Özlüyorum traducir francés
3,412 traducción paralela
Delice. Onu hâlâ özlüyorum.
C'est fou.
- Olivia, seni özlüyorum.
Olivia, tu me manques.
Bunca yıl sonra bile onu hâlâ özlüyorum.
Même après toutes ces années, il me manque.
Ama O'nu özlüyorum.
Mais il me manque.
Özlüyorum.
Tu me manques.
Özlüyorum ve bu çok acı veriyor.
Tu me manques et ça fait si mal.
Yani, onu özlüyorum, gerçekten.
Il me manque, tous les jours, c'est vrai.
Sen benim hatunsun ve seni özlüyorum.
T'es ma chérie et tu m'as manqué.
Seni uzun süredir özlüyorum.
Tu m'as tellement manqué.
Kasabayi özlüyorum. Sokaklarini, insanlarini...
La vieille ville me manque.
Hala bazen Dan'i özlüyorum.
Dan me manque parfois.
Her gün özlüyorum onu.
Chaque jour.
Anneciğimle babacığımı özlüyorum.
Maman et papa.
Garip ama onu özlüyorum.
C'est drôle, mais... mais il me manque.
Onu özlüyorum. Anna'yı bulmak için elinden geleni yaptı. Bunun için Tanrı'ya şükrediyorum.
Etrange Il a fait ce qu'il avait à faire pour trouver,... et je remercie Dieu pour cela.
Arkadaşlığını özlüyorum.
Ton amitié me manque beaucoup.
Seni ve babamı özlüyorum.
Vous me manquez, toi et papa.
Herşey güzel ama Seni çok özlüyorum
C'est sympa, mais... tu me manques.
Onu ben de özlüyorum.
Il me manque aussi.
- Onun hakkındaki her şeyi özlüyorum. Ve onu geri getirmek için her şeyi yaparım.
Elle me manque et je ferai tout ce qu'il faut pour la récupérer.
Pek çok şeyi özlüyorum.
Beaucoup de choses me manquent.
Aslında onu özlüyorum.
En fait, je lui manquer.
O zamanları çok özlüyorum.
Oh, comme ces temps me manquent.
Onun genç olduğu zamanları özlüyorum.
L'époque me manque où il était... jeune.
Kötü olmayı özlüyorum.
Ça me manque de faire le mal.
Onu özlüyorum.
Maman...
Onu ben de özlüyorum evlat.
Elle me manque aussi, mon grand.
Hayatımın yarısında ortada olmadığı için öyle uydurdum. - Onu özlüyorum galiba.
J'ai tout inventé, parce qu'il était absent la moitié de ma vie, et il me manque.
"Rachel seni o kadar özlüyorum ki, tüm vücudum acı çekiyor."
Rachel, tu me manques à souffrir.
" Rachel seni o kadar özlüyorum ki, tüm vücudum acı çekiyor.
Rachel, tu me manques à souffrir.
Birini özlüyorum.
J'ai perdu quelqu'un
Seni özlüyorum, bebeğim.
Tu me manque, chérie.
Yanında değilken seni özlüyorum.
Tu me manques, quand tu n'es pas là.
Onu çok özlüyorum.
Il me manque tellement...
Benim beş babam vardı ve... hepsini özlüyorum.
J'avais cinq pères... tous me manquent.
Leela'yı çok özlüyorum.
Leela me manque tellement.
Seni çok ama çok özlüyorum.
" Tu me manques terriblement.
Nasılsın? Maviş doğduğundan beri gezegen kadar geniş olmanı özlüyorum. - Daha büyük sarılabiliyordum.
Depuis que Bleu est né, ça me manque de ne plus serrer une baleine dans mes bras.
- Ben çok özlüyorum.
Moi, ça me manque trop.
Seni özlüyorum.
Et tu me manques.
Seni özlüyorum anneciğim.
Tu me manques, maman. C'est épeurant ici.
Annemi gerçekten özlüyorum.
Ma mère me manque.
Tamam, Tony'yi özlüyorum, ama söylemeliyim ki Patronunun olmamasının iyi tarafı da var İstediğim yapıp, istediğim zaman çalışıp ve istediğim zaman ayrılabilirim.
Oui, Tony me manque, mais je dois dire, qu'il y a un avantage au fait de ne pas avoir de patron - - faire ce que je veux, travailler quand je veux, partir quand je veux.
Onu çok özlüyorum.
Elle me manque tellement.
Çok daha iyi hissediyorum, sadece seni ve Olive'i özlüyorum.
Je me sens mieux, même si toi et Olive me manquez.
Kızları özlüyorum.
Les filles me manquent.
Ben de düşünmeyi özlüyorum.
Moi aussi, ça me manque de penser.
Seni zihnimde özlüyorum.
Mon âme est en manque de ta présence.
Annemi özlüyorum.
Maman me manque.
Hep özlüyorum.
Je te manque?
Mike'ı özlüyorum.
Mike me manque.