepyeni gömleğim bulaşık bezine döndü, ve biliyorsun burda poli-ipek karışımından bahsediyoruz... sadece kuru temizleme, ve şimdi mahvoldu.
Ma chemise hawaïenne est un torchon. Et tu sais, on parle d'un mélange de polyester et de soie. Nettoyage à sec uniquement.
Yepyeni demek daha doğru olur.
Elle a l'air flambant neuve.
Yepyeni biri oldu.
Elle a été... remplacée.
Farklı bir yer, yepyeni bir yer.
Quelque chose de différent, un endroit tout à fait neuf.
Bu yepyeni bir şey.
Voilà un nouveau plat.
Keşke ben de yepyeni bir evde yepyeni bir hayata başlayacak olsaydım.
Je souhaiterai être à la chercher une nouvelle maison pour une nouvelle vie
Tüm teşkilat yepyeni, modern " 10 yıl sonra da olsa hoş geldin 21.
La DPD déménage dans des bureaux à la pointe de la technologie.
Eminim ki yepyeni karavanında otururken hiçbir şeyin kalmaz.
Ça passera quand tu seras assis dans ton nouveau mobile-home.
Bu yepyeni bir dünya.
Ça pourrait tout changer.
İlişkimiz yepyeni bir seviyeye çıkacak dedi.
d'après elle.
- Yepyeni bir işin olmuş.
Un nouvel emploi prestigieux.
Lenore olayında faka bastın, Ray. Bu yepyeni bir iş modeli olacak.
Pas de place pour Lenore dans ce nouveau modèle économique.
Bu kadın yepyeni müşterilere açılan bir pencere olabilir.
Celle-ci peut nous ouvrir un nouveau marché.
"Karanlık oda" tabirine yepyeni bir anlam katmış.
Un nouveau sens au mot "chambre noire".
Biyolojik açıdan, yepyeni insanlar oluruz. Bu Seattle'a ilk gelişiniz mi? Oh, hayır, hayır.
Comme des serpents, nous muons, à notre manière.
Yepyeni bir fikir.
Une nouvelle idée.
Galaksiye hükmediyordum, yepyeni bir savaş üssüm vardı...
Je régnais sur la galaxie. J'avais une station spatiale toute neuve.
Ama iyi haber şu ki bu, ilişkimizi yepyeni bir seviyeye taşıdı.
Mais la bonne nouvelle est que ça a amené notre relation à un autre niveau.
Şimdi sana o tüylü fırçayı sokacak yepyeni bir yer göstereceğim.
Je vais te montrer d'autres endroits où te carrer ce plumeau.
Aslına bakarsan yepyeni ve inanılmaz bir hikayem var.
D'ailleurs, j'ai une toute nouvelle anecdote. Elle est incroyable. Vous voulez l'entendre?
Thunder Muscle yepyeni bir- -
- Non je ne pense pas. - Bah, on sait jamais.
Yepyeni bir açıdan bakma şansı.
D'être à nouveau étudiant, d'avoir un nouveau point de vue.
Katil zaman yolcusu olsa mermi yepyeni olurdu
La balle serait neuve, s'il venait du passé.
Evet, yepyeni, üzerlerinde iz bile yok.
- Tu les as eues où?
Yepyeni bir maça başlıyoruz.
C'est une tout autre affaire.
Motor çalışmadı. - Araba daha yepyeni.
- Elle est neuve!
Bu bu yepyeni bir dünya.
- Ça pourrait tout changer.