English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yok muydu

Yok muydu traducir francés

1,909 traducción paralela
- O anda ensesinde silah falan yok muydu?
- Personne ne le menaçait? - Non.
Senin kendi Guitar Hero oyun sistemin yok muydu?
Tu n'avais pas ta propre console avec Guitar Hero?
Al sana bunalım. Sigortası yok muydu.
À quoi servent les assurances?
İşe yarar bir şey yok muydu?
Il n'y avait rien de bon?
Senin de VIP vakasıyla uğraşmaktan daha önemli bir işin yok muydu bugün?
Vous n'aviez pas mieux à faire que de mettre toute la meute sur ce V.I.P.?
Neden? Cep telefonu çekim alanı yok muydu?
Pas de portable?
Onların bugün maçı yok muydu?
- Mais... Salut.
Andre, hiç yok muydu?
Il n'a jamais existé?
Bugün doktorla randevun yok muydu?
Tu n'as pas rendez-vous chez le médecin?
Fotoğrafçıyla toplantımız yok muydu?
On avait rendez-vous avec la photographe?
Web sitemizde telefon numarası yok muydu?
Y a un numéro de téléphone sur le site web?
- Sıradışı bir şey yok muydu?
- Rien qui sortait de l'ordinaire?
Senin kuaförde toplantın yok muydu?
Tu vas à un colloque de coiffure?
Bir tane daha yok muydu?
Il y en a un autre, non?
Oğluna söyleyeceğin bir şey yok muydu?
Tu ne voulais pas lui dire un truc?
Günlüğünde bir şey yok muydu?
Rien dans son journal intime?
"Günlüğünde bir şey yok muydu?" demiştin.
Tu as dit : "Rien dans son journal intime."
İşe dönmek için buna ihtiyacın yok muydu?
Je pensais que tu en avais besoin pour te remettre au travail.
Rock Yıldızı yapman gereken bir grup yok muydu?
Tu ne devrais pas être en train de t'occuper de ton groupe?
Haberin yok muydu?
Réalisé?
Silahları olacağından haberin yok muydu?
Qu'ils avaient des flingues?
Senin iki kardeşin yok muydu?
Tu n'as pas déjà deux jeunes frères?
Cheyenne'de yiyecek yok muydu?
Vous n'aviez pas de nourriture à Cheyenne?
Bir randevumuz yok muydu?
- T'es pas capable de tenir tes rendez-vous?
Senin için bir değerim yok muydu?
N'ai-je jamais compté à tes yeux?
Hayatından memnun olmadığıyla ilgili hiç işaret yok muydu?
Rien n'indiquait que sa vie ne le satisfaisait pas.
Çok bariz bir farklılığı yok muydu?
Y avait-il quelque chose de différent?
Seansımız yok muydu?
On a pas une séance?
Kasada hiç bir şey yok muydu?
Y avait rien dans le coffre?
- Canavarlar yok muydu?
- Pas monstres?
Yemek randevun yok muydu?
N'aviez pas-vous de date du dîner?
Bu konuda bilgin yok muydu?
Vous ne saviez rien?
Yedeği yok muydu?
Il n'y a jamais eu de sauvegarde?
Kralı yok muydu?
11 ans durant, nous n'avions pas de Roi. Pas de Roi?
İnsanlığın çöküşünden daha hafif bir şeyin yok muydu?
Tu n'as rien de plus gentil que le déclin des humains?
Kızın yok muydu senin?
Tu n'as pas une fille?
Bu binadaki her şeyi etiketlemek için vaktin vardı. Hatta etiketleme makinesini bile etiketledin ama şunun üzerine "idrar kabı" yazacak on saniyen yok muydu?
Tu as trouvé le temps de tout étiqueter dans cet appart, même l'étiqueteuse, mais tu n'as pas trouvé 10 secondes pour une étiquette qui dise "godet à urine"?
Orada sana bakacak kimse yok muydu?
Et il n'y avait personne pour s'occuper de toi?
Ailelerin çocuklarını sonsuza dek sevmek zorunda olduklarına dair bir kural yok muydu?
Y a pas une loi qui oblige les parents à toujours aimer leurs enfants?
Hey koca adam, bu sabah için bir personel toplantımız yok muydu?
Hé, Big Man. { \ pos ( 110,253 ) } On n'était pas censés avoir une réunion ce matin?
Burda bir ailesi yok muydu?
Il n'avait pas de famille ici?
- Sahi mi? Başka şansım yok muydu?
C'est vrai, je n'ai jamais eu une seule chance?
Orada yapacakları birşey yok muydu?
Ils n'y avaient rien à faire?
Ailenizin Ember Adası'nda bir yazlığı yok muydu?
Ta famille n'a pas une maison sur l'île?
Rachel'ın sandığa konmasıyla hiç bir ilgin yok muydu?
Ce n'est pas vous qui avait enfermé Rachel dans ce coffre?
Scottie Pippen ve Michael Jordan'ın fotoğrafları duvarlarında değil miydi? - Her yerde ödüller yok muydu?
Quoi, t'as grandi à Chicago, athlète au lycée, t'avais des posters de Scottie Pippen et de Michael Jordan accrochés aux murs et des trophées partout?
Yok muydu?
Pas le choix?
"Ve" yok. Genellikle "ve" olması gerekmiyor muydu?
D'habitude, il y a un "et".
Üzgünüm. Yedeği yok muydu?
Tu as une paire de rechange?
Televizyon filan yok muydu?
Vous avez pas vu la télé?
Hiçbir şey yok muydu?
- Il n'y avait rien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]