Ünlüler traducir francés
285 traducción paralela
Histerik insanlar, şüphesiz bu ünlüler bize duvardan ya da pencereden geçerek geliyorlar diyeceklerdir.
L'hystérique nous dira assurément que ces célébrités viennent à elle par le mur, ou la fenêtre.
Her cuma ünlüler günümüz.
C'est le jour des Célébrités.
Özgün olmakla ünlüler, Onlara doğru yaklaş, kendini sevdir.
C'est des originaux. Tente l'approche, ne sois pas trop gourmand.
Bu akşam da ünlüler akşamı, dostlar.
C'est l'instant de célébrité ce soir encore.
Ama dev dans maratonunda her akşam ünlüler akşamıdır zaten.
Mais chaque nuit est la nuit de célébrité au marathon géant.
Özellikle ünlüler... çünkü son derece cesur eylemleri hem de güpegündüz yapmaya olanak sağlarlar.
Particulièrement célèbres car elles permettent en plein jour des opérations d'une audace extrême.
Bu olmasaydı, tren istasyonunda ünlüler gibi karşılanırdın biliyor musun?
Tu as pas de peine à comprendre que, à la gare... c'était le traitement de vedette.
Prenses Gracie'nin balosu, bütün ünlüler dünyası oradaydı.
Le bal de la princesse Grace. Il y avait tout le gotha, alors c'est parfait.
Siz ünlüler hep böyle misiniz?
Vous êtes tous comme ça?
Şey, sanırım, ünlüler salonuna senin resmini koyduracak olan benim koçluğum değildi.
Ce n'est pas mon entraînement qui t'aurait valu ta gloire.
- Dediğim gibi, ünlüler hep...
Je te l'avais dit. - Les célébrités, ça meurt...
Pino. Bu saydıklarının hepsi zenci. Sevdiğin bütün ünlüler, zenci dediğin kişiler.
T "en as toujours après les nègres et tes stars, c" est tous des nègres.
Çok fazla dikkat dağıtıcı şey var- - kadınlar, deniz, tekneler, ünlüler.
Femmes, baignade, navigation, célébrités.
- Saçın! Bu gece ünlüler orada Joey. Paparazzi de orada olacak.
Il y aura des vedettes ce soir, des paparazzi.
Pardon, Mösyö Tetch. Bir fotoğrafınızla ünlüler duvarımızı şereflendirir misiniz?
Me permettrez-vous de vous photographier pour le livre d'or?
Müşterilerim profesyonel ; zevkleri olan insanlar. Bazı ünlüler de var.
J'ai une clientèle haut de gamme, même des célébrités.
- Kim bu ünlüler?
- Par exemple?
Ne ünlüler kaldı ne de kablo TV.
Plus de stars, plus de télé par câbles.
Şimdi Vanity Fair'de ünlüler hakkında yazıyor.
Il fait des portraits de célébrités pour Vanity Fair.
Bu gece, şu ünlüler tutuklandı :
Au cours de la soirée, des célébrités ont été arrêtées.
Tanıdığın kimse yoktur, yabancı ünlüler bunlar.
Tu ne les connais pas, mais il y a des stars internationales.
Bütün ünlüler duvarlarda.
Toutes ces stars sur les murs.
Ve sonra bir susamuru kurtaracağım. Üzgünüm, ama bütün hayvanları ünlüler için ayırdık.
Désolé, tous les animaux ont été réservés pour les gens célèbres.
Burası ünlüler kısmı..
C'est la crypte des célébrités.
Uçuşlar dolu. Otelde ünlüler için koruma olacak.
Les vols sont pleins, et l'hôtel sera bien gardé.
Biliyorum. Onlar zengin uyuşturucu bağımlıları ve ünlüler.
Je sais, drogués riches et célébrités.
Bu gece gökyüzü yıldızlarla doluyken, devlet adamları ve ünlüler, Rusya ve Büyük Britanya'nın liderleri tarafından imzalanacak Geceyarısı Barışı Anlaşması'nı kutlamaya geliyorlar.
Les étoiles sont au rendez-vous avec les hommes d'État pour fêter la signature du Traité de Paix de Minuit entre les dirigeants russes et britanniques.
Sahibi ünlüler olan bir restoran!
Un resto qui appartient aux stars.
Kit, sanırım bizimle ünlüler için hazırlanan özel rahatlama biriminde birkaç gün kalmalısın.
Kit, vous devriez peut-etre passer quelques jours chez nous, dans nos quartiers speciaux de detente pour celebrites.
Bütün ünlüler orada, gördün mü!
Tous les grands sont là.
Ama o ünlüler yanlış yapıyor!
Les stars commettent des erreurs.
Ne yazık ki hayır. Bütün ünlüler gibi O'da Hollywood'da çeşitli hastalıklar için yardım topluyor.
Désolé, comme toutes les stars, il est à Hollywood à un dîner de charité pour différentes maladies.
Siz ünlüler nasıl yaşayacağınızı biliyorsunuz.
Un monospace. Vous les stars, vous savez vivre.
ünlüler, şöhretlerini tamamen benim değerlendirmelerime borçludur.
Les célébrités dépendent totalement de mon jugement.
Grup manyakları sırf ünlüler diye rockçılarla yatar.
Les groupies couchent avec les rockers pour être avec des célébrités.
- Hani ünlüler nerede?
- Où sont les célébrités?
Magazin günlüğü. Colorado'nun güzel insanları, bu hafta Bosna için yıllık ünlüler slalomunda yeteneklerini gösterdiler. *
Au coeur du Colorado, les stars ont brillé de tout leur éclat dans le Super-slalom au profit de la Bosnie.
Yalancı ünlüler geçidinde yer almalı.
Il doit être au Panthéon des menteurs.
- Biliyormusun, tüm dünyadaki ünlüler içinde, en çok Tina Turner'a benziyorum.
De toutes les stars du monde... c'est elle que je préfère.
Buna karşın konukseverliği ile ünlüler.
Malgré leur célèbre hospitalité.
Bu eve hiç ünlüler geliyor mu?
Les acteurs viennent-ils parfois chez vous?
- Genç ve ateşli ünlüler.
De jeunes célébrités.
Ted Turner, Hank Aaron, Jeff Foxworthy Coca Cola'yı icat eden adam sihirbaz, ve diğer efsaneleştirdiğimiz ünlüler.
Ted Turner, Hank Aaron, Jeff Foxworthy... l'inventeur du Coca-Cola... le magicien, et les autres dieux qui peuplent nos légendes.
Diğer taraftan ya bu ya da 15 saat boyunca okuyacağımız ünlüler dergisi.
De plus, c'est soit ça soit 15h à lire des magazines Okapi.
Bulaşıkları yıka, ve çıplak ünlüler fotoğraflarımı isimlerine göre diz.
Alors fais la vaisselle, et classe mes photos de célébrités nues.
O... Uzun ünlüler listesine adını yazdırabilir, Liz ve Liza gibi..
C'est très fréquenté par la jet-set.
Las Vegas'ta muhteşem bir gecede ünlüler ve spor hayranlarından oluşan kalabalık MGM Grand'de dünyanın en iyi iki Ağırsıklet boksörünün 8 aydır hazırlandıkları maçı izlemeye geldi.
C'est une nuit étoilée à Las Vegas... et la foule des célébrités et des fans... se presse autour du ring du MGM Grand. Les deux meilleurs poids lourds du monde... vont s'affronter après huit mois de manœuvres.
Çok iyi fikir.Ozzie'yle ben Bayan Smith'i ünlüler..
Três bonne idée.
Şimdi Vanity Fair'de ünlüler hakkında yazıyor.
Tu as pris ta décision?
Ön sıralarda ünlüler var :
Beaucoup de célébrités ce soir :
Ve ünlüler, hayatımı bir cehenneme çevirdiler.
Les célébrités font de ma vie un enfer.