Çikolatalı traducir francés
1,856 traducción paralela
Oh, Magnolia'dan çikolatalı frambuazlı pasta mı?
Ce gâteau au chocolat, il vient de chez Magnolia?
Çikolatalı süt, yiyebileceğin kadar kurabiye ve sana birşey söyleyeyim Ben ona taze bir sandviç yaptım bile
Alors, un lait au chocolat, tous les biscuits qu'il voudra, et en plus, je lui ferai même un sandwich moi-même.
Bahse girerim Mia düğün için üç katlı Alman çikolatalı pastasından yapıyordur.
Je suis sûre que Mia fera son gâteau allemand extra chocolat pour le mariage, pas toi?
Çikolatalı çilek. 1258 numaralı odaya.
Fraises chocolatées, chambre 1258.
Kendime koca bir çikolatalı dondurma yapıp hepsini yiyeceğim. Ondan sonra da keyfim yerine gelmezse okulu da bırakacağım. Parmağımı boğazıma soktuktan hemen sonra.
Je vais me faire un énorme sundae chocolat et tout manger, et si je ne me sens pas mieux après ça, j'abandonnerais les cours juste après m'être enfoncé le doigt dans la gorge.
Bu sanki parça çikolatalı.
On dirait des Oreos.
Evet, bu parça çikolatalı.
Oui, c'est des Oreos.
Biraz çikolatalı, biraz da sade.
J'ai des chocolats, des bonbons.
Sana harika haberlerim var, çikolatalı bonbon.
Grande nouvelle, espèce de raté.
Lily Aldrin, otur ve 20 tane çikolatalı şekerleme ye!
Lily Aldrin, pose-toi et mets-moi 20 bouchées de caramel.
Çikolatalı bar ve su.
- J'ai fait avec les moyens du bord.
Ben çikolatalı kurabiye yapacağım.
Je vais faire des biscuits au chocolat.
Ben de çikolatalı kek.
Et moi... un gâteau au chocolat!
Hep içi çikolatalı olmalı diye düşünmüştüm ama o fikirden biraz uzaklaştım.
Je pensais qu'il serait au chocolat, mais je crois que je m'en éloigne.
Tamam, gidiyorum, naneli çikolatalıyı sevdiğim halde.
Okay, je m'en vais, même si j'aime la glace menthe copeaux de chocolat.
Bu konuşma.. Ev yapımı çikolatalı kurabiyeyi hakediyor.
Cette conversation gagnerait à être accompagnée de cookies au chocolat.
Bebek, Bree'nin çikolatalı kekini bitirmem için bana ısrar ediyor.
Le bébé insiste pour que je mange la dernière part de gâteau au chocolat de Bree.
- Bir tane çikolatalı bisküvi al.
- Tiens, prends un gâteau.
Çikolatalı istiyorum, ona da aynısı galiba.
Au chocolat, et pour lui aussi, je suppose.
Sana puding getirdim. Çikolatalı. Sen çok seversin.
Je t'ai apporté ton pudding au chocolat préféré.
Dolgusu küçük keklerle bezenmiş, üç kat çikolatalı, fındıklı pasta.
Sauce triple chocolat aux noisettes et fourré avec des petits brownies.
Çikolatalı süt gibi mi?
Comme du lait au chocolat?
"Sana ilk gördüğüm anda âşık oldum, daktiloda borç sözleşmesi yazıyor, çikolatalı draje yiyordun, o esnada yakışıklı bir çocuk sana içten içe gıpta ediyordu."
"Je t'ai aimée en te voyant taper un accord de crédit " alors qu'un beau gosse gominé te bavait dessus. "
Sana muz vereceğim, çikolatalı dev.
Je te donnerai une banane, Géant de Chocolat.
Tılsımını kullan, çikolatalı dev.
Sers-toi de ta queue, Géant de Chocolat.
Tamamı bana ait olacak koca bir çikolatalı aşk pastası istiyorum.
Je veux mon gâteau au chocolat pour moi toute seule.
Sürekli çikolatalı süt gibi kokan adamdı o.
Celui qui sentait le lait au chocolat.
Cips, çikolatalı süt falan al.
Prends-moi des burritos et du lait au chocolat.
Seni çikolatalı sütten daha çok seviyorum.
Je t'aime plus que... le Cacolac.
Sütlü çikolatalı acı badem kurabiyesi.
Ils sont des biscuits d'amande descendu dans le chocolat de lait.
Çikolatalı dondurma lekesi.
C'est de la glace au chocolat.
Çikolatalı dondurma diyelim ben uğraşayım.
Ça sera du chocolat! Je m'en charge.
- Peppers adında bir at ve yarı çikolatalı dışkı ile onu bir ağıla kapattık.
Peppers le cheval et 500g de laxatif goût chocolat.
Beni iç çamaşırıma kadar soydular ve seyircilerin yarısının üzerime çikolatalı turta attıkları sahanın ortasına sürüklediler. Adını dört bir ağızdan adımı haykırırken çok eğleniyorlardı.
Ils m'ont mis en sous-vêtements, m'ont conduit au centre du chapiteau, où la moitié du public me jetait des tartes en chantant, que c'est drôle, une chanson rimant avec mon nom...
Vay, çikolatalı süt!
Du chocolat chaud!
Kağıyı açtığımda bir sürü fısıldama duydum ve çok sevdiğim Alman Çikolatalı pastanın kokusunu alabiliyordum.
Une fois à la porte, j'entendais des chuchotements et je sentais l'odeur de la Forêt-Noire, mon gâteau préféré.
Çikolatalı Turta.
Un bavarois.
- Çikolatalı pek sevmem.
- Je ne suis pas chocolat.
Nasıl çikolatalı sevmezsin?
Qui n'est pas chocolat?
Şu anda çikolatalı kruvasan yiyorsun.
- Tu manges un pain au chocolat.
Meyvelileri bitmişti ben de mecbur çikolatalı kruvasan aldım.
Ils n'avaient plus de fruits, alors j'ai été forcé de prendre des pains au chocolat.
Buraya yeni çikolatalı kuru üzümlü ekmek tarifimi paylaşmak için uğramadım.
Te donner ma nouvelle recette de cake aux raisins et pépites de chocolat.
Tercihi yoğun çikolatalı.
Noir de préférence.
Üçlü çikolatalı dondurma ve G-force'ta kıçını tekmelemek.
Triple sundaes au chocolat et encore une fois, te botter les fesses à G-Force Extreme.
Çikolatalı müshil bu.
C'est du laxatif, goût chocolat.
Çikolatalı krema alabilir miyim, lütfen?
Une mousse au chocolat, s'il vous plaît.
İki normal kahve, lütfen ve, bir... Çikolatalı krak-paçino krem şantili ve soslu.
Et un crappuccino au chocolat avec crème et billes multicolores.
- Çikolatalı.
- La glace au chocolat.
Neyse o aslında çok sert biri çünkü bir keresinde beni 15 dakika boyunca yere yatırmıştı, ama bu hiç adil değil çünkü yaptığım herşey doğruydu bir kere Baskin Robbins inmiştim çünkü Denise Welby bir cumartesi işi var ve kasadaki bütün parasını ondan aldım nane ve çikolatalı kurabiyesine sıçtım.
Ou les deux? Bref. Elle est sévère, vu qu'une fois, elle m'a punie 50 minutes!
- Çikolatalı keki getir.
Sors le brownie.
Çikolatalı süt ve Mısır gevreği, lütfen!
- Du chocolat chaud et des gaufres.