English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zamn

Zamn traducir francés

34 traducción paralela
Ve şimdi tüm zamnını Elton'larla geçirmek zorunda!
Et maintenant elle doit passer presque tous ses jours avec les Eltons
Ayrıca boş zamnın yanında pek çok aleti de vardı.
Comme il avait du temps, il avait beaucoup d'outils.
Ama her zamn olduğu gibi, nihayete ermemiş gerçeklerdi.
Mais, comme toujours, c'était des vérités incomplètes.
Baba her zamn bir oğul bir kardeş olur derdi.
Papa disait souvent : Fils tu as une soeur.
Oh... ifade edrim ki... senin zamnını aldım...
Oh..., prends ton temps. Je veux dire... je... repos.
Zamn bulursan dur.
Passe si t'as le temps.
O zamn bende ne gördüyse, şimdi de onu gör.
Quoi que vous ayez vu en moi alors, voyez-le maintenant.
Sizin gibi ben de hangi film olduğunu bilmiyorum, Ama bir western olduğunu biliyorum, değil mi Bay Lannigan? Filmler benim zamnıma göre çok değişti,
Comme vous, je ne connais pas ce film, mais je sais que ce n'est pas un western, n'est-ce pas, Mr.
Bunlara isdedikleri heyecanı vermenin zamnı geldi.
Il est temps de sortir le grand jeu!
Seni düşündüğüm zamn Kendiminkini ovabilirim
# Je me tripote en pensant à toi #
Seni düşündüğüm zamn Kendiminkine dokunabilirim
# Je me touche en pensant à toi #
6 hafta içinde hayatımın en güzel zamnını geçirdiğim California Üniversitesi'nden mezun olmuş olacağım.
Dans 6 semaines, je serai diplômé de l'université de Californie, à Santa Cruz, où je me suis éclaté.
neden kartını değiştirmiyorsun kendin ve herkez için benim kartım her zamn düzgün çalışır - ohhh Raj!
Pourquoi ne changes-tu pas ta carte une bonne fois pour toute? Parfois ma carte fonctionne. - Mais Raj!
bu arda ne zamn evleniyorsunuz
Alors, quand avez-vous l'intention de vous marier?
ne zamn seni görsem kısmet ( kader ) bağlantım ortaya cıkıyor. "
A chaque fois que je te vois... Je suis connecté à mon destin.
Bu bizim ilişkimiz biliyormusun çoğu zamn insanların tuhaf bağları vardır bizimkisi gibi
C'est notre relation à nous. Tu sais, Raj. Dès fois, c'est comme ça qu'on crée des relations.
birazdaha zamn mı istiyor?
Tu veux dire qu'il n'a pas notre argent.
belkide geç bile kalmıştım bu ilişki uzun zamn önce bittmişti
Peut-être que nous cultivions une relation qui avait pris fin il y a bien longtemps.
Belkide onunla görüşmek için iyi bir zamn değildir gidelim hadi bu huyundan bıktım bıktım!
Aujourd'hui n'est peut être pas le bon moment pour le rencontrer. Allons. Allons-y.
Priya, Çünkü sen benim uğurumdun ne zamn karşıma çıksan herşey yolunda gidiyordu sen benim şansımdın
Parce que Priya, à chaque fois que tu es avec moi tout mon travail se fait sans difficulté! Tu me portes chance!
onu takım otobüsünün üstüne attığın zamnı hatırlıyor musun?
Tu l'avais fait monter en douce dans le bus.
Her zaman yılın bu zamnı ortalarda olur, gittiği her yere neşe ve mutluluk saçar, ve çocuklar sırf onu görebilmek için sırada bekler.
Il vient à cette époque de l'année, et répand la joie partout où il passe. Les enfants font la queue rien que pour le voir.
Gideon 12 zamn yolcusundan 6 tanesini ziyaret etti. ve yeni kronograf için kanlarını topladı.
Gideon a rendu visite à six des dix voyageurs du passé et rapporté leur sang pour le nouveau chronographe.
en azından şimdi zamnını ona ayır derdi.
au moins, maintenant passez du temps avec elle.
Babanın yanında durarak zamnımı harcadım yanlış olduğunu bile bile...
J'ai passé trop de temps à être permissive avec ton père, rester à ses côtés, même quand je savais qu'il avait tort.
Tamam, harcadığımızdan daha fazla boşa geçirecek zamnımız yok.
Bon, on perd du temps que nous n'avons pas.
O zamn git te getir seni moron.
Va le chercher alors, débile.
- hayır biraz daha zamnım var.
- J'ai le temps.
- Acele edin, fazla zamnımız yok.
- Dépêchez-vous.
Geçmişte ne zamn dünyadaydın.
- Ah, ouais?
gercekten çok üzgünüm 2 santim sadece 2 santim tam zamnında fren yaptım...
Je suis vraiment désolée! Deux doigts. Juste deux doigts.
senin favori eşin için ohh sagoll baban her zamn nazik olmuştur raj dev kataria ile tanış kanada inşaat şirketinin varisi elbette dev buda raj
Votre vin préféré, pour vous. Oh! Encore!
Ama Yönetim Kurulu nihai kararı verir ewt bu problem değil hayatım ne zamn geldin şimdi şimdi bunu görmelisin hayatım haydi göster ona evet raj tatlım için ev tasarlıycak hayatım bu çok güzel ve farklı hayatım cok iyi çok iyi
Mais c'est le conseil d'administration qui prendra la décision finale. Oui. Pas de problème.
- tanrım veya zamanındda olmasa... yada zamnında eğer bizi bulabilirsen sadece sen
En cas de succès, tu toucheras l'argent et tu n'entendras plus parler de nous. Mais si tu déclines mon offre... Seigneur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]