Yolu göster traducir francés
324 traducción paralela
Ah Arabulucu, onlara birbirlerine giden yolu göster.
Toi Médiateur, montre-leur le chemin...
Bize yolu göster.
Ouvre la voie.
- Yolu göster.
- Va devant.
Onlara yolu göster.
Tu montreras la route.
Yolu göster bana, gece karanlık Ve ben uzaklarda...
"Conduis-moi car la nuit est sombre et je suis loin de..."
Yolu göster.
Passez devant.
Geri dönerken de o kadar hızlı olacaksın. Bana yolu göster.
Et tu vas courir aussi vite dans l'autre sens.
- Mig, yolu göster.
Sors la boussole.
- Tabi Bayan Havisham. - Estella ona yolu göster.
Estella, reconduis-le.
Wemmick, Bay Pip'e yolu göster.
Raccompagnez, M. Pip.
Cennetteki Baba'mız dua eden biri değilim ama oradaysan ve beni duyuyorsan bana bir çıkış yolu göster.
Notre père qui êtes aux cieux... Je ne prie pas souvent, mais si de là-haut Vous m'entendez... montrez-moi le chemin.
Bana yolu göster.
Montre-moi le chemin.
Evlat artık sen bize yolu göster. Ne yapacağız?
Pete et moi porterons le petit à tour de rôle.
- Yolu göster.
- Emmenez-la.
Doris, Çavuş Loomis'e yolu göster.
Accompagnez le sergent.
- Biz sizi yolu göster- -
- On t'a engagé!
Bize yolu göster!
Guide-nous!
Sığınağa giden yolu göster ve kendini bir sürü dertten kurtar.
Dites-nous où est leur repaire, ça vous évitera des ennuis.
- Yolu göster, Carmish.
- Montre-moi le chemin, Carmish.
O zaman yolu göster.
Je vous suis.
Kapana kısıldı. Ben iniyorum. - Yolu göster.
Faut tout fouiller!
- Tamam, yolu göster
D'accord, on te suit.
Haydi, bize yolu göster!
- D'accord, montrez-nous le chemin!
Onlara yolu göster Dude.
Montre-leur le chemin.
Madem sen de çıkıyorsun Jacques, lütfen beylere yolu göster.
Jacques, puisque vous sortez, raccompagnez ces messieurs.
Stella, sabahyıldızı, bana öğret doğru yolu göster.
Stella, montre-moi le chemin. Montre à ce mendigot le chemin pour arriver à un plat de soupe.
Moncho onlara yolu göster.
Rentrez! Conduis-le, Moncho.
Bana yolu göster.
Montre-moi le chemin!
İyice büyümek istiyorsan bana yolu göster.
Sois un grand garçon, dis-moi, par où va-t-on à la route?
Neyse, yolu göster bakalım, Barney.
Voyons cette réception.
Bana Kyoto'ya giden yolu göster.
Indique-moi la route de Kyoto.
Otlardan dışarı çıkan yolu göster bana.
Montre-moi comment sortir d'ici.
Sana yolu gösterdiğim için, bana yakışıklı yüzünü göster.
Montre-le-moi pour la peine.
Bana yolu göster hemen.
J'ai besoin de toi pour me montrer le chemin.
Sen onlara yolu göster.
Montrez-leur le chemin.
Lütfen içeri girin. Enrico, beylere yolu göster.
Entrez, je vous prie.
Sen kayığı getir, yolu göster, sana özgürlüğünü vereceğim.
Trouve-moi un bateau, montre-moi le chemin et tu seras libre.
Bize yolu göster.
Montrez-nous le chemin.
- Tabii! Sen yolu göster, biz peşinden geliriz.
Montrez-nous le chemin, nous vous suivrons.
" Doğru yolu göster bana Tanrım, beni yolundan ayırma.
" Fais-moi connaître tes voies, Seigneur, apprends-moi tes sentiers.
Yolu göster, Prohosh.
Je vous suis, Prohosh.
Yolu göster.
Je vous suis.
Yolu göster, Chino.
Conduis-moi, Chinois.
Yolu göster onlara.
En scène.
- Yolu göster McDuff.
- Je vous suis.
- Bana yolu göster.
Je te l'ordonne!
Hadi bana gittiği yolu göster.
Montre-moi par où il est parti.
Yolu göster!
Conduis-moi!
Yolu göster lütfen.
Conduisez-moi.
Izdırabımdan bir çıkış yolu göster.
Soulage mes angoisses.
Yolu göster, ahbap.
Quoi?
yolu göstereyim 20
göstereceğim 43
göster 167
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereceğim 43
göster 167
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43