Zoos traducir francés
105 traducción paralela
Dünyadaki bütün hayvanat bahçelerini dolduracak kadar hayvan var.
Il y a de quoi repeupler tous les zoos du monde!
Ama savaştan beri bir ihtiyaç var her yerden hayvanat bahçelerindeki hayvanlar için ihtiyaç var.
Depuis la guerre, on manque d'animaux dans les zoos.
Hatta vahşi hayvanların daha iyi yaşamaları için hayvanat bahçeleri yapılıyor.
On fait des zoos pour les animaux.
Zoolog mu?
Aux zoos?
Hayvanat bahçesinde bile daha iyi yatacak yerler görmüştüm.
J'ai vu de Meilleurs aMnageMents dans les zoos.
Yüzbaşı, şehirdeki tüm hayvanat bahçeleri, tüm sirklerin aranması..... için acil ve sistematik bir çalışma başlatın.
Fouillez immédiatement et systématiquement les ménageries, les zoos et les cirques.
Hayvanat bahçeleri dolu, cezaevleri dolup, taşıyor.
Les zoos sont pleins, les prisons débordent.
Fakat, Mr. Governor, her genel ve özel hayvanat bahçesi, polis tarafından aranmıştı, ve benimkinin de dahil olduğu tüm sirkler.
Mais tous les zoos ont été fouillés par la police, et mon cirque aussi.
Hayvanat bahçelerini hiç sevmiyorum.
Je déteste les zoos.
Hayvanat bahçesine gidişler patladı.
Et les zoos changèrent.
Burritolar bunlardan yapılıyor!
Spécialité du pays. Ils approvisionnent tous les zoos!
Hayvanat bahçesine bile gitmem.
Même les zoos me rendent parano.
Hayvanat bahçelerinden hiç hoşlanmam efendim.
Je n'aime pas les zoos.
Endonezya dışındaki hayvanat bahçelerinde 7 tane ejderha var. "
Il en reste 7 dans des zoos hors de l'Indonésie. "
Diğer hayvanat bahçelerinde benzer hırsızlıklar rapor edilmiş mi?
D'autres zoos ont eu des vols similaires?
Buradaki hayvanlar, Pazartesi'den itibaren, diğer hayvanat bahçelerine gönderilecekler.
Les animaux seront répartis vers d'autres zoos.
- Hayvanat bahçeleri için.
- Pour les zoos et les amateurs.
Etkin şekilde çalışan hayvanat bahçeleri ile milyarları konuşabiliriz. Bu akşam yemeğe ne dersin?
Avec plusieurs zoos, ça se chiffre en milliards.
Başka hayvanat bahçelerine vermeye çalıştık.
Pour les caser dans d'autres zoos...
Yani bu ülkedeki hayvanat bahçelerinden bir tane bile bulamadınız mı?
Sur tous les zoos de ce pays, pas un seul n'a...?
- Sanırım bu adam... hayvanat bahçesini, diğer hayvanat bahçelerindeki hayvanların videolarını satabileceği bir supermarkete çevirmek istiyor...
Il va transformer le zoo en supermarché, et vendre des K7 sur d'autres zoos.
Eğer yaparsanız, dünya çapında bir zincir kurarız. Birbirinin tamamen aynısı küçük hayvanat bahçeleri her yerde mantar gibi biter.
Pour en ouvrir une chaîne, dans le monde entier, des zoos partout, sur le même modèle,
5. olarak : bu tip bir tesisin kapatılmasının en az 18 ay alacağını hatırlatabilir miyim?
Cinquièmement, il faut dix-huit mois pour démanteler ce type de zoos.
Bir kaç yıla erkek diye bir şey kalmayacak Ancak hayvanat bahçesinde kalırız.
Dans quelques années, les hommes n'existeront plus que dans les zoos.
- Hayvanat bahçesinden daha iyi.
C'est bien mieux que les zoos.
Çocukken hayvanat bahçeleri daha eğlenceliydi. Hem sanki daha büyüktüler.
J'ai l'impression que les zoos étaient plus grands et plus amusants quand j'étais petit.
Normalde bunlardan hayvanat bahçelerine yapıyoruz.
D'habitude, on installe ça dans les zoos.
Hayvanat bahçelerinde ses geçirmez camlara ne gerek var ki?
Pourquoi on en aurait besoin dans les zoos?
Sanırım burada Hey-Zoos'a katılıyorum.
Je vais garder Jesus.
Tabii, ait olduğu yerde kaldığı sürece.
Tant qu'elle reste dans les zoos, sa vraie place.
Ülkenin her hayvanat bahçesinden ona başvuru gelirdi.
Tous les zoos appelaientle Doc... Sa spécialité : le coeur!
Hayvanları bu yüzden seviyorum.
Ce que j'aime dans les zoos, c'est les animaux.
- Hayvanat bahçelerini severim.
Bientôt. - J'adore les zoos.
- Hayvan ticareti.
- Quel métier? - Dans les zoos.
Ben Tazmanya Zooloji Birliği'ndenim. Tesislerimizin birinden kaçtı.
Je fais partie de la Société zoologique de Tasmanie. ll s'est enfui d'un de nos zoos.
Tıpkı o eski hayvanat bahçelerindeki dev kedilerin çaresiz adımları gibi.
Désespéré comme les chats géants dans les zoos des périodes antiques.
Kanser araştırması, vahşi hayatı koruma, hayvanat bahçesi heyeti.
Recherche sur le cancer, préservation de la faune, des zoos.
- Hayvanat bahçelerini hedeflemeliyiz. - Sağ ol, Denise.
On devrait viser les zoos.
Hayvanat bahçesi?
Merci, Denise. Les zoos?
Evet, hayvanat bahçeleri.
Ouais, les zoos.
Dünyada binlerce hayvanat bahçesi olmalı.
Il doit y avoir des milliers de zoos dans le monde.
Hayvanat bahçeleri.
Les zoos.
Hayvanat bahçesinde gergedan ya da kurt görmek büyük bir olay değildir.
Les zoos, c'est out - Tu vois un rhino, bravo. Tu vois un loup, tu t'en fous...
Sonra kaçak avcılar hayvanat bahçelerini vurmaya başlamışlar. Kalanları da virüsler halletti.
Les zoos ont été braqués et le virus a fait le reste.
Hayvanat bahçeleri kıymetli eğitim ve himaye yerleri midir?
Les zoos sont-ils des institutions d'éducation et de préservation?
Hayvanat bahçeleri pek tabii ilginç. Fakat öğrettikleri tek şey diğer yaşam türlerinin doğasını hiçe saymak.
Oui, les zoos sont intéressants, mais leur valeur éducative repose sur l'indifférence envers la nature d'autres êtres vivants.
Hayvanat bahçeleri, egzotik şeyler ilgimizi çektiği için var ve hayvanat bahçelerine gidenler için o hayvanlar sadece birer nesne.
Si les zoos existent, c'est parce que l'exotisme nous intrigue. Pour les visiteurs, les animaux ne représentent qu'une chose :
Hayvanat bahçelerine mi satıyorsun?
Vous les vendez aux zoos?
Her yere başvuruyoruz.
Notre premier choix serait un des zoos d'État... comme San Diego. On a fait des demandes.
O, Hey-Zoos. Yeni kimliğin.
Ça se prononce "réssousse".
HAYVANAT BAHÇELERİ
les zoos