Zim traducir francés
70 traducción paralela
- Zim haklı çıktı valla!
- Ça a marché, comme Zim a dit.
- Buyur Zim?
- Oui, Zim?
Zim şuna baksana!
Hé, Zim! Regarde!
Sen ne dersin Zim?
Où étais-tu, Zim?
Zim iyi ki bulmuş valla!
C'est là où Zim l'a trouvé.
Ben bir şey yapmadım valla Zim!
Mince, Zim, je fais rien.
- Tamam Zim.
- Oui, Zim.
Tamam Zim.
Oui, Zim.
Sözlerin fayda etmez Zim.
J'ai pas pris ton médicament, Zim.
- Evet Zim.
- Oui, Zim.
Gratz sen Zim'in işaretini görebilmek için geride dur.
Gratz, reste derrière où tu peux voir le signal de Zim.
Her şey yolunda mı Zim?
Ça va, Zim?
- Onları içeri götür.
- Emmenez-les à l'intérieur. - Oui, Zim.
Zim ne dedi duydun.
Tu sais ce que Zim a dit.
Arkaya götür.
Oui, Zim.
- Sakın görünmeyin.
- Cachez-vous. - Oui, Zim.
Bekle biraz Zim.
Un instant, Zim.
Gerçekten benim hatam değil Zim.
Franchement. C'est pas ma faute, Zim.
Ama artık emrine amadeyim Zim.
Mais à partir de maintenant je suivrai tes ordres.
Zim'i öldürdün!
T'as tué Zim!
Onu neden öldürdün?
Pourquoi t'as tué Zim?
Kendine müşteri bulacağına... balığa çıkıp caz tıngırdatıyorsun.
Recevoir les clients au lieu d'aller pêcher et de jouer votre zim-zim tralala jazz.
Zim zaberim bim Çiçeği kurutmak için.
Simsalabim, je dessèche une fleur
Ama bu sadece dış görünüş. Zim zaberim zim
Mais il ne faut pas s'y fier, je vais dire simsalabim!
İşte, Eritre Başkanı Albay Salan Zim'in NATO ülkelerini kapsayan turunun ilk ayağında Orta Doğudan Paris'e geldiği uçaktan inerken çekilen filmi.
Voici le colonel Salan Zim, président de l'Érythrée, qui arrive ø Paris, nouvelle étape de ses visites dans les pays de l'OTAN.
Zim, Dışişleri Bakanı Pierre Croyez ile Devlet Bakanı Jacques Cassente tarafından karşılandı.
Il a été accueilli par le ministre des Affaires étrangères et le ministre ïÉtat.
Rus danışmanlar Batı'ya giden heyette bile Zim'e eşlik etti.
Zim n'a pas quitté ses conseillers russes, même ø l'Ouest.
Başka bir atış Zim'in koruması Emilio Rocca'yı öldürür.
Un autre tir tue le garde du corps de Zim.
Polis ateşe karşılık vererek hangarın etrafını sarıyor Zim ve beraberindekileri saklanacak yer arar durumda bırakıyorlar.
La police court vers le hangar laissant Zim sans protection.
Polisin, suikastçiden dolayı dikkati dağılmışken havaalanının karanlığından başka bir atış geldi ve Salan Zim ölür.
La police ayant détourné son attention, un autre tir sorti de l'ombre touche mortellement Salan Zim.
İşte, Eritre'den gelen Albay Salan Zim'in, bilinmeyen bir suikastçı tarafından öldürülüşünün tekrarı.
Voici le ralenti du colonel Zim ïÉrythrée abattu par un assassin inconnu.
- Zim'i neden öldürmek istedi? - Çok meraklısın, değil mi?
- Pourquoi voulait-il tuer Zim?
Zim'i faşist, Amerikan emperyalizminin maşası olan zalim bir domuz olarak gördü.
II voyait Zim comme un fasciste, un porc, un outil de l'impérialisme américain.
Zim, Amerika'nın adamıysa, neden öldürüldü?
Si Zim était avec l'Amérique, pourquoi le tuer?
Solcularca öldürülmesi hem Zim'in hükümetine hem de benimkine yaşamasından daha fazla yarar sağlar.
Son gouvernement et le mien préfèrent un Zim tué par la gauche ø un Zim en vie.
Ben kıdemli talim eğitmeniniz, Çavuş Zim.
Je suis votre instructeur, sergent de carrière Zim.
Çavuş Zim'i öldürmek istiyorum.
Tu sais, je voudrais tuer ce sergent Zim.
Zim dalkavuğu olarak birilerini seçmek zorundaydı.
Zim a dû choisir quelqu'un pour être son lèche-bottes.
- Unut bunu, Zim.
On a besoin de vous ici.
Onu yakalayan Zim adındaki eğitmendi.
C'était un instructeur nommé Zim qui a capturé un Cerveau.
Onu o yakaladı! Zim.
Il l'a eu!
Zim böceği yakaladı. Zim böceği yakaladı!
Zim a eu l'Insecte!
Zim yükleme limanında çalındı bu.
Une cargaison est tombée du camion, hier.
Zimzam'ın uçmayı nereden öğrendiği burada.
C'est Ia ou Zim Zamm apprend a voler.
Von Zim...
Von Zim...
ZIM. A. BU E.TER
[VOIX INCONNUE] ZIM.A.BU E.TER
Bize Aziz Paul'de bir oda ayarlarım, Sax Zim Bog'a çok uzak değil.
Je pourrais nous prendre une chambre à Saint Paul, près du marais.
Ona bakmak için Sax Zim Bog'un altından girdim üstünde çıktım.
Je l'ai cherché dans tout le marais Sax Zim.
- Biraz zim-zam-zum, ortalığı yakarız. - Morgan.
Un petit "zim-zam-zoom", tout ça.
Hey, Carmen, belki bu iş bitince sen ve ben Zim'in Yeri'nde buluşuruz...
Quand ce sera fini, Carmen, on pourrait se retrouver chez Zim et...
Olur Zim.
- Bien sûr, Zim.