English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zeplin

Zeplin traducir francés

120 traducción paralela
Shenandoah zeplin olayı korkunç. Bütün gazeteler manşet yapmış.
Quelle catastrophe terrible, elle fait tous les gros titres.
Ve zeplin hazırdı, Bana bir veda öpücüğü verdi ve zepline bindi.
Quand le dirigeable fut prêt, il m'a embrassée et est monté dans la cabine.
Bu kızın, düşen zeplin hakkında anlattıklarını dinledin mi?
Vous avez entendu ce qu'elle a dit sur le Shenandoah.
- Zeplin!
Le dirigeable!
Bu bir zeplin.
C'est un Zeppelin.
1924'te Zeppelin şirketi Amerikan Donanması için bir hava gemisi üretti. Üretimde adı LZ126 olan bu zeplin Amerika'da "Los Angeles" adını aldı.
En 1924... la Société Zeppelin a fabriqué le LZ 129 baptisé Los Angeles... pour la marine américaine.
15 katlı bina yüksekliğinde olan bu zeplin içindeki 16 dev hücrede bulunan 200 bin metreküp hidrojen gazıyla 242 tonluk bu lüksü bulutlara kaldırıyor.
Le ballon, haut de 15 étages, abrite 16 cellules géantes... contenant plus de trois millions de mètres cubes d'hydrogène... qui portent les 242 tonnes de luxe jusqu'aux nuages.
Zeplin yolculuğu İspanya ile karşılaştırıldığında tatil gibi olacak.
Le voyage en zeppelin paraîtra d'un repos à côté de l'Espagne.
Keşke şu zeplin saçmalığını bıraksan da taç giyme törenine gelsen.
Tu devrais oublier le zeppelin et venir au couronnement.
Zeplin kalkana kadar babana tek kelime deme.
Pas un mot à votre père avant le départ.
Yeni bir oyun üstünde çalışıyorum. Zeplin oyunu.
Je pratique ce nouveau numéro, un numéro de zeppelin.
Zeplin yarın New York üstünde uçarken patlayacak.
Demain le zeppelin survolera New York et fera explosion.
- Zeplin oyunum için set tasarımım.
C'est le décor de mon zeppelin.
Bu zeplin, Friedrichshafen'dan yıldızlı bir gece yarısı saat 2 : 17'de havalandı.
Le ciel était clair à son départ de Friedrichshafen.
Saat 9 olmadan önce zeplin şehrin üzerinde belirdi.
Vers 9 heures, le zeppelin survole Berlin.
Yağmurlu havaya rağmen, halk çatılara akın etti zeplini alkışlıyor, tezahürat ediyorlardı. Bu esnada zeplin, kentin doğu ve kuzey yönüne doğru bir eğri çizdi.
Malgré la pluie, des curieux saluaient le zeppelin, qui fit une boucle sur l'Est et le Nord de la ville.
Bir zeplin!
- Chic! Un zeppelin!
- Daha da kötüsü, internette. New York'luların seyahatte olma ihtimalini düşünerek 52 eyaletteki kalabalık yerlere zeplin gönderiyor.
Ses clips passent dans les 52 Etats pour les new-yorkais en vacances.
Kız, yılbaşı günü Orange Bowl stadı üzerinde zeplin kazasında ölür.
Puis, la fille meurt dans un accident de dirigeable à l'Orange Bowl au Nouvel An.
Zeplin.
Des zeppelins.
- Zeplin meselesi... - Ne oldu?
Les zeppelins, c'est à l'eau.
Polarfarth, üç zeplin. 1931.
Trois Zeppelins. 1931.
Dün bir zeplin zorunlu iş yapmış.
Allons voir le dirigeable qui s'est arrêté pour faire des réparations.
Zeplin mi?
Le dirigeable?
Zeplin bu mu?
C'est ça le dirigeable?
Yoğun yağış sebebiyle zorunlu iniş yapan Özgürlük Macerası isimli zeplin sonunda onarıldı.
Le dirigeable, qui s'est posé ici à cause de l'orage, a fini ses réparations, Nous allons retransmettre en direct le départ, depuis le parc du côté de la mer.
Çocuk iyi görünüyor, ama zeplin saat kulesine çarpmak üzere.
Le garçon va bien pour le moment, mais le dirigeable est ballotté par le vent. Il s'approche de la tour de la ville.
Çok gaz kaçırdı, zeplin düşüyor!
Le gaz continue à s'échapper! Le dirigeable tombe!
Görüntülerini izlediğiniz Zeplin Kaptan Heidenberg yönetiminde ilk durağında meraklıların ilgi odağı oldu.
Excusez-moi. ... première étape de cette visite pacifique.
Zeplin'e dikkat, içi hidrojen dolu.
Le dirigeable est plein d'hydrogène.
Jenny, bu zeplin hidrojen dolu.
Le dirigeable est rempli d'hydrogène.
Harika. Kusura bakma, 1930 hava postası zeplin pulu. Hem de koca bir yaprak.
Excuse moi, le zeppelin aéropostale de 1930, toute une planche.
ve bir keresinde de bir zeplin gördüm.
Un jour, j'ai vu un dirigeable.
Zeplin : Hindenberg'in hikayesi.
- L'Histoire du Hindenburg.
"Zeplin" gösterimde.
Voir Hindenburg.
Zeplin infilakında 35 kişi öldü!
Explosion du Zeppelin, 35 morts!
Muhteşem. Zar zor araba sürüyorsun. Zeplin kullanmana izin mi verdiler?
C'est fou, tu sais à peine conduire et on te laisse piloter ça.
- Yarışta berabere kalmış iki zeplin gibiler.
- On dirait une course de zeppelins.
Bulutların içinde bir zeplin mi?
Un aérostat dans le nuage?
Zeplin.
Non, un dirigeable.
Zeplin yanıp üzerine düştüğünde onu kaybettik.
Brûlée par une montgolfière en flammes.
Kafa-Zeplin.
Tête de ballon
Eminim şişip birkaç bin kilo olmasını ve kocaman etli bir zeplin gibi patlamasını diliyorsundur.
T'aurais voulu qu'il prenne 200 kg et qu'il pète comme un gros zeppelin, hein?
İlk zeplin kalktığı anda zengin olacaksın.
Jamais tu n'auras plus de thunes lorsque ce 1er zeppelin aura décollé.
Zeplin çarpması mı?
"Heurté par un ballon dirigeable."
Led Zeppelin tişörtü.
C'est un t-shirt de Led Zeplin.
Zeplin mi?
- Un vaisseau de guerre?
Oradaki yarattığınız etki Led Zeplin'in müziklerindekiyle aynıydı.
C'est la tension qui poussait Led Zeppelin. C'est cette tension qui fait que votre musique est à part.
İyi, Tamam koltuklardan kutulacağım, ama duvarın tamamen Led Zeplin'le kaplanmasını istiyorum.
Bien, on se débarrasse du coin, mais je veux tout ce mur recouvert de Zeppelin.
- Bir zeplin.
C'est un dirigeable.
Zeplinlerle mi ilgili? Hem de üç zeplin!
Trois Zeppelins...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]