Yorulmadım traducir francés
251 traducción paralela
Hayır. Yorulmadım, Scarlett.
Non, je ne suis pas fatiguée.
Yorulmadım. Masa örtüleri nerede?
Non, ça va où sont les couverts?
Ömrümde hiç bu kadar yorulmadım.
Je n'ai jamais été aussi fatigué.
- Elbette. Dün dörtte üçünü yüzdüm ve hiç yorulmadım.
J'en ai fait les trois-quarts hier.
- Hiç yorulmadım.
- Pas du tout.
Yorulmadım, sağol.
- Non, non. Non sono stanco, grazie.
Hayır, yorulmadım.
Non, je ne suis pas fatigué.
Yorulmadım.
Je ne suis pas fatigué! Je ne suis pas fatigué!
Yorulmadım!
Je ne suis pas fatigué!
- Hayır, daha hiç yorulmadım. Nereye?
- Je ne suis pas fatiguée.
Henüz çok fazla yorulmadım sanırım.
J'ai pas encore sommeil.
- Yeterince yorulmadım.
- Je suis pas assez fatigué.
Yorulmadım.
Je ne suis pas fatigué.
Ben yorulmadım.
Je ne suis pas fatigué!
Yorulmadım.
Je ne suis pas fatiguée.
Hayır, yorulmadım.
Non, non, tout va bien
Yorulmadın mı?
"Tu n'es pas fatigué?"
Söylesenize bay Trowbridge siz de yorulmadınız mı?
Dites moi Mr Trowbridge, êtes-vous fatigué vous aussi? Fatigué?
Yorulmadığımı biliyorsunuz. Biliyor musun Rainsford, biz ikimiz çok benziyoruz.
Vous savez, Rainsford, nous deux nous sommes pareils
- Yanıma otur hayatım. - Yorulmadım.
Je ne suis pas fatiguée.
Sen yorulmadın mı?
Et toi?
Kolun yorulmadı mı?
- Votre bras ne fatigue pas?
- Yorulmadın mı?
- Pas trop fatiguée?
- Söylesene, yorulmadın mı?
Déjà fatiguée?
Halen yorulmadın mı?
Tu dois être fatigué?
Yorulmadın mı?
Es-tu fatiguée?
Umarım fazla yorulmadınız.
- Fatigués?
Yorulmadın mı amca?
Tu n'es pas fatigué, mon oncle?
- Yorulmadın mı?
Voyons un peu.
Daisy, yorulmadın mı?
Magriette... T'es pas fatiguée?
Ama yorulmadın mı?
Tu n'es pas fatiguée?
Evet, dediğin gibi çok yoruldu, sen yorulmadın mı?
Peut-être est-ce parce qu'il a beaucoup galopé, non?
Yorulmadın mı, Ali? Hayır.
- J'espère que tu n'es pas fatigué Ali?
Etrafta dolaşmaktan yorulmadın mı?
Tu n'en as pas assez de traîner ici?
- Yorulmadın mı?
- Vous n'êtes pas fatiguée?
Bu kadının oyunlarından yeterince yorulmadık mı?
On est crevés et toi tu joues avec cette fille!
Ben yorulmadım.
Je ne suis pas fatigué.
Sen bunları saklarken yorulmadıysan ben bulurken niye yorulayım?
Si tu ne t'es pas fatiguée à la mettre ici. Pourquoi devrais-je être fatigué pour l'obtenir!
Yorulmadın mı?
T'en as pas marre?
Öldürmekten yorulmadın mı?
Tu n'en as pas assez, de tuer?
Bugün grevin sekizinci günü, hala yorulmadın mı?
C'est le huitième jour de grève. Vous n'êtes pas fatigués?
Tüm bunlardan yorulmadın mı artık?
Tu n'en as pas assez?
Yorulmadın mı?
Vous me serrez depuis si longtemps.
Patrick, hala kürek çekmekten yorulmadın mı?
Patrick, n'êtes-vous pas fatigué de ramer?
Bu sıcakta fahişelik yapmaktan yorulmadın mı?
T'es pas fatiguée de jouer les salopes en chaleur?
Umarım çok fazla yorulmadınız.
Vous avez l'air si fatigués. - C'est absurde!
O kitaptan yorulmadın mı?
Tu te fatigues pas de lire ce bouquin?
Hiç yorulmadın mı?
Tu dois être mort! Ca va.
- Sen yorulmadın mı?
On se fait enguirlander.
Tartışamayacak kadar yorulmadınız mı?
- Je préfère boire mon... - Je paierais pour voir.
Kadınlara zorbalık etmekten yorulmadınız mı hala?
N "'ê " tes-vous pas fatigué de brutaliser les femmes?