English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zihnim

Zihnim traducir francés

359 traducción paralela
Bu nedenle zihnim açık olmalı sinirlerim sağlam, ellerim kendinden emin olmalı.
Pour cela, je dois avoir l'esprit clair, les nerfs solides et la main sûre.
Sanırım zihnim öylesine dolaşıyordu.
Mon esprit vagabondait...
Zihnim dağıIıyor, matmazel.
Ma tête ne tient pas, mademoiselle.
Zihnim bana oyunlar oynamaya başlamıştı.
Ma mémoire commençait à me jouer des tours.
Zihnim tarafından öylesine ele geçirilmiştim ki hayallerim her zamankinden daha da gerçek geliyordu bana.
Des souvenirs si insistants s'emparèrent de moi qu'ils me semblaient plus réels que ce qui se trouvait en face de moi.
Zihnim biraz tuhaf çalışıyor galiba.
Ça doit être mon côté bizarre.
- Zihnim tamamen berrak.
- Mon esprit est três clair.
Tekrar sağlıklı düşünebiliyorum. Zihnim açık.
Je suis redevenue lucide.
Zihnim benimdir, ve kimse onu değiştiremez.
Personne ne touchera à mon esprit!
Zihnim bu şekilde karıştırılırken nasıl düşünebilirim ki!
Mais comment réfléchir quand on rend moi fou 7'.
Bazen zihnim açılsın diye bunlardan yaparım.
Je les fabrique moi-même, ça m'aide á réfléchir.
Bana yöneltebileceğiniz suçlamalara gelince... maalesef çok zayıf düştüğüm için, ne zihnim... ne de hafızam... gerekli cevabı verecek durumda değil.
Pour les affaires dont vous pouvez m'accuser, je crains d'après ma faiblesse présente, que ni mon esprit, ni ma mémoire ne serviront à faire de réponse suffisante.
Zihnim meşguldü.
J'étais occupée.
Ve sonra bir gün zihnim geminize dokundu ve sizi buraya getirdi.
Et un jour, mon esprit rencontra votre vaisseau et vous mena ici.
Mükemmel ve kompleks zihnim altüst olabilirdi.
Ça pourrait chagriner mon bel esprit complexe.
Zihnim bomboş ve çenesini kırarım.
J'ai l'esprit vide. Je te foutrai mon poing sur la gueule, connard!
Zihnim- - Karanlıkta...
Mon esprit Est dans les ténèbres
Beni affetmelisiniz. Ben değil, benim zihnim.
Excusez-moi, ce n'est pas moi mais mon esprit.
Ama bedenim ve zihnim yaşamaya devam etti.
Mais mon corps et mon esprit étaient bien vivants.
Şey, ben değil, eski dost. Zihnim istiyor fakat ayaklarım değil.
Non, mes jambes en sont incapables.
Ama zihnim kendine göre bir libido geliştirmişti, artık bacakların filan uyarımına ihtiyacım yoktu.
Mon esprit s'était forgé sa libido. Plus besoin de parties de jambes en l'air.
Zihnim son derece açıktı.
Mon esprit était très clair.
Annemin bedeninde benim zihnim var.
Je suis dans le corps de maman.
Annabel'in bedeninde benim zihnim var.
Je suis dans le corps d'Annabel.
# Zihnim allak bullak olmuştu # # ve henüz büyümemiştim # # ve eğer dinliyorsan, Tanrım #
Ma tête a tourné tout autour de l'espace Et pourtant, j'ai grandi Et si tu m'écoutes, mon Dieu
Kalbim dolmuştu. Zihnim enerjikti. Yaşıyordum.
Ma tête, mon coeur en étaient remplis, je vivais.
İnanılmaz derecede geniş bir zihnim var.
J'ai un esprit particulièrement grand.
# Zihnim çok karışıktı... #
Je trainais mon coltard
Aksine... "Her zaman karışıktım, zihnim çok bulanıktı."
Non c'est le contraire... Toujours dans mon coltard, je trainais mon brouillard
Zihnim bana sürekli olarak git biraz temiz hava al diyordu.
Je perdais pied et mon cerveau me répétait de remonter respirer en surface.
Zihnim pek estetik değildir.
Je ne suis pas porté sur l'esthétique.
Zihnim durgunluğa isyan ediyor.
Je ne puis me satisfaire de l'immobilisme intellectuel.
Hiç de bile. Zihnim tamamen boş. Tamam mı?
Mon esprit est complètement vide.
Hayır, zihnim açık, efendim.
Non, j'ai les idées claires.
Hızlı zihnim bana miras bırakıldı.
Ma volonté seule meut mon esprit.
Benim zihnim kesinlikle böyle bir şey yaratmadı.
- Pourquoi ne devrais-je pas m'inquiéter? Il y a toujours un autre moyen de rentrer.
Zihnim rahatlamıştı, düşüncelerim canlanmıştı.
Mon esprit était au repos, ma pensée agile.
Zihnim ve bedenim için kusursuz bir uyum. Kardeşim...
La couleur est horrible, le goût répugnant, mais cette mixture vous fera du bien.
Ama zihnim görüntülerle dolu, anlamadığım, ama yine de kafamdan atamadığım düşünceler. Beni ele geçirdiler.
Mais mon esprit est trop rempli d'étonnantes images, dont j'ignore le sens et que je ne peux détruire, et qui me tourmentent.
Zihnim boşalır, sadece yağan yağmuru izlerim.
Je ne pense à rien, je regarde seulement la pluie.
Benim zihnim senin zihnine.
Mon esprit dans votre esprit.
Zihnim çamur gibi oldu.
Mon cerveau est tout engourdi.
Cinayet çözüldüğünden beri zihnim aynı soruyla meşgul.
Je me pose la même question depuis qu'on sait pour cette horreur.
Özür dilerim, bazen zihnim bulanıyor.
Pardon.
Zihnim bir battaniyeyle sarılmış gibi.
Je ne peux pas me concentrer.
Zihnim bulanık olduğu zaman bu mesajlara cevap veremiyorum. Ya da yemeğime zehir katıldıysa.
Je ne peux répondre si je ne suis pas lucide et s ´ il y a du poison dans mes repas!
Zihnim bunu almıyor.
Je crois rêver!
Zihnim, kalın bir sisle gömülmüş gibi karışık.
Je suis en pleine confusion. Je suis dans le brouillard.
Zihnim mi?
Mon esprit?
İşte bu yüzden zihnim beni çok uzaklara götürüyor.
J'ai vu beaucoup de choses, manié beaucoup d'armes.
Zihnim hâlâ tertemiz.
Je sais Se qui m'arrive, je ne peux pas l'éviter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]