Zoran traducir francés
50 traducción paralela
Zoran Drift'in köle tüccarlarına barış!
Multiplicateur de Signature Radar Mieux connu comme un Piège à c... bien, euh la version polie est "Attrape Nigaud".
Daha iyi bilinen "Ayak... Daha nazik ifade ile" Değişirsem vur. "
Paix aux esclaves de Zoran Drift!
Bunlar kardeşlerim, Vojislav ve Zoran.
Ce sont mes frères, VojisIav et Zoran.
Albay Zoran kaçak alrmı vermiş.
Le Colonel Zoran a déclenché l'alarme aux déserteurs.
Zoran ve Miro.
C'est Zoran et Miro.
Zoran...
Zoran...
Zoran Primorac, Jan-Ove Waldner, Wong Tao, Jorg Rosskopf, ve tabii ki Ashraf Helmy.
Zoran Primorac, Jan-Ove Waldner, Wang Hao, Jorge Rushkoff et bien sûr, Ashraf Helming.
Adı Zoran.
Il s'appelle Zoran.
Zoran kim?
"Zoran" qui?
Zoran. Tek bildiğim bu.
Zoran, c'est tout ce que je sais.
Gaston'a dosyada 35-45 yaşları arasında Zoran var mı diye sor.
Demande à Gaston de te sortir tous les Zoran entre 35 et 45 ans.
Eleman dosyalara bakmış, 120'nin üzerinde Zoran varmış.
Je viens d'avoir le fichier. Il y a plus de 120 Zoran.
Montfermeil çingeneleriyle iş yapan Zoran adında birini tanıyor musun?
Un dénommé Zoran qui bosse avec les manouches, tu connais?
Bana 200,000 borç ver, Zoran'a verip, adamımı geri alayım.
200000, Zoran, et tu me ramènes mon pote.
Zoran Matevski, Arnavut uyruklu. Eski UCK üyesi. Kosova Kurtuluş Ordusu.
Zoran Matevski, nationalité albanaise, ancien membre de l'UCK, l'armée de libération du Kosovo.
Kendi yöntemimle yapsaydım, Walter'ın yerini söyletinceye kadar Zoran'ın ağzına sıçardım.
Si je tenais Zoran, il serait déjà en train de sucer le canon de mon calibre.
Dinle. Anlaşma devam ediyor. Arkadaşıma bir şey olursa yaptıkların için çok pişman olursun,... Bay Zoran Matevski.
T'es peut-être du bon côté du manche, mais si tu le touches, je t'enfoncerai ton manche dans le cul, monsieur Zoran Matevski.
Zoran'la adamları çok yakında bir delikte çürümüş olur.
Zoran et ses potes vont bientôt pourrir au fond d'un trou.
Ben Zoran, Yugoslav'ım. Bu da Janusz.
Je suis Zoran, yougoslave.
- Zoran'ın arkasındaydı.
Il était derrière Zoran.
- Zoran, onu izlemiyor muydun?
Zoran, tu ne le surveillais pas?
- Sivrisinek yok!
Pas de moustiques! Zoran!
Zoran ise Moskova'da bir iş üzerindeyken Kızıl Meydan'da tutuklanmış.
Et Zoran faisait des affaires à Moscou, il a été arrêté sur la Place Rouge.
Zoran tepelere gidip su var mı diye bak ve bizi orada bekle.
Zoran... Tu vas dans les collines et tu cherches de l'eau. Et tu nous attends là-bas.
Zoran.
Zoran.
Zoran!
Zoran...
Zoran Antonovic.
Zoran Antonovic.
Hiç bir aranan ya da şüpheli savaş suçlusu listesinde, Zoran Antonovic yok.
Il n'y a pas de Zoran Antonovic sur les listes de criminels de guerre.
Bunu kendi başıma okumakta zoranıyorum ama tek söyleyebileceğim buradaki bir sürü eskilerin eksi olmaması gerekiyor.
Je comprends pas tout, mais je peux te dire qu'il y a beaucoup trop de moins.
Ben Zoran.
C'est moi Zoran.
- Zoran'ı bulabildin mi?
As-tu trouvé Zoran?
Ya da Dmitri?
Et Zoran?
Zoran'ın babası misafir etmemizi düşündü.
Le père de Zoran a pensé que je devais te laisser rester.
Zoran, lütfen.
Zoran, s'il te plait. Viens.
- Anneni dinle Zoran.
C'est bon, Zoran. Écoutes ta mère.
Zoran Sokolov.
Zoran Sokolov.
Zoran, bak.
Zoran, regardes.
Zoran!
Zoran!
Neden Zoran olursa daha iyi olur?
Pourquoi mieux si c'était Zoran?
- Zoran!
Zoran!
Adım Zoran Antonovic.
Mon nom est Zoran Antonovic.
Hayır. Peki ya Zoran?
Non.