Zebra traducir francés
497 traducción paralela
Eski avcılar, zürafayla zebra kırması olduğunu sanırdı.
Mi-girafe, mi-zèbre.
Ne büyük bir zebra sürüsü.
Regarde tous ces zèbres!
- Benim için, onlar zebra.
- Pour moi, ce sont des zèbres.
Denize her yönden hazır halde 16 : 00 da... "... AK-601, Elysium adasına yola çıkacaktır.
Quand il sera prêt ä naviguer, ä 16 h 00 environ, le A.K. Se dirigera ä 10 noeuds via les points Xérès, Yucca et Zebra sur l'île Elysée qu'il atteindra en 7 jours, où il attendra les ordres du capitaine de port.
Bu zebra diye bilinir.
Celui-ci s'appelle zebra.
Biliyorsun onu bulmam ne kadar zor.
Mon zebra. Tu sais comme il est rare!
Lütfen, Katherine, benim zebram, lütfen.
S'il te plaît, Katherine, mon zebra
Charlie Tilki Köpek Zebra 4 2'yi arıyor.
Renard à Zébre quatre-deux.
Zebra 4-2, tamam.
Zèbre quatre-deux, terminé.
Zebra destroyeri liman girişini kapatmak için harekete geçti.
Le destroyerZebra se dispose à bloquer l'entrée du port.
Hızını arttır, Zebra 3. Kalkış serbest.
Zebra 3, autorisation de décoller.
Zebra 3. Anlaşıldı.
Bien reçu.
Cevap ver, Zebra 1.
OK, Zebra 1.
Zebra 1, iniş serbest.
Ici, Zebra 1, prêt pour atterrissage.
Hava - Deniz Kurtarma'yı arıyoruz. Burası Zebra 1.
Appelle secours aériens en mer.
Sizi duyuyoruz, Zebra 1.
On v ous reçoit, Zebra 1.
Mey dey, mey dey, burası Zebra 1.
Mayday, mayday, ici, Zebra 1.
- Komik, zebra ve çizgileri.
- "Rayer", "zèbre", c'est drôle...
Zebra cesetlerini almamıza ve Elsa'nın bekâr erkeğe dönmesine daha birkaç saat vardı.
Nous n'atteignîmes les restes du zèbre qu'après plusieurs heures. Nous les emmenâmes avec Elsa auprès du jeune célibataire.
Buz İstasyonu Zebra hakkında ne kadar bilgiye sahipsin?
Que savez-vous de la station polaire Zebra?
Denizde Sürüklenen Buz İstasyonu Zebra.
La station itinérante polaire Zebra.
Bir Norveç şilebi az önce Buz İstasyonu Zebradan gelen yeni bir acil yardım çağrısı almış. Aktarıyorum :
Un cargo norvégien a capté un message de détresse en provenance de la station Zebra :
Zebra'nın kurulmasına yardım etti.
Il a conçu Zebra.
Zebra ile hiç temas var mı?
Est-on en contact avec Zebra?
Zebra.
Á Zebra.
Birisi bizim Buz İstasyonu Zebra'ya ulaşmamızı istemiyor.
Quelqu'un veut nous empêcher d'atteindre Zebra.
Ancak bu operasyonun esas amacı beni Buz İstasyonu Zebra'ya ulaştırmanız.
Mais notre objectif est de me déposer à la station polaire Zebra.
Zebra ile temas kurduk.
Contact établi avec Zebra.
- Harika. Bana hatırlattığınız gibi Bay Jones emirlerim sizi Zebra'ya ulaştırmak yönünde.
Comme vous me l'avez rappelé, je dois vous conduire à Zebra.
Zebra takımıyla temas halindeyiz.
Contact établi.
Zebra ile temas var mı?
Vous recevez Zebra?
Zebra, burası Viking.
Zebra, ici, Viking.
Cevap ver, Zeb.
Á vous, Zebra.
- Onlara ulaşabildin mi?
- Vous avez eu Zebra?
Zebra'ya ulaşabildin mi? - Temas yok efendim.
- Non, aucun contact.
Beni duyuyor musun, Zeb?
Vous me recevez, Zebra?
Viking, burası Zebra.
Viking, ici, Zebra.
Burası Zebra.
Ici, Zebra.
- Burası Zebra, Viking.
- Ici, Zebra.
İşin garibi o hala burada Zebra'da.
L'ironie de la chose, c'est qu'il est encore ici, à Zebra.
- Zebra'ya.
- Zebra.
Zebra takımı, radar ikinci bir uçak grubunu rapor ediyor.
Le radar signale une deuxième vague d'avions.
Zebra takımı, radar ses hızında uçak tespit etti.
Radar à Zebra, le radar signale un avion subsonique.
- Öyle mi? Yatağın altında bizi dinleyen bir zebra var.
Chut, y a un zèbre la, sous le lit, qui nous écoute.
Anladım. Zebra Kulüpte buluşuruz.
Je te retrouverai au Zebra club.
Bragg'in oradaki Zebra kulübü hatırladın mı? Orada buluşuruz.
Le Zebra club, je te retrouve là-bas.
Bu herifleri ben hallederim. Sizinle Zebra kulüpte buluşuruz. Tamam mı?
Je m'occupe de ces guignols et je te retrouve au Zebra club.
- Zebra Kulüpte.
Au Zebra club.
Hayır, Zebra Kulüp olmaz. Seninle -
Non, pas le Zebra club.
Ve orada ayrıca Güney Afrika antilopları, devekuşu, sığırcık kuşları, zebra ve zürafa bulunur.
Il y a aussi des gnous... des autruches, des étourneaux... des zèbres et des girafes.
Yalnız gaydacının Edinburgh Kalesi'nin mazgallı siperlerindeki silüeti kızıla boyalı gök... Göküyü...
Le cornemuseur solitaire des remparts d'Edinburgh se profilait contre les ze... zébra...