Üçe kadar sayacağım traducir francés
76 traducción paralela
- Yanki, üçe kadar sayacağım. Seni hâlâ evimde görürsem, köpekleri üstüne salarım.
Je compte jusqu'à 3 et si vous n'êtes pas sortis, je lâche les chiens.
Pekala, söyle ona üçe kadar sayacağım ve bizi geçirmezse, Herr Yeşil Gömlek ilk kurşunu yiyecek.
Dis-lui que je vais compter jusqu'à 3. S'ils ne nous laissent pas passer, Herr Chemise Verte va se prendre la 1 re balle.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Je compte jusqu'à trois.
Annem'le Babam indiklerinde, üçe kadar sayacağım, ve "Mutlu Şükran Günleri," diyeceğiz, tamam mı?
Bon, je compte jusqu'à 3 et on dit tous... "Joyeux Thanksgiving"! Allez, 1-2-3!
Yapacağım şu üçe kadar sayacağım.
Maintenant, je vais compter... jusqu'à trois.
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
Je vais compter jusqu'à trois pour laisser sortir ta carcasse... menteuse... méprisable et malhonnête de chez moi!
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
Je compte jusqu'à trois pour laisser sortir ta carcasse... menteuse, méprisable... et malhonnête de chez moi!
Şimdi, Ringo, üçe kadar sayacağım üç dediğimde silahını bırakıp ellerini masanın üstüne koymanı ve kıçının üstüne oturmanı istiyorum.
À moi de compter jusqu'à 3. À trois, tu lâches ton flingue, tu poses les mains à plat sur la table et ton cul sur le siège.
Birazdan üçe kadar sayacağım ve sen uyanacaksın. Kendini çok iyi hissedeceksin.
Je vais compter jusqu'à 3 et tu te réveilleras.
Yavaş yavaş üçe kadar sayacağım ve üçe geldiğimde uyanacaksın.
Tu seras de nouveau toi-même. Je vais compter jusqu'à 3 et tu vas te réveiller.
Pekala Bart, üçe kadar sayacağım ve sen uykuya dalmış olacaksın.
OK, Bart, à trois, tu seras complètement endormi.
- Hayır, ben üçe kadar sayacağım!
C'est moi qui compte! - Un...
Şimdi Scott. Hiç vaktimiz yok. Onun için sadece üçe kadar sayacağım.
On a encore moins de temps, alors je te laisse jusqu'à 3...
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Je vais compter jusqu'à trois.
Bilmiyorum ama üçe kadar sayacağım ve kimin yanımda olup kimin olmadığını anlayacağım.
Je ne sais pas, mais à 3... je saurai qui est avec moi et qui ne l'est pas.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Bien, à trois...
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Je vais compterjusqu'à 3, puis...
Tamam, üçe kadar sayacağım. Saklanacak bir yer bulun. Hazır mısınız?
A trois, je balance Ia sauce pour vous couvrir.
- Tamam, üçe kadar sayacağım! - Tamam!
Vous me tenez?
Ben, üçe kadar sayacağım... Ve üçte siz kalkacaksınız silahlarınızı bırakarak Ve biz, bunun hakkında yetişkinler gibi konuşacağız.
Je vais compter jusqu'à trois et à trois, vous allez vous lever, baisser vos armes et nous allons en parler en adultes.
Yetkililere haber vermeden önce üçe kadar sayacağım. Bir.
Je compte jusqu'à 3 et j'alerte les autorités.
Yolumdan çekilmezseniz, üçe kadar sayacağım.
- Je vais devoir vous immobiliser. - Dégagez ou je compte jusqu'à trois.
Sonra üçe kadar sayacağım. İki. Bir.
Et, à trois... deux... un.
Tamam. Şimdi üçe kadar sayacağım, Ve jipe koşacağız.
Je vais compter jusqu'à trois et on ira à la jeep.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım! Bir!
Je compte jusqu'à trois.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım!
Je compte!
Biliyor musun, üçe kadar sayacağım, ve bitirmeden önce nerde olduğunu söyleseniz iyi olur.
Je vais compter jusqu'à trois et à trois, vous me direz où elle est.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Je compte jusqu'à 3.
Şimdi, üçe kadar sayacağım. Sonra da minik kafasını havaya uçuracağım, oldu mu?
Maintenant, je vais compter jusqu'a trois... et je vais lui exploser sa petite tête, ok?
Zelda, üçe kadar sayacağım, sen de kollarını göğsünde kavuşturup
Zelda, à trois, tu t'assiéras avec tes bras
Şimdi, üçe kadar sayacağım.
Maintenant, je vais compter jusqu'à trois.
Bu kapıyı açmanız için üçe kadar sayacağım.
Je vais compter jusqu'à 3 pour que vous ouvriez la porte du placard.
Hadi. Şimdi üçe kadar sayacağım.
Je vais compter jusqu'à trois.
Konuşmaya başlaman için üçe kadar sayacağım.
Je t'écoute.
Tamam. Meredith, üçe kadar sayacağım. Parmağını kaldırmanı istiyorum.
Meredith, tu vas enlever ton doigt à mon compte.
Bak ne diyeceğim, üçe kadar sayacağım.
Je vais vous dire, je vais compter jusqu'à trois.
Angela, üçe kadar sayacağım... ve üç dediğimde... gözlerini açacaksın.
Angela, je vais compter jusqu'à trois, et quand j'aurais atteint trois, vous ouvrirez les yeux.
- Ben üçe kadar sayacağım.
- Moi, jusqu'à trois.
Susan Gardner, üçe kadar sayacağım, derhal eve gir yoksa cezalısın anladın mı beni!
Susan Gardner, je compte jusqu'à trois, si tu ne rentres pas, tu seras privée de sortie.
Gitmeniz için üçe kadar sayacağım.
Je vais compter jusqu'à trois et te demander de partir.
Pekala, üçe kadar sayacağım ve hepimiz silahlarımızı indireceğiz.
D'accord, je vais compter jusqu'à trois, et on va tous baisser nos armes.
Peki, üçe kadar sayacağım ve oradan çıkacaksın, tamam mı?
Ok, je vais compter jusqu'à trois, et tu sors de là, d'accord?
Yemekte ben üçe kadar sayacağım,... üçte öpüşeceğiz.
A table, je compterai jusqu'à trois. Et là, on s'embrasse.
O'hara, üçe kadar sayacağım. Hazır mısın?
À trois, on y va, O'Hara.
Pekâlâ, üçe kadar sayacağım.
Entendu. Je vais compter jusqu'à 3.
Emilio, üçe kadar sayacağım.
Emilio, Je vais compter jusqu'à 3.
- Biliyor musun, sadece üçe kadar sayacağım.
Je compte jusqu'à 3.
Burada üçe kadar sayacağım.
Je vais compter jusqu'à trois...
- Tamam üçe kadar sayacağım.
Je compte jusqu'à trois.
- Bak, üçe kadar sayacağım.
- Jusqu'à 20.
Hayır, üçe kadar sayacağım.
Un, deux, trois.