English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zaire

Zaire traducir francés

75 traducción paralela
Bu koca ağacın Nijerya'yı geçtiğini ağır ağır Zaire sınırını aştığını kafasını dinleyebileceği sakin bir koru ararken yağmur ormanında heyecanla koştuğunu düşünemiyorum.
C'est inimaginable, je trouve. La pensée de ce grand arbre traversant le Nigeria, plastronnant un peu sur la frontière avec le Zaïre, se jetant dans la forêt tropicale pour y trouver un bosquet où il pourra s'ébattre à son aise, se précipitant en Zambie pour l'après-midi...
- Zaire sınında gizli bir toplantı yapıldı. Konu, Congo krizine müdahale etmekti.
M. Limbani dit qu'il y a eu une réunion secrète en juillet 1960 sur la frontière actuelle de la Zambie et du Zaïre au sujet d'une intervention dans la crise du Congo.
Zevke daha da çok daldıkça Tintin'i unuttum...,... 1960'da Zaire olan Belçika Kongo'sunu da unuttum.
De plus en plus attiré par le plaisir, j'en oubliais Tintin et que le Congo belge était devenu le Zaïre en 1960.
Zaire, Motaba Irmağı Vadisi Lejyoner Kampı
Vallée du Motaba, Congo-Kinshasa Camp de mercenaires
Zaire'de bir olay var... Durum pek iyi değil.
On a une sale affaire au Zaïre.
Hanta işini bırakıyorsun ve Zaire'ye uçuyorsun.
Oublie Hanta, je t'envoie au Zaïre.
Zaire'ye.
Au Zaire.
Zaire, Motaba Irmağı Vadisi
Vallée du Motaba, Zaire
Zaire'de durum o kadar kötü müydü?
C'était moche, au Zaire?
Bunlar sakın Zaire'den dönen Afrika kaşifleri olmasın?
Des explorateurs de retour du Zaire?
Bu Zaireli Jimbo Scott'tan aldığımız örnek.
Celle-ci vient de Jimbo Scott, c'est celle du Zaire.
Ali ve Foreman'ın Zaire'de yaptığı gibi.
Ali contre Foreman au Zaïre?
Zaire başkanı 10 milyon dolar koymak istiyordu ülkesi o kadar zor durumdayken, zor kazanılan sıcak para tehlikedeyken kısa vadeli ekonomik gerekçelerle olmasa da dövüşün kendisini ve Zaire'yi tanıtmak adına iyi bir fırsat olacağını hissetti.
Le président du Zaïre était d'accord pour payer 10 millions de dollars sur le faible budget de son pays, non pas pour obtenir des bénéfices à court terme, mais parce qu'il a pensé que le combat leur ferait de la promotion, au Zaïre et à lui-même.
Zaire'ye varana kadar, Zee-air'de uçacağız.
On va voler "in the air" vers le Zaïre.
Dövüş Zaire'de yapılıyordu, eski Belçika Kongosu.
Le combat était prévu au Zaïre, l'ex-Congo Belge.
Nedense sonra Zaire demeye başladılar, kulağa o kadar görkemli gelmiyordu ama işte oradaydı, Kongo.
L'appeler Zaïre était moins majestueux. Mais le Congo était bien là.
Dövüş yapılmadan önce, Zaire'de suç oranı artmaya başladı.
Le taux de criminalité a monté, au Zaïre, avant le match.
Zaire'liler bizi kovdu ve bizi etraflarında istemiyorlar ve dövüşün de yapılmasını istiyorlar.
Les zaïrois nous ont virés, ils ne voulaient pas de nous, ils veulent le match.
Bir süre sonra sakinleşti ve fark etti ki bu konuda hiçbir şey yapılamaz Zaire'de altı hafta daha kalıp elinden geleni yapmaya devam etmek dışında.
Puis il a compris qu'il n'y avait rien à faire, seulement à profiter des six semaines supplémentaires à passer au Zaïre.
Bu Zaire'nin Maliye Bakanı.
C'est le ministre des Finances du Zaïre.
Ama Muhammed Ali'nin, George Foreman'la Zaire'de karşılaşması için yaptıklarından dolayı hakkını vermek gerek.
Mais il faut lui rendre hommage pour ce match au Zaïre, Mohammed Ali - Foreman.
1974'te Zaire'de dövüş sabah dörtte başladı Amerika'da olsaydı 10 gibi makul bir saatte gösterilirdi.
En 1974, au Zaïre, le match a commencé à 4 heures du matin pour être retransmis en direct en Amérique, à une heure raisonnable, 22 heures.
Dövüşü özel kameradan izledi ve Zaire'deki tek özel kamera sistemi sarayındaydı.
Il l'a regardé en circuit privé, le seul du Zaïre.
Zaire'deki dövüşten yıllar sonra, belki 10 yıl sonra Ali'yle sonra bir vesileyle karşılaştım ama özellikle bu görüşmeyi hatırlıyorum.
J'ai revu Ali environ 10 ans après le match au Zaïre, je le rencontrais parfois, mais je me rappelle cette fois-là.
Şu anda Zaire'deki ayaklanma kuvvetleri hesabına çalışıyor.
A présent à la solde des forces rebelles zaïroises.
Özel Kuvvetler. Zaire, Grenada'daymışsın.
l'entraînement, les forces spéciales, Grenade, le Zaïre...
Hayır, biliyorum. Zaire'nin yanında değil mi?
" C'est près du Zaïre, non?
Muhammed Ali ile George Foreman Zaire'nin Kinshasa kentinde dövüşecek.
Mohammed Ali et George Foreman à Kinshasa au Zaïre.
Büyümeli ve çiçek açmalıdır. Eğer erteleme olursa, Zaire'nin ışıktan ve sudan mahrum bu karanlığına istersen astronomdan bak, yine de çiçek açmayacaktır.
Il doit foisonner. ll ne peut pas fleurir à l'ombre d'un stade hors du Zaïre.
Ali unvanını burada, Zaire'de almak istiyor.
Ali veut récupérer son titre. Ici, au Zaïre.
Zaire'deki, Afrika'daki salonda tarihi bir an yaşanıyor!
C'est un moment historique dans ce stade... au Zaïre, en Afrique.
Sahra Çölü'nü geçeriz. Oradan Çad'a, Zaire'ye, Zambia'ya gideriz.
On se fait ce putain de désert du Sahara puis on traverse le Tchad, le Zaïre, la Zambie...
Sonunda Hutu ordusu yenildiğinde ; Yüzlerce, binlerce Hutu, yakın ülkelere Tanzanya veya Zaire'ye kaçtılar.
Lorsque les Hutus ont été vaincus, ils ont fui par centaines de milliers en Tanzanie ou au Zaïre, pays voisins.
Zaire'deki Mambusi kabilesi erkeklerinin bereket tanrılarını memnun etmek için, toprakta delikler açıp, penislerini içine yerleştirdiklerini biliyor muydunuz?
Savez-vous qu'au Zaïre, les Mambusi introduisent leur pénis dans la terre, en offrande aux dieux de la fertilité?
General Jack Nix Zaire'den yönetecek.
Le général Nix la mènera depuis le Zaïre.
Zaire, Angola.
Le Za : ï : re, l'Angola.
Burası Zaire, Burundi, Tanzanya, Uganda.
Voici le Zaïre, le Burundi, la Tanzanie, et l'Ouganda.
Kahire'deki maçta, Ali'nin, Foreman'ı sekizinci raundta nakavt edeceği üzerine elimizde ne varsa bahse yatırdık.
On a tout misé... sur sa victoire contre Foreman au huitième round, au Zaïre... et ça vient d'arriver il y a deux secondes.
Yanımda Muhammad Ali, Eylül'ün 10'u New York hava alanındayız dünya ağırsıklet şampiyonunu belirlemek için Zahire'ye olan yolculuk için.
Voici Ali, le 10 septembre à l'aéroport de New York, partant au Zaïre à la reconquête de son titre.
Daha sonra beni Kongo'ya gönderecekler.
Ensuite on m'envoie au Zaïre.
Kongo'da buna benzer pastalar bulacağımı sanmam.
Je suis sûre que j'en aurai pas souvent au Zaïre.
- Ya, Kongo.
- Au Zaïre! - Quoi?
- Ne? Gerçekten Kongo'ya gidip pastadan, erkeklerden ve diğer zevklerden vaz mı geçeceksin?
Tu vas vraiment aller au Zaïre et abandonner le gâteau, les p tits beurres et les hommes?
Hayır, ben sadece rahibe olup Kongo'ya taşınmadan önce bu yaşam tarzını bir hafta sonu denemen iyi olur diye düşünüyorum.
Non, c'est juste qu'avant de devenir nonne et de partir au Zaïre, tu pourrais... tu sais... essayer ce mode de vie pour... un week-end.
Hayır, Kongo'nun kardeşisin.
Non, t'es la sœur du Zaïre.
Evet ama sen Kongo'ya gidiyorsun, ben burada bu aileyle çakılıp kaldım.
Ouais, mais tu vas au Zaïre et je suis coincée ici avec la famille.
Don, Zaire'de mi?
Au Zaïre?
Ağır sıklet şampiyonluk maçı uydudan canlı yayınla...
Le match du championnat des poids lourds... - en direct par satellite... du Zaïre, en Afrique. - C'est tout?
Ayrıca Zaire, Qequeg'de de değişik çalışmalar yürüttüm. İşte kriteri bunlar.
C'est là quej'ai rencontré Samuel.
Zaïre'de, Kongo'da üç ay.
Au Zaïre, au Congo, trois mois.
Zaire Ebolasında bir işe yarar mı?
Ça marche sur l'Ebola du Zaïre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]