Yuvarlak traducir francés
1,366 traducción paralela
Yuvarlak bir hamurun üstüne kaşar koymuşlar.
Ils ont mis du fromage sur un pain rond.
Yuvarlak, kalın bir gölge diyecektim.
Non, j'aurais plutôt dit marron, trapu et louche.
Duvarda yuvarlak kan izi var.
Le sang a éclaboussé le mur.
Babanın cesedinin yanındaki ve oğlanların odasındaki yuvarlak kan izlerini mi kastediyorsun?
A cause des dessins sanglants près du père et des garçons?
Yuvarlak kısımda belirgin bir iz var.
Une marque distinctive sur le dessin de la semelle?
Kurşun yuvarlak uçlu, girip çıkmıştı.
La balle a traversé le crâne.
Uzaydan yuvarlak bir nesne geliyor ve giderek büyümeye başlıyor.
Un vieux film d'horreur des années 80.
Uzaydan gelen yuvarlak nesne, duraksama.
D'accord... Le blob extraterrestre, c'est la pause?
Sakın söylemeyin. Yuvarlak fırça mı satıyorsunuz?
Vous êtes le plombier?
Ve şimdi Petorian yuvarlak kriz masasına dönüyoruz.
Nous reprenons notre discussion sur la crise pétorienne.
Sizde şu yere gömülen yuvarlak metal şeylerden var mı hani, üzerine basılınca, patlayan?
Vous avez des trucs qu'on enterre? Quand on marche dessus, ça explose.
Gözlüğün yok muydu senin? Yuvarlak ve şarap rengindeydi, ayrıca biraz şey gösteriyordu...
Je crois que tu avais... des lunettes rondes, couleur bordeaux, qui te donnaient un air...
Yuvarlak keklerin nerede olduğunu unutmak istemezsin.
Tu ne voudras pas oublier où sont les gâteaux ronds.
- Yuvarlak kızak mı?
Une luge?
- Yüzüne bakabildiniz mi? Siyah çerçeveli gözlük vardı. Siyah saçlı, yuvarlak yüzlüydü.
- Il avait des lunettes à monture noire, des cheveux foncés et un visage rond.
Hayır daha yuvarlak.
Non, plus rond.
"Yuvarlak yapma" dediğimiz yeni bir oyun oynuyoruz.
C'est nouveau :
Yuvarlak yapma oyunu ben de.. oynamak.. istiyorum.
Le jeu de l'œil... c'est bien? Je veux jouer... moi aussi.
Pazar günki son yuvarlak masa tartışmasına katılmasını sağlamaya çalışıyorum.
J'aimerais qu'Hub participe à notre table ronde de dimanche.
Hubble'ı yuvarlak masaya oturt.
Convainquez Hubble, pour dimanche.
- Yuvarlak hesap mı?
- En gros?
Büyük, yuvarlak ince bir taş parçasını... buz gibi mesela, atarsın, ve kaydırırsın... Ne?
on jette une grosse pierre ronde sur de la glace, une grande plaque de glace, et on balaie... quelque chose ne va pas?
Yuvarlak lastik ayaklar üzerinde sürünüyordu, tıpkı kurt gibi!
Elle avançait sans bruit sur ses pieds en caoutchouc, comme un loup!
Güzel yuvarlak bir rakam.
C'est un chiffre bien rond.
Ve sol elinde yuvarlak bir yara izi.
Et sur la main gauche, une petite cicatrice ronde.
Bana yuvarlak bir rakam söyle.
Combien, en gros? Dix.
Yuvarlak ve yumuşaktı.
Elle était douce et ronde.
Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin adil ve cesur yönetimleri altında ülkemiz huzur ve barış içerisindeydi.
Dirigé par un homme bon et brave, entouré des chevaliers de la Table ronde, notre pays assiégé était en paix.
Ve böylece Arthur ve Yuvarlak Masa'nın kalan şövalyeleri son savaşlarına doğru yola çıktılar.
Ainsi Arthur et ce qui restait de la Table ronde partirent pour leur dernière bataille.
Bu adam yuvarlak başlı Hurst şanzımanı satıyor.
Y a un type qui vend un levier de vitesse de Hurst.
Bir harekette bu yuvarlak başlı çekiç Atom bombasını tetikler ve bütün şehir, hatta belki ülkenin yarısı havaya uçar.
Un seul geste et ce marteau déclenchera cette bombe atomique... qui détruira toute la ville et la moitié du pays.
"Yuvarlak pipisi yoktur." mu?
C'est bien de vouloir un loyer?
"Yuvarlak pipisi yoktur." Tamam, herneyse.
C'est bien de vouloir un loyer? Si vous le dites!
"Yuvarlak pipisi yokmuş." Bundan bana ne.
Le type veut un loyer. Ça m'aide pas beaucoup.
Yuvarlak bir kuş yaptım. Bu aptal köpek tasmasını boynumdan çıkartmalıyım!
Il faut que j'enlève ce fichu collier.
toparlarsak havacılık dokuz deliklisinden on sekiz deliklisine kadar bütün türleri kısaca açıklanamayan nedenlerle Akkent Hakkent Pakkent Yakkent yani aynı zamanda buna koşut olarak insanoğlu bilinmeyen nedenlerle ama zaman bu zayıflamaya ve küçülmeye yanıt verecektir toparlarsak Yakkent Hakkent kısacası Piskopoz Berkeley'in ölümünden bu yana adam başı eksilmemiz aşağı yukarı adambaşı ortalama yuvarlak rakamla
à Feckham Peckham Fulham Clapham à savoir simultanément simultanément ce qui est plus pour des raisons inconnues mais qui vivra verra rapetisser et diminuer je résume Fulham Clapham en un mot la perte sèche par tête depuis la mort de l'Evêque Berkeley étant de l'ordre de deux doigts cent grammes par tête environ en gros plus ou moins de la
Yuvarlak hesap 75 bin.
qu'on arrondit à 75 000 $.
Hayır, daha değil Herneyse,... o dediki o dediki, kırallık tehlikede, ve eğer bu konuda bir şeyler yapmaya başmazsak, biz yuvarlak masayı satmak zorundayız.
Non, ça va venir. De toute façon... il a dit elle a dit, que le royaume avait des ennuis et si nous ne faisions rien, nous aurions à vendre la Table Ronde.
- Komik şekillerde mi yoksa yuvarlak mı olsun?
- Formes fantaisie ou rondes?
- Yuvarlak iyidir.
- Rondes, ça ira.
Göğsündeki bu üç yuvarlak kırmızı iz, böcek ısırığı değil.
Ces trois marques circulaires sur le torse? Ce ne sont pas des piqures d'insectes.
- Evet. Genel olarak el yazısı ve yuvarlak harfler kullanıyor.
L'écriture dans son ensemble est très ronde.
Mükemmel burunlu, hoş yuvarlak popolu.
Super nichons, joli cul rebondi.
Yuvarlak testereyi bekliyoruz.
On attend une scie circulaire.
Bir işe yara da, popomu sil. Yuvarlak çizerek, tek parmakla.
Sinon tu peux te rendre utile en me torchant d'un mouvement circulaire.
- Yuvarlak bir rakam söyle.
- À peu près? - Un moment.
Yuvarlak yaka hoşuma gitmedi.
Non, ça ne me va pas.
Her zaman en sevdiğim küçük şişman adamımdın, benim küçük yuvarlak pudingim.
"mon petit grassouillet préféré, " mon petit sumo gourmand... "
50 sıralı yuvarlak şarjör, dakikada 900 mermi yakma kapasiteli.
Il a un chargeur de 50 qui tire en rafale 900 projectiles perforants par minute.
Pazar günkü son yuvarlak masa tartışması için...
Pour la table ronde de dimanche...
Bu küçük yuvarlak bandı alıyorsunuz.
Alors...