Öve traducir francés
88 traducción paralela
Tüm doktorlar öve öve bitiremiyor.
Tous les médecins me le disent.
Hem zengin, hem de fakir sizi öve öve bitiremezmiş. Pirinç piyasasının kralı.
Ça vous rendrait très populaire auprès des riches et des pauvres, un des hommes les plus puissants d'Edo, le roi du riz...
Beni öve öve bitiremiyor.
Elle se lasse pas de parler de moi.
Fakültedekiler burayı öve öve bitiremedi.
Tout le monde encense cet endroit.
- Bay Peabody seni bize öve öve bitiremedi.
- M. Peabody nous a dit que tu étais super.
Jennifer da seni öve öve bitiremiyor.
Jennifer dit grand bien de vous.
Seni öve öve bitiremez.
- Oui. Il est très fier de toi.
Ulla çocuklarınızın etik çalışmalarını öve-öve bitiremedi.
Ulla ne dit que du bien de vos enfants.
Yezit donanmanızda geçirdiği zamanı öve öve bitiremezdi.
Yazeed a toujours dit du bien de l'époque où il était dans votre marine.
Çünkü tüm kızların öve öve bitiremediği şu anne-kız sohbetleri gerçekten çok işime yarar.
Car j'aurais bien besoin d'une de ces discussions mère / fille qu'ont toutes les autres filles.
Sizi öve öve bitiremiyor. Tabii ki.
J'espère bien!
Referanslarını aradığımda seni öve öve bitiremediler.
Vos référents n'ont pas tari d'éloges.
- Bu benim kadrom için de yararlı bir egzersiz olacak ve Veronica Craig onun hastası olduğundan beri beni öve öve bitiremedi.
Eh bien, ce serait un bon exercice de formation pour mon personnel. Et Véronica me talonne, car Craig est son patient, et vous me feriez une faveur.
Lisa yaptığı alışverişleri öve öve bitiremedi.
Lisa a dit qu'elle a eu une affaire surprenante
Şu öve öve bitiremediğiniz Shoshana Schoenbaum mu?
La glorifiée Shoshana Schoenbaum?
Öve öve bitiremediğin psikologla mı?
La psychologue dont vous ne tarissez pas d'éloges.
Herkese seni öve öve bitiremiyordu.
Il a chanté tes louanges à qui veut bien l'entendre.
Marie Dave'i öve öve bitiremiyor. Süper bir psikiyatrmış falan filan.
Marie considère Dave comme le dieu des psys.
"... benim için tek olan kadının bedenini dinlendirdiği yer... "... nazik dalları memnun eder onu... "... destek olur onun hoş yanına - "
... ove le belle membra pose colei che sola a me par donna gentil ramo ove piacque, con sospir mi rimembra a lei di fare, al bel fianco, colonna...
Yazan Mily Dickinson.
de ove Ditlevsen.
Mily Dickinson ünlü bir şair.
ove Ditlevsen est une grande poétesse.
Zoran Primorac, Jan-Ove Waldner, Wong Tao, Jorg Rosskopf, ve tabii ki Ashraf Helmy.
Zoran Primorac, Jan-Ove Waldner, Wang Hao, Jorge Rushkoff et bien sûr, Ashraf Helming.
Paranın % 50'si Gothenburg'daki alıcının % 20'si de alarmı devre dışı bıraktığı ve tabloyu İsveç'e soktuğu için Ove Kjikerud'un olacak.
Le receleur à Göteborg a pris 50 %. Ove Kjikerud a pris 20 % pour débrancher l'alarme et emmener la lithographie en Suède.
- Ben Ove.
- Ove à l'appareil.
Ove?
Ove?
- Ove?
Que se passe-t-il?
Ove, bu acil bir durum.
C'est un gros coup, Ove.
Hep aynı şeyi yapıyorsun, Ove.
Tu es incorrigible.
Bu gece Gothenburg'a gitmek zorundasın, Ove.
- Roger? Tu appelles de ton portable?
- Ove... - Natasha... Nerede oturuyorsun?
Ove, où est-ce que tu habites?
Ove, garajda neler oldu?
Que s'est-il passé dans le garage, Ove?
Ove, şifreyi söyle!
Ove, c'est quoi le mot de passe?
- Ove, alarmın şifresi ne?
- Le mot de passe pour l'alarme?
"Nataşha" mı yoksa "Nataşa" mı? Ove "Nataşha" mı yoksa...
Avec sh ou ch?
Ove, nasıl oldun?
Ove, ça va?
- Aptalca bir şey yapma Ove.
Ne fais pas de conneries.
Ove Kjikerud değil misiniz?
Vous êtes bien Ove Kjikerud?
"Sanat Hırsızları" Ove Kjikerud ve Clas Greve'in birbirini nasıl öldürdüğünü tüm dünya internetten izledi.
Les voleurs de tableaux Kjikerud et Greve s'étaient entretués... L'alarme s'est déclenchée. Tout le monde avait pu le voir sur Internet.
Aynı zamanda Greve'in silahının Ove'yi kafasından vuran silah olduğunu da öğrendiler.
La police découvrirait que le pistolet utilisé par Greve était le même que celui qui avait tué Ove.
Greve'i vurduğumda Ove'nin ölümünün üzerinden epey bir zaman geçmişti.
Ove était déjà mort quand j'ai tué Greve.
Ove Holm mu?
Ove Holm?
O şerefsiz Ove Holm'u bana getirin yeter.
Rapporte le juste, Ove Holm.
Ove Holm.
Ove Holm
- Merhaba, ben Ove Holm.
- Salut, Ove Holm.
Ben Ove.
C'est Ove, j'écoute.
Ben Ove Holm, tüm ekipleri alarma geçir ve Beatrice Novak için bir arama emri çıkar.
Ici Ove Holm, alerte à toutes les unités : Avis de recherche sur Beatrice Novak.
Adı Ove.
Il s'appelle Ove.
Ove'dan ayrılsam, benimle ilgilenir misin?
Prendras tu soin de moi? Si je quitte Ove.
Ove!
Ove!
Adını bilmiyorum ama İNBSB'den Ove Holm ve bölge savcısı davayı biliyor.
Je ne connais pas son nom, mais Ove Holm à EHURB et le DA connaissent cette affaire.
İNBSB'den Ove Holm.
Ove Holm, EHURB.