English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ü ] / Ürünüdür

Ürünüdür traducir francés

152 traducción paralela
Bu filmde anlatılan hikaye, tüm isimler, karakterler ve olaylar... hayal ürünüdür.
L'intrigue, les noms, les personnages et les événements dépeints dans ce film sont imaginaires.
"Bir hayvanın fiziksel özelliklerini alabilir mi?" diye soruyorsan hayır bu hayal ürünüdür.
Si tu veux dire, peut-il prendre l'apparence physique d'un animal... non, c'est du fantastique.
Bu filmde anlatılan olaylar ve karakterler, 9 ay sürmüş tarihi ve trajik, Nazi işgalinden esinlenilmiş olsa da tamamıyla hayal ürünüdür.
Les faits et personnages de ce film, bien que s'inspirant d'une période tragique et héroïque de 9 mois d'occupation nazie, sont imaginaires.
Bu filmdeki sahneler ve olaylar hayal ürünüdür. Ama herhangi bir sorunun çözümü için atılacak ilk adım, sorunun farkında olmaktır.
Les scènes décrites ici sont imaginaires, mais pour lutter contre le danger, il faut d'abord le connaître.
Aşk, sevgili Gigi bir güzellik ürünüdür. Sanat eseri gibi.
L'amour, ma chère Gigi... est beauté, une œuvre d'art.
Her bir mobilya, her bir süs İtalya, İspanya ve Fransa'dan bir ustanın ürünüdür.
Chaque meuble, chaque décoration, est l'œuvre d'un maître artisan d'ltalie, d'Espagne ou de France.
Bay Mattei, gazetedeki bilgiler bir araştırmanın ürünüdür.
Monsieur Mattei Cette découverte est le résultat des recherches, des études de groupes de techniciens..
Belki de parmağıyla işaret etmesi sizin hayalgücünüzün bir ürünüdür.
Peut-être que ce doigt n'est que le fruit de votre imagination.
Düzgün bir Romalı birleşmesinin güzel bir ürünüdür bu.
Voici l'excellent produit d'une honorable union romaine.
Ama sen demiştin ki,'Bölge', bir üst uygarlığın ürünüdür.
Mais ne disiez-vous pas que la Zone est l'apport d'une hyper civilisation...
Bu filmdeki tüm karakterler ve olaylar hayal ürünüdür.
Tous les personnages et événements de ce film sont fictifs.
Bu filmdeki tüm karakterler hayal ürünüdür ama gerçekte olan olaylar genel bir durum içinde sunulmaktadır.
Attends quand même. Tous les personnages de ce film sont fictifs et présentés dans un contexte d'événements réels qui ont eu lieu récemment en Pologne. Des propos réels et des documents s'incrustent dans les dialogues.
Bilimsel keşifler, hayal gücünün bir ürünüdür. Yani tüm bilimciler Katolik'tir.
Les découvertes scientifiques sont les produits de l'imagination... ainsi la science est catholique.
Bu operasyondaki başarı tamamıyla dahihane bir planlamanın ürünüdür.
Le mérite en revient à la clairvoyance de nos chefs.
Büyük fikirler, bir adamın ruhunun bir ürünüdür. Tüm varoluşunu kışkırtır. Onu bir anda, zamanının kara cahilliğinden alır ve geleceği hissetmesini sağlar.
Une grande idée jaillit de l'âme d'un homme, bouleverse tout son être, le transporte hors de l'ignorance du présent et lui fait sentir l'avenir un instant.
Bir adam büyük bir şey yapacağına inanmazsa, asla büyük şeyler başaramaz. Büyük fikirler, bir adamın ruhunun bir ürünüdür.
Qui ne croit pas qu'il peut accomplir de grandes choses, en est incapable.
Michael Jackson'ın başarısı, 20 yıllık emeğin... ve yılmak bilmez bir azmin ürünüdür.
Ce que Michael Jackson a accompli est un hommage à 20 ans de dur labeur, d'énergie et de dévouement perpétuel.
Ve banyosu da hayal ürünüdür.
Et la salle de bains est un scandale.
Canlı dokuya zararlı olduğu için çok az sayıda tür tarafından kullanılan... bir enerjinin yan ürünüdür.
C'est un sous-produit employé par peu d'espèces car il altère les tissus de façon notable.
Şey, uh, fasülye İsrail`in en temel ürünüdür.
La fève était un produit de base chez les Israélites.
Onlar hayal ürünüdür.
Ce n'est pas pour de vrai.
Bazı katiller toplumun bir ürünüdür.
Certains tueurs sont des produits de la société.
Filmler fikir birliğinin bir ürünüdür.
Suppose qu'on ne voie jamais les hommes-chats.
Bu, dünyanın en nadide bilim adamlarının yıllar süren araştırmalarının ürünüdür.
Ceci est le fruit de plusieurs années de recherche par un groupe de scientifiques éminents.
Elinde tuttuğun ufacık kutunun içindeki şey beş yıllık araştırmanın ve yarım milyon kredinin bir ürünüdür.
Ce flacon est le résultat de 5 ans de travail... et a coûté un demi-million de crédits.
Gözlüğe ihtiyacım yok. Gözlerim de hayalgücümün bir ürünüdür.
Je n'ai pas besoin de lunettes, mes yeux étant un reflet de mon imagination.
"Tanrı" sözcüğünün çağrıştırdıkları Tanrı'yı arayışımızın bir yan ürünüdür.
Ce que nous percevons comme étant Dieu... est le dérivé de notre quête de Dieu.
- Çünkü, krema da bir süt ürünüdür.
La crème, c'est un laitage. Non, O.K.?
Bir Asmik-Ace with Kurosawa Productions ürünüdür.
Une production Asmik-Ace avec Kurosawa Productions
Kızlar, ve diğer şeyler coşkunun ürünüdür.
Les nanas, tout le reste... c'est des effets du pied.
Bu da bir diğer başarılı temizlik ürünüdür.
Encore un excellent produit...
Ona yapılan tecavüz ve cinayet daha da büyük bir trajedi. Bu, Amerika'daki ahlakî yozlaşmanın ürünüdür.
Un viol et un meurtre qu'il faut relier à une tragédie plus grave encore, et qui touche la décadence morale de l'Amérique.
Modern banka müfettişliği beş düzenleyici adetin ürünüdür.
La régulation bancaire moderne est issue de cinq grandes traditions.
Bir insanın yüzüne bakacak olursanız, bu yüz Pitta nın bir ürünüdür.
Donc, si vous voyez un visage humain, il est le produit de Pitta.
- Devler hayal ürünüdür.
- Les géants relèvent de l'imaginaire.
Affedersin? "Hadi ya" korkunun bir ürünüdür.
"Bah" est généré par la peur.
Evlat, şiddet korkunun ürünüdür.
Fiston, la violence est un produit de la peur.
Benim geldiğim yerde, yemek düşünce ve çalışmanın bir ürünüdür.
D'où je viens le repas est le reflet de réflexions et d'études.
Fıstık ezmesi bir süt ürünüdür.
C'est un produit laitier.
Bu hikaye hayal ürünüdür.
Sous-titrage : C.M.C.
O, bu gezegendeki en müthiş teknoloji ürünüdür.
C'est le plus incroyable bijou technologique de la planète.
Anonim şirketin yaşamımızdaki hakim rolü kabaca geçen yüzyılın ürünüdür.
La place prépondérante des sociétés dans notre vie est essentiellement un produit du siècle passé.
Teknolojimize göre, ki bunlar ileri teknoloji ürünüdür,.. ... daha iyisi yok, adam yalan söylemiyor, çocuklar.
D'après ce qu'ont détecté nos tests, qui sont ultrasophistiqués, il ne ment pas.
Herşey son teknoloji ürünüdür.
Tout ce qui est le nec plus ultra, au top du top.
Revivatin bir Culp Belling ürünüdür.
Revivatin est un produit Culp Belling.
- Randomonyumu nereden buldu? Randomonyum bazı gümüş madenlerinin yan ürünüdür.
C'est un sous-produit de certaines mines d'argent.
Sarika ya söyle Ona büyük bir saat alacağım. Bir dakika. Bu hangi markanın ürünüdür?
Le fleuriste va venir, il te montrera beaucoup de photos... tu décideras en fonction du budget, ok?
Bana soracak olursanız, duymuş olduğum her şey korkunun bir ürünüdür.
À mon avis, tout ce qui a été dit est motivé par la peur.
Karakterler ve olaylar hayal ürünüdür.
À NOTRE COLLÈGUE - VICTIME DE SA PROFESSION
Bu hassas işçilik ürünüdür.
ça peut pas dévier.
Bu film hayal ürünüdür.
Ceci est une oeuvre de fiction.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]