English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ö ] / Ödedim

Ödedim traducir francés

1,707 traducción paralela
Faturalarını beni sevmen için bir oyun olsun diye mi ödedim sanıyorsun?
Tu crois que j'ai fait ça pour gagner ton affection?
100.000 dolar istediğini söyledi. Ben de ödedim.
Il demandait 100000 dollars, et j'ai payé.
Borcumu ödedim ve hak ettiğimi aldım ben sadece baştan başlamak istiyorum taze başlangıç.
J'ai payé ma dette et eu ce que je méritais, mais, euh, je veux juste commencer... un nouveau départ.
Ama bir kadın olmak için 5000 $ ödedim.
Mais, j'ai payé $ 5 000 pour être une femme,
Borcumu ödedim, 30 yıl hapisle.
J'ai payé mon dû, 30 ans de prison.
Çizgiden yürüdüm ve inan bana birkaç defa geçtim ve de bedeliyle ödedim.
J'ai franchi la ligne. Crois-moi, je l'ai passée plusieurs fois et j'ai payé pour ça, et cher.
Jake, yoruldum. Başım ağrıyor. Az önce arabamı tavukçunun park kahyasından geri alabilmek için 100 Dolar para ödedim.
Jake, je suis fatigué, j'ai mal à la tête, je viens de payer 100 $ pour récupérer ma voiture auprès du "voiturier poulet",
Dinle, parasını ödedim. "Mutlu bir son" istiyorum.
Écoute Je te paie pour faire ça.
Gece teslimatı için paketin parasını ödedim.
J'ai payé un paquet pour être livré de nuit.
Ona para ödedim ve yemeğe çıkardım.
J'ai payé pour elle et je l'ai emmené dîner.
Parasını ödedim ve aldım.
J'ai donné de l'argent à quelqu'un. Elle est à moi.
Burası benim evim, taksitlerini ben ödedim ve burada sadece benim...
Je suis chez moi. Je paye les traites, je décide qui entre ou pas.
İki, üç senedi ben kendim ödedim.
J'ai réglé deux, trois créances.
Son duruşma için sana 250,000 ödedim... ve şimdi oturmuş burada şeyimi avuçluyorum.
- Je t'ai filé 250 000 $ pour mon dernier procès. Et je suis enfermé ici à me branler.
Birini öldürmen için sana bir sürü para ödedim ve sen de bu iş için başkasını buldun.
Je vous paie cher pour tuer quelqu'un... et vous chargez un autre de le faire?
Aile Mahkemesi'ne gittim. Bütün cezalarımı ödedim.
Le tribunal m'a blanchi.
- Ben... babanın parasını ödedim.
J'ai payé avec l'argent de ton père.
Senin için bir sürü para ödedim ben, tamam mı?
J'ai payé beaucoup d'argent pour toi!
Paramı ödedim, onlar da paramı aldı.
J'ai payé. Ils ont pris mon fric.
Ben yolladım o formu. Parasını da ödedim.
J'ai envoyé ce formulaire.
- Sonra da geri ödedim.
- Je l'ai fînalement remboursé.
- İyi para ödedim!
J'ai payé!
Hatchards kitabevine gittim ve buna iyi para ödedim.
Je suis allé à la librairie Hatchards et y ai acheté ceci en argent sonnant.
Fazlasıyla geri ödedim.
Je t'ai suffisamment remboursé.
Ben ev arkadaşlarımdan çaldığım parayla ödedim.
j'ai volé l'argent de mes colocs.
Evet, bunun için sana çok ödedim.
Ouais, et ça m'a coûté un paquet!
- Az önce ödedim.
- Je viens de payer.
Bir kulüp hakkındaki hikayelerini senaryoya çevirsinler diye birkaç üniversiteli gence 500 bin dolar ödedim.
Je paie deux étudiants un demi million pour faire un film avec leur histoire sur le monde des clubs de South Beach.
Bu ayın telefon faturası parasıyla geçen ayın elektrik faturasının yarısını ödedim.
J'ai payé la moitié de l'électricité du mois dernier avec l'argent du téléphone de ce mois-ci.
Güneşin doğuşunu izledim. Bütün faturalarımı ödedim.
J'ai vu le soleil se lever, j'ai réglé toutes mes factures.
Rollos`un parasını ödedim ve şimdi de onu alıyorum!
J'ai payé pour mes rollos, je veux mes rollos!
Bu takım için 300 dolardan fazla ödedim.
Ce costume m'a coûté plus de 300 $.
- Onun için mi 300 $ ödedim. - Evet.
J'ai payé 300 $ pour ça?
Bu kararı verdiğimden beri bedelini ağır ödedim, zihnim çok etkilendi, anılarımı unuttum.
Depuis que j'ai pris cette décision j'ai payé un lourd tribut en termes d'effets que cela a causé à mon esprit. Le savoir que j'ai... perdu.
- Bu aileye borcumu ödedim.
J'ai payé mes dettes à cette famille.
Minnesota'daki yeni ev için depozitoyu ödedim bile.
J'ai déjà versé un acompte sur la nouvelle maison au Minnesota.
Ona 25 bin dolar nakit para ödedim.
Ça m'a coûté 25.000 $, merde!
Kefaletini ben ödedim.
Je t'ai sorti d'affaire.
Topluma borcumu ödedim mi Derek?
J'ai payé ma dette à la société, Derek?
... hesabı ödedim ve dışarı çıkıp Allah'a yemin ettim.
... et j'ai payé la note, et je suis sorti, je le jure.
Sonunda bir kapıcıya bana bu kostümü ödünç vermesi için 200 dolar ödedim.
J'ai fini par donner 200 $ au portier pour qu'il me laisse emprunter ce costume de mascotte.
Hayır hayır, ben üç hap parası ödedim..
Non, j'ai payé pour trois pilules.
Geçen hafta okul alanı içinde hız yaptım diye 20 dolar ödedim.
La semaine dernière j'ai payé 20 $ pour excès de vitesse sur une zone scolaire.
Elbette. Paralarını ben ödedim.
Bien sûr que je sais combien Stéphanie, c'est moi qui les ai payés.
Oda için para ödedim.
J'ai payé pour la chambre.
O işini yaptı, ben ücreti ödedim ve ayrıldım.
Elle a fait son truc, je l'ai payée, je suis parti.
- Sana borcum vardı ve ödedim.
- Je t'étais redevable. J'honore ma dette.
Ama adam 100 bin dolar nakit ödedim.
Je lui ai filé un million en espèces.
50 turluk para ödedim. Sonuna kadar süreceğim!
J'ai payé pour 50 tours et je vais les faire.
Ödedim.
J'ai payé pour elle.
- Dikkatli ol. Fırtınada kendimin yapabileceği için mi para ödedim.
Je me rase mieux que ça durant une tempête!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]