Ünlü traducir francés
6,625 traducción paralela
- İşin aslı, Castle ünlü kişilerle arkadaş, James Patterson, Stephen King gibi.
La réalité c'est que Castle est ami avec des gens célèbres, comme James Patterson et Stephen King.
Bir saniye, biz şimdi ünlü mafya tetikçisi, 10 yıldır saklanan Mickey Barbozza'dan mı bahsediyoruz.
Je suis désolé... est-ce-qu'on parle de Mickey Barbozza, le tueur de la mafia qui à disparu depuis dix ans... Je... Oh, oui.
Boşanmayla ilgili ünlü bir laf vardır. En çok çocuklar üzülür. Ayrıca eski kocayla arkadaş olan kadının kardeşi de aşırı acı çeker.
Tu sais ce qu'ils disent à propos du divorce... c'est les enfants qui souffrent le plus, mais c'est aussi le frère de la femme qui était ami avec l'ex qui souffre aussi beaucoup, beaucoup.
Çünkü ünlü yazarımızın sadece bir tane çok satan kitabı var.
Parce qu'il est un auteur célèbre avec un seul best-seller à son actif.
Kendisi ünlü bir banka soyguncusuydu.
C'était un braqueur de banque connu.
Onu ünlü yapan ne?
Qu'est-ce qu'il le rend célèbre?
Benim ünlü tariflerimi aldın mı?
Tu as des recettes célèbres?
Rehinelerimden birinin ünlü Leonardo'nun babası olduğundan bihaberken fiyat biçmişim.
J'ai fixé un prix avant de savoir qu'un des otages était le père du notoire, Léonardo.
Neredeyse hiçbir ünlü giymemiş.
Il y a quasiment aucune voyelle là-dedans.
Gözlerim beni yanıltmıyorsa, ünlü restoran blogcusu Walter Wallen aramızda.
Si je me trompe pas, on a été rejoints par le célèbre blogueur culinaire Walter Wallen!
Demek ünlü bebeğimiz buymuş. - Kucağıma alayım mı?
Donc, le fameux bébé.
Bu doğru. Ailem ünlü Nazi avcılarıydı. Bu nedenle pek sık etrafta olmazlardı.
Mes parents étaient de célèbres chasseurs de Nazis, donc ils n'étaient pas souvent là.
Biraz yardım almamıza izin ver. Sana Katy, Carly, Alicia'dan birini ayarlamama izin ver. Sana daha çok yardım edebilecek ve... senden daha ünlü birini ayarlamama izin ver.
Laisse moi te mettre avec Katy, avec Carly, avec Alicia, laisse moi te mettre avec quelqu'un de plus célèbre que toi qui peut t'aider et Santana peut chanter les coeurs.
Yani onun tüm arkadaşları zengin ve ünlü.
Je veux dire, tout ses amis sont riches et célèbres.
* Değerlerin ile ünlü olmaktan?
♪ Que d'être noté pour tes moeurs?
Tamam, Boomer Esiason kadar ünlü değil yine de.
Pas aussi célèbre que Boomer Esiason.
Bildiğimiz gibi Joel Hollywood yollarında, ünlü oluyor.
Comme nous le savons tous, Joel est parti à Hollywood... pour devenir célèbre.
Oldukça ünlü oldun burada, genç bayan.
Tu t'es fait une sacrée renommée, jeune fille.
En ünlü cerrahlarımızdan bazılarını kaybettik bile.
On perd déjà de grands talents.
Alışılmadık olduğunu biliyorum ama üniversite Maxim gibi ünlü bir derginin, vakfın adını öne çıkaracağını ve yeni ödenekleri çekeceğini düşündü.
Je sais que c'est peu orthodoxe, mais l'université pensé qu'un magazine populaire, comme "Maxime" pourrait accroître la visibilité de la fondation pour les subvention et nous espérons attirer de nouveaux financements.
Dr. Novak, Reston'da ünlü bir pratisyen hekim.
Dr. Novak a un important cabinet médical à Reston.
Peki ya şimdi Mag'i ünlü Bloody Mary gibi çabucak hazırlarsam?
Et si je demandais à Mags de nous faire son célèbre Bloody Mary?
Geçen gün arkadaşımla yemekteydim ve tanımadığım biri sözümü kesti çünkü TV'ye çıkan ünlü biriyim diye benimle fotoğraf çekinmek istedi!
L'autre jour, j'avais un déjeuner avec un ami et un étranger m'a interrompu parce qu'il voulait prendre une photo avec moi parce que je suis célèbre dans une télé-réalité.
Sadece ünlü olmak istiyorum. Fark yaratan insanlarla yaşamak istiyorum.
Je veux juste être célèbre et vivre dans le monde des gens qui font la différence.
Eğer bir İsveçli yurtdışında ünlü olursa gurur duyman gerekir.
Si un suédois a du succès à l'étranger, il faut en être fier.
Beni kızdırıp çıldırtmaya çalışıyorsun böylece okuldan bir arkadaşım için acınası şekilde yakınacağım. Amerika'nın En İyi Tasarımcısı'na kaydını gönderdi diye ünlü olacak.
Tu essaies de me mettre tellement en colère que j'éclate et je commence à me plaindre de cet imbécile de mon école qui deviendra célèbre juste parce qu'il aura envoyé une cassette d'audition à America's Top Designer et été accepté pour participer
- Evet, ünlü olabilecek biri gibi görünüyorsun.
- Tu ressembles à une star.
Buraya seni ünlü yapmaya gelmedim kadın.
Je ne suis pas ici pour t'apporter la gloire, femme.
En ünlü otellerde çalışırdım sadece.
Je travaillais seulement dans les meilleurs hôtels.
Dr. Sugar, bana en ünlü hastalarınızın adını söyler misiniz?
Dr Sugar, dites-moi les noms de vos patients les plus célèbres.
Uygulama ve yazılım konusunda ödül kazanmayla ünlü biri için...
Je veux dire, pour quelqu'un connu pour créer des logiciels et des applications,
Dick, Daniel Betheridge, Dışişleri Bakanlığı'nın yeni sözcüsü bugün yanıtında Abraham Lincoln'den alıntı yaparak İngiliz Barones Nessa Stein'ın Lazarus vari hayatta kalışına 16. Başkan'ın ünlü özdeyişini söyledi :
Daniel Betheridge, nouveau porte-parole du département d'État, a cité Abraham Lincoln dans sa réponse et comparé Nessa Stein à l'apôtre Lazare, qui d'après la Bible, aurait ressuscité, reprenant le fameux adage du 16ème président des États-Unis,
Darwin'den sonraki en ünlü bilimadamı olmamı sağlayacaksın.
Tu vas faire de moi le scientifique le plus important depuis Darwin.
Victus, amaçlarından biri ikinci bir dirilişi körüklemek olan ünlü radikal grup Yaşayan Ölü Özgürlük Ordusu'nu suçladı.
Victus a rejeté la faute sur l'Armée de Libération des Non-morts, groupe extrémiste bien connu dont un des buts est de déclencher un second soulèvement des Non-morts
Bob Dylan. Çeneni kapatmanı sağlayacak kadar ünlü mü?
Bob Dylan.
Tasha, sana kemoterapinin uygun tedavi seçeneği olduğunu... bulan ünlü onkoloji uzmanının bir... kadın olduğunu söylemiş miydim?
Tasha, t'ai-je dit que l'oncologue pionnier qui a élevé la chimiothérapie au rang de traitement viable était une femme... Dr Jane Wright?
İlk siyahi bebek evlat edinen ünlü evet, Sandra Bullock.
la première actrice qui a adopté ce mignon petit bébé afro-américain était, oh, ouais, Sandra Bullock.
Kasırga Kaplanı isminin neden bu kadar ünlü olduğunu ispatla bana.
Prouve... pourquoi le nom de Tigre Virevoltant est si célà ¨ bre.
Bu Scatman Des Moines, şu ünlü caz trompetçisi.
C'est Scatman Des Moines, le célèbre trompettiste de jazz.
Adam Hollywood'un en ünlü yapımcılarından Mickey.
C'est un des producteurs... les plus importants à Hollywood, Mickey.
Zaten ünlü sayılırsın.
Je veux dire, tu es pratiquement célèbre.
- Evet. - Ve sen de ünlü birisine benziyorsun.
Et tu ressembles aussi à quelqu'un de célèbre.
Şimdi Amerika'nın en ünlü ailesiyle karşınızdayız.
De retour avec la famille préférée de L'Amérique.
- Adam ünlü olacak.
Ce gamin va devenir célèbre!
Dünyanın en ünlü kılıcıdır diyebiliriz.
Considérée comme la plus célèbre épée du monde.
- Daha iyi. - Ama ünlü harflerin hâlâ biraz şüpheli.
Mais vos voyelles sont encore un peu incertaines.
Kendisi ender bulunan ve paha biçilemez mücevher koleksiyonuyla ünlü. Elbette en çok da kusursuz elmasla.
Elle était célèbre pour sa collection de bijoux rares et inestimables, en particulier bien sûr le diamant parangon parfait.
Sadece birkaç saat içinde, ünlü avukat Henry Pritchard savunma için kapanış savunmalarını yapacak.
Dans juste quelques heures, le célèbre avocat Henry Pritchard donnera ses arguments finaux pour la défense.
Çok ünlü bir kadın hakları aktivisti.
Elle est connue pour défendre les droits des femmes.
Selam Peter artık ünlü olduğuna göre duvara bir resmini asabilir miyim?
Maintenant que t'es célèbre, je peux mettre ta photo sur le mur?
Sizin gibi ünlü bir çifti sırtlayamam.
Je ne peux pas m'offrir un couple de votre renommée.