English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ö ] / Ölümsüzlük

Ölümsüzlük traducir francés

383 traducción paralela
Bu belge benim ölümsüzlük biletim olur.
Cette feuille est mon billet pour l'immortalité.
Ölümsüzlük uğruna ne feda etsek azdır.
L'accès à l'immortalité vaut tous les sacrifices!
Kadın burnunda ölümsüzlük nefesi ile topraktan yaratıldı.
La femme est née avec un souffle d'éternité dans les narines.
Sıçayım senin sanatına be... O böbürlenmeler, o ölümsüzlük hevesi, o aptalca erkeklik gösterileri...
Je crotte sur ton art, ton immortalité, ta vantardise et sur ta virilité à la noix!
Bazıları buna "ölümsüzlük" der.
Pour certains, c'est "l'immortalité".
Siz bana şu sözde ruhunuzu teslim edin, ben de size karşılığında ölümsüzlük vereyim.
Vous me cédez votre soi-disant âme, et je vous accorde l'immortalité.
Ruhum karşılığında bana ölümsüzlük verdi. Daha basit anlatamazdım.
Il m'a accordé l'immortalité en échange de mon âme.
Wordsworth'un "Duygu ve Ölümsüzlük" adlı lirik şiirinden bir pasaj okudum.
C'était "L'Ode sur l'immortalité" de Wordsworth. Vous avez entendu?
Kiliseye ölümsüzlük vaat edilmiş.
Une promesse d'immortalité a été faite à l'Église.
Ama kilisenin var, çünkü kaderinde ölümsüzlük var.
L'Église en a, oui, parce qu'elle est destinée à ne pas mourir.
- Güzel, ve şimdi ölümsüzlük için
Magnifique. Et maintenant, pour l'immortalité.
Ölümsüzlük.
L'immortalité.
- Pek önemli bir şey değil. Sadece ölümsüzlük.
Juste l'immortalité.
İnanın bana Kaptan, ölümsüzlük fazlasıyla sıkıntıdan ibaret.
Croyez-moi, capitaine, l'immortalité est synonyme d'ennui.
Ölümsüzlük olmayacak.
Vous ne serez pas immortels.
Gerçek bir ölümsüzlük.
On sera presque immortels.
Ölümsüzlük yok!
Pas d'immortalité!
Ölümsüzlük hedefiyle şeytani ayinler düzenlemişlerdi.
Et qu'ils pratiquaient des rites sataniques, cherchant l'immortalité.
Ölümsüzlük! Faust'un derdi.
Mais c'est l'immortalité, Faust a résolu son problème!
Karanlıklar Prensi rahmine ölümsüzlük tohumları ekene dek, genç bakirelerin kalp ve gözleri kendisine bağışlanan bir ölümlü hayata yeniden döndürülebilir ancak.
Un amant défunt ne peut être apporté à la vie... si elle est donnée le cœur et les yeux des jeunes vierges... jusqu'au jour où le Prince de plantes Darkness dans son ventre... les graines de son immortalité.
Karanlıklar Prensi rahmine ölümsüzlük tohumları ekene dek, genç bakirelerin kalp ve gözleri
Un amant ne peut être ramené à la vie... si elle a donné le coeur et les yeux des jeunes vierges.
Ama ölümsüzlük elde edilebilir.
Mais, l'immortalité peut être acquise.
Ölümsüzlük geçip giderken.
Quand l'immortalité remonte des fonds.
Yunan mitolojisine göre, öldükten sonra cenaze töreni yapılmayanların ölümsüzlük cezasına çarptırıldığı cehennem ırmağı.
Dans la mythologie grecque. Sur ses bords erraient ceux qui n'avaient pas été ensevelis, et pour l'éternité.
Zihinsel telepati. Zamanda yolculuk. Ölümsüzlük.
La télépathie... le voyage dans le temps... l'immortalité... et même le père Noël.
Ölümsüzlük için Mısır'lıların yaptığı gibi değil.
Pas comme les Egyptiens... qui embaument le corps pour préserver l'âme.
Ölümsüzlük mü?
L'immortalité?
Göklerde sürekli bir ölümsüzlük mevcuttur.
Le ciel abritait des métaphores d'immortalité.
Biz şairler ölümsüzlük için can atarız, bilirsin.
Nous, les poètes, avons soif d'immortalité.
Ölümsüzlük ve nihai gerçek ; benlikte, bireysel aklın içinde.
C'est le Soi qui contient l'immortalité et la vérité.
Bu ölümsüzlük.
C'est l'immortalité.
Ama korkma küçük sevgilim, her ne kadar ölmeye mahkum olsak da, ölümsüzlük rütbesinde sonsuza dek yaşayacağız.
Mais n'aie crainte, ma chère, car bien que nous soyions condamnés au trépas, nous vivrons éternellement parmi les morts-vivants.
Bir ağacın aşkı dışında ölümsüzlük yoktur.
On ne peut trouver l'immortalité que dans l'amour d'un arbre.
"Sadece kendimiz ve ölümsüzlük, ama taşıyıcı durdu".
La carriole ne transporta que nous-mêmes et l'Immortalité ".
Ölümsüzlük kapınızı çalarsa tanır mıydınız beyler?
Reconnaîtriez-vous l'immortalité si elle frappait à votre porte?
Sihirli "ölümsüzlük" kelimesini kullanmayacağım... ama uzun ömürlülüğün uykuyla bir ilişkisi olduğu...
J'éviterai le mot immortalité... Mais la longévité nous hante tous.
Ölümsüzlük demek abartılı olur.
L'immortalité serait exagérée.
Ölümsüzlük bunun üzerine olsun
Que l'Immortalité soit en elle
Efsaneye göre ruhunu önünkiyle birleştirirsen ölümsüzlük kazanırsın.
Selon la légende, si tu lies ton âme à la sienne, tu deviens immortel.
... ve sahibine ölümsüzlük getiren ikinci bir kurukafa daha var.
"qui peut révéler le mystère de l'Univers " et donne la vie éternelle. "
Benim Kahramanım, koca testisli modern görünümlü, Beowolf. Bir tür soyuna ölümsüzlük kazandırmak istiyor.
C'est une sorte de Beowulf moderne qui cherche à obtenir l'immortalité en engendrant le plus de progéniture possible.
Sadece biz ve ölümsüzlük bir arabanın içinde.
"ll n'y avait que nous... " et l'immortalité dans le carrosse. " Nous allions lentement...
Onların cezaları da ölümsüzlük!
Le destin des démons, c'est l'immortalité.
Yani sen, çocuk sahibi olmanın... insanlara bir ölümsüzlük hissi... .. verdiğine inanıyorsun?
Alors tu crois que le désir d'avoir des enfants donne aux humains un sens de l'immortalité.
Eğer ölümsüzlük üzerine bahse girersen bahis öyle büyüktür ki, gerçekleşmesi imkânsız şeyler bile telafi edilir. Ruh ölümsüz olmasa dahi buna inanmak daha rahat yaşamanı sağlar.
Il dit qu'en pariant pour l'immortalité, le gain est si énorme que cela compenserait la faiblesse des chances et que même si l'âme n'est pas immortelle, le croire permet de vivre mieux que si on n'y croit pas
Bu, onun ölümsüzlük biletidir.
Et le voilà immortel.
Ölümsüzlük senin ellerinde, oysa beş önemsiz dakika istiyor.
Vous avez l'éternité devant vous, elle vous demande 5 malheureuses minutes.
Reenkarnasyon... Yeniden yapılanma, ölümsüzlük. İnsanoğlu bunu asla başaramadı.
La réincarnation est une technique d'immortalité à laquelle aucun humain n'a accédé à ce jour.
Ben bir ölümlüydüm... sen bana ölümsüzlük öpücüğünü verene kadar.
Pour toi, j'étais mortelle. Tu m'as donné ton baiser d'immortel.
Ölümsüzlük!
L'immortalité?
Ölümsüzlük istiyorum.
Je veux l'immortalité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]