English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zayd

Zayd traducir francés

39 traducción paralela
Dediğim gibi evladım, her şeyin ölmüş olması bizim şansımızaydı.
Comme je disais ma chère, nous avons de la chance que tout soit mort...
- Hele dur Zeyd. Nefes al önce.
Reprends ton souffle, Zayd.
- Zeyd! Yeğenime neler oluyor anlat?
Zayd, qu'est-il arrivé à mon neveu dans la montagne?
Zeyd Peygamberimize söyle hazırız.
Zayd, dis au Prophéte que nous sommes prêts.
Suratıma kapatmış gibi değildi. Sanki daha çok mekanik bir arızaydı
J'ai l'impression qu'il y a eu un problème avant qu'il raccroche.
Şimdiye kadar hep kendi başımızaydık
Vous ne serez plus seuls.
Silah kuşanmış, sakallı kızımızaydı o işlemci. Hatırladın mı?
- C'est la femme à barbe armée qui l'a.
Elimizde kalem ve kağıtlarla odamıza gittik tek başımızaydık.
Vous allez dans votre chambre avec votre crayon et votre bloc de papier, toujours seul.
Rüzgâr yön değiştirmedi. Basit bir arızaydı. Uçakla simülatör faklı şeylerdir.
Arrête, ii ne lui a pas mis un windhear, c'était une simple panne... ne rends pas les choses plus difficiles, l'avion est une chose, le simulateur une autre.
- Kendi başımızaydık.
- On a grandi seuls.
Bu zamandaki boşluk.. zaman penceresi.. Tamamen şansımızaydı.Tamam mı?
Cette fenêtre temporelle est complètement le fruit du hasard.
Gaddar dünyaya karşı tek başımızaydık. Uyanık zekâmızla idare ediyorduk.
C'était nous contre le monde cruel vivant grâce à notre ruse.
Ağabeyi Rafi Seyid.
Qui avait un frère, Rafi Zayd.
Rafi Seyid. Kızın ağabeyi.
Rafi Zayd, son frère.
Hayır- - kız kızaydık.
- Non, on était entre filles.
Hajik Zayd.
Hajik Zayd.
Bay Zayd, artık özgürsünüz Suriye'ye dönme niyetiniz var mı?
M.Zayd, maintenant que vous êtes libre, avez-vous l'intention de rentrer en Syrie?
Bay Zayd.
M. Zayd,
Bu kaçınılmaz bir makanik arızaydı
C'est un problème mécanique inévitable.
Bir tür mekanik arızaydı.
C'était un dysfonctionnement mécanique.
Kaza'nın açıklaması mekanik arızaydı, ama bir balıkçı gökyüzünde fişekler gördüğünü bildirdi. İfadelerin hiç birini doğrulayamadım. Çünkü o koordinatlara ait tüm uydu kayıtları ve resimler silinmişti.
Ils ont dit que c'était une faille mécanique, mais un pêcheur a rapporté des feux dans le ciel, rien que j'ai pu confirmer, car toutes les images satellites ont été effacées.
ölmüş bir adamın kanlı ağzı ile ağız ağızaydın!
Vous embrassez votre part pour un homme avec du sang partout sur sa bouche.
Tek başımızaydık.
On était seuls.
Görünüşte çok içine kapanık bir gruptuk ve istisnasız bir başımızaydık.
Nous étions apparemment un groupe très réservé, et sans exception, solitaires.
İkimiz de kendi dünyalarımızda bir başımızaydık ve sırılsıklam âşıktık.
Nous étions tous deux seuls au monde. Et nous étions profondément amoureux.
Gel, hadi, Zayd.
Viens, Zayd. Excusez moi On passe
Bekle, bekle, Zayd.
Non, attend, Zayd.
Bu adam Hajik Zayd, 5 farklı zamanda senden telefon almış.
Cet homme... Hajik Zayd, vous a acheté cinq fois des téléphones.
Bir adamla, Hajik Zayd.
Un homme, Hajik Zayd.
- Hayır yalnız başımızaydık.
Non, nous étions seuls.
Tarihi değiştirmede yine başarısız olma sebebiniz makinedeki arızaydı.
C'était notre machine cassée, que vous avez échoué, encore, à éliminer.
Yine de, kararlılık seviyemizi küçümseyen bir düşman bizim yararımızaydı.
En notre faveur, cependant, un ennemi qui sous-estime la force de notre détermination.
Tek başımızaydık.
On était déjà assez loin, et tout seuls.
Tek başımızaydık.
Toi, c'est moi.
Iris'le ikiniz tek başınızaydınız.
Juste Iris et toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]