English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çıktı

Çıktı traducir francés

67,800 traducción paralela
Tam o anda büyükbaba ortaya çıktı.
C'est à ce moment que Grand-père arriva.
Maalesef, Ray'in planı, eğer yanılmıyorsam raydan çıktı, benim rastgele Stussy'min ölümüyle sonuçlandı. Bugün burada oturma nedenim de bu.
Mais il semblerait que le plan de Ray ait été compromis, causant la mort du mauvais Stussy, et c'est pourquoi je suis là.
Zincirler çıktı mı?
Les mains libres?
Komutanlığa! Saldırı pozisyonundan çıktığımızı bildiririz.
Commandement, soyez informé, nous nous retirons.
Onun emrine karşı çıktın Carrie.
C'était son ordre que vous défiez, Carrie.
Nerdeyse üç katına çıktık.
Presque triplé en taille.
Şimdi bu suç unsurları Zika virüsüyle iki katına çıktı. Bu pis kanı yayıyorlar tıpkı tıpkı daha önce AIDS'le yaptıkları gibi. Böylece plânlarını devreye sokup tedavisini size 50 bin dolara satabilecekler.
Et ces éléments criminels sont passés au virus Zika et d'autres maladies, comme ils l'ont fait avec le sang contaminé pour vous vendre un remède à 50 000 dollars après.
Onun tüm ulusal güvenlik stratejisinin senin başının altından çıktığını düşünüyorum.
Sa plate-forme de sécurité nationale sort de ta tête.
Üzgünüm, bir işim çıktı.
- Désolée, il y a du nouveau.
Çıktın.
Vous êtes libre.
- Tek bir şartla dışarı çıktın.
- À une condition.
Çıktım, değil mi?
Je suis libre, non?
Muhtemelen nasıl çıktığımı merak ediyorsunuz.
Vous vous demandez comment j'ai fait?
Basın toplantısında bununla başa çıktık ama en iyi sen bilirsin.
On a géré à la conférence de presse.
O kapıdan çıktığın anda zamanda donarsın.
Une fois parti, on se fige.
Yürüyüşe çıktım. Uyuyamadım.
Je suis allé faire un tour.
- 2 : 14'te dışarı çıktı. Arabanı alıp onu takip ettim.
À 2 h 14, j'ai pris ta voiture et je l'ai suivi.
İran'ın nükleer anlaşmada hile yaptığının kanıtı nerden çıktı?
Les preuves que l'Iran trichait?
Yarın ofisimizde kızınızı ziyaret etmeniz için izin çıktı.
Vous pourrez voir votre fille dans nos bureaux demain.
Yarın kızınızı ziyaret etmeniz için izin çıktı.
Vous êtes autorisée à voir votre fille.
Ayrıca bu sabah ekibin oradan çıktığını da gördüm. General McClendon'ın komutasındaki yepyeni bir ekip birden bire Halef Başkanı korumakla mı mükellef oldu?
J'ai aussi vu une équipe partir de là ce matin, et maintenant, soudainement, il y a une nouvelle équipe sous la direction de McClendon, chargée de la protection de la présidente élue?
Ancak görevi süresince, dışarı çıktığı bir gün vardı en azından.
Mais pour sa défense, il est sorti au moins un jour.
Kendi teşkilatında çifte ajan diye adı çıktı.
Son rôle d'agent double a été découvert.
- Gördün mü? Foyan ortaya çıktığı için umurunda sadece.
Tu t'inquiétais seulement parce que tu étais démasquée..
Nereden çıktığını biliyorum.
Je sais d'où elle vient.
Dar Adal'dan çıktı.
Dar Adal.
Polisler yola çıktı bile.
Les forces de l'ordre sont en route.
İşler biraz çığırından çıktı.
Les choses ont dégénéré.
Öne çıktığın için ne kadar müteşekkir olduğumu bilmeni isterim.
Je veux que vous sachiez ma gratitude que vous vous soyez manifesté.
Sayende artık açığa çıktılar.
Il sont à découvert, maintenant, grâce à vous. Excusez-moi?
Kurşun girip çıktı.
La balle a juste traversé
Hemen arkanızdan çıktık.
On était juste derrière vous.
Ameliyattan çıktı.
Elle est en rétablissement.
Sonra Charlie vuruldu ve o zavallı kız ortaya çıktı.
Et quand Charlie s'est fait tirer dessus, et cette pauvre fille...
Guthred'i kurtarıp da Kral olarak tahta çıktığını görecek kadar yaşarsak işte o zaman köle tüccarı ve yanında toplananlar beni korkutmalı.
Si on veut sauver Guthred et vivre pour le voir couronné, les esclavagistes et leurs alliés doivent me craindre.
Bundan bir çıktı alabilir miyim?
Je peux imprimer une photo?
Hangisinden çıktı istiyorsun?
Laquelle vous voulez?
Ve yola çıktılar...
Donc ils sont partis...
Karaya çıktığımızda Burton'ı tutuklayacaklar.
Ils appréhenderont Burton dès notre arrivée.
Siz eve gelmeden yarım saat önce yanına çıktım ölmüştü.
Je suis monté avant votre retour, et il était mort.
... Bağışlayana sığınarak ufka doğru yola çıktı.
"offert aux embruns, " alors que le Miséricordieux prenait de la vitesse " et faisait voile vers l'horizon.
Her yıI, iki hafta tatile çıktım.
Tous les ans, j'ai deux semaines de congés.
Çocuklarımı aramak için çıktım.
J'ai cherché mes enfants.
Ben ile olan sorunlar çözülüyor. ATB yöneticisi de temiz çıktı.
Toute cette affaire avec Ben est en train de se calmer, et on a blanchi le gars qui dirige la CAT.
Ortaya çıktığında kariyerinin biteceğini düşündü.
Il pensait que si ça s'apprenait, ça foutrait sa carrière en l'air.
O sabah koşuya çıktığını söylemiştin.
Vous dites avoir couru ce matin.
Şimdi de Nilaa çıktı.
Et maintenant Nilaa.
- Seni nasıl çıkardı? Saçmalıktı.
- Comment il t'a fait sortir?
Çünkü onlar saçmalıktı ve FBI bunu biliyordu.
C'était des conneries, le FBI le savait.
İşinin çıktığını öğrendik.
- Il est retenu.
Baygınlık geçirdim uyandığımda dışarı çıktım.
Donc je me suis évanoui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]