English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ş ] / Şangay

Şangay traducir francés

377 traducción paralela
Fransız Elçiliği... Şangay.
Un message en français Shanghai
Evet. Şuanda Şangay'da ve bir takma ad kullanıyor.
Il est à Shangai sous un faux nom.
Senin Şangay'da olduğunu biliyor, bu senin için problem olabilir.
Il sait que tu es à Shanghai. Il pourrait poser problèmes.
Şangay'da olmamam gerekiyordu.
Je ne suis pas supposé être à Shangai.
Bir misyoneri Şangay'a yollamak istiyorum.
Il faut que je renvoie un missionnaire à Shangai.
Nakliye aracıyla göndermek zorunda kalsam bile, bu gece Şangay'a geri dönüyor.
Elle serait déjà à Shangai en camion.
Neden beni geri Şangay'a göndermiyorsunuz?
Pourquoi ne pas me renvoyer à Shanghai?
Beni, elinizde geldiğince çabuk, Şangay'a geri yollamanızı tavsiye ediyorum.
Vous me ramènerez à Shanghai dès que possible.
12 : 50'de nakliye aracıyla Şangay'a geri dönüyor.
10 contre 1 qu'elle rentrera à Shanghai en camion.
Şangay gazetelerini okumadın mı?
Tu n'as pas lu les journaux?
Şangay'a geri döndüğünüzde bunları aileme yollar mısınız?
Pourriez-vous les envoyer à mes parents quand vous serez à Shanghai?
Bir saat içinde Şangay'da oluruz.
Nous serons à Shangai dans une heure.
Büyük bir Şangay horozları ve benekli bir domuzları vardı.
Un grand coq de Shanghai et un cochon tacheté
Benzin ikmalini yapıp Şangay'a doğru havalanacaksınız.
Ils nous ravitailleront et nous partirons pour Chongqing.
Şangay'dan Ellen'e bir hediye almak istiyordum kimono falan.
Je pensais rapporter un cadeau de Chongqing à Ellen, un kimono ou autre chose.
Ama Şangay'da 1 karton sigara 7 dolarmış, millet öyle söylüyor.
Mais à Chongqing, les gars la paient sept dollars.
Şangay'da buluştuğumuzda size torunlarınıza anlatacağınız bir parti vereceğim.
Á Chongqing, j'organiserai une fête pour vous dont vous vous souviendrez toute votre vie.
- Şangay'da görüşürüz.
On se verra à Chongqing.
Şangay'da buluşup Çin dansının tozunu atarız.
On se verra à Chongqing et on mettra le feu à la piste.
Şangay'a vardığımızda bunda denizcilerin de payı olduğunu söyleyeceğiz.
En arrivant à Chongqing, on dira que la marine a organisé ça.
Şangay'dan.
Chongqing.
- Şangay demek.
- Chongqing!
Şangay'a gidiyoruz.
Nous devons aller à Chongqing.
Şangay'a çok çok yol var.
Chongqing loin, loin d'ici. Très loin.
- O iyi. Sanırım Şangay'a gittiler.
Je crois qu'il est à Chongqing.
Amerikan uçağı yarın saat 17'de sizi Şangay'dan alacak.
L'avion américain viendra vous prendre à Zhangzhou demain à 17 h.
Mançurya ve Şangay Olayları patlak verdi.
et l'Incident de Shanghai.
Onu Şangay'dan almıştım, orası da artık dökülüyor.
Il vient de Shanghai, qui a aussi bien vécu.
Evet. Şangay'a, oradan da Yokohama'ya gidiyoruz.
Destination Shanghai puis Yokohama.
Carnatic ilk olarak Şangay'a gidecek.
Le Carnatic s'arrête à Shanghai.
Aileleri Rus devriminde, Şangay'a kaçmış.
Leurs parents ont échappé à Shanghai pendant la révolution russe.
Şangay o günlerde fırtınalı ve kötü bir yerdi. Uluslararası bir anlaşma doğrultusunda, yedi ülke tarafından yönetilmekteydi.
Shanghai était un sale endroit à cette époque... une ville internationale dirigée par sept nations.
Sanırım Şangay'da doğmuşsun.
Je comprends que vous êtes née à Shanghai.
Hayır, ailem ben on üç yaşındayken Şangay'da öldü.
Mes parents sont morts à Shanghai quand j'avais 13 ans.
Bu akşam saat 5'da Şangay'a yola çıkacak.
Départ pour Shanghai aujourd'hui à 1 7 heures.
Matsu isimli bir ada, Kobe ile Şangay arasındaki rota üzerinde.
C'est la petite île de Matsu, à mi-chemin entre Kobé et Shanghai.
Burası Şangay!
C'est Shanghai, ici!
Bir daha olursa, seni Şangay'da yaşatmam!
Je peux t'empêcher de trouver du boulot! Putain!
Şangay'da olanak çoktur!
À Shanghai, l'argent coule à flot.
Şangay'ın yarısı sizin!
La moitié de Shanghai est sous votre coupe.
Graf Zeppelin ile dünya turuna çıktığımızda Şangay'da karıştığım kavgadan kalma bir çentik var kabzasında.
Mon couteau a une encoche sur la garde... depuis cette bagarre à Shanghai quand nous sommes allés dans le Graf.
Birkaç gün önce P.K.I. için silah taşıyan bir gemi şangay'dan yola çıkmış..
Un bateau a quitté Shanghai avec un chargement d'armes pour le P.K.I.
Babam bu yüzüğü 17. yaş günümde Şangay'dan getirdi.
Cette bague, lorsque j'avais 17 ans, ton grand-père maternel de Shanghai me l'a offerte pour mon anniversaire.
ben şangay trenini yakalamak için gidiyorum, nehir yatağına varınca kaçırırız.
Je prendrai ce train à Shanghai.
Burası Şangay, değil kırsal kasaba.
On est à Shanghai.
ben şangay baş müfettişiyim çözmem gereken bir sürü olay var. hemen geri dönelim.
On m'attend à Shanghai.
Şangay'da yaşayan binlerce Batılı İngilizlerin 19. yüzyılda buraya gelmelerinden beri burada yaşıyorlar diplomatik dokunulmazlık zırhıyla korunuyor ve adeta kendi ülkelerindeki gibi yaşıyorlardı. Bankalar, oteller, bürolar, kiliseler, evler sanki Liverpool ya da Surrey'deki gibiydi.
À Shanghai, des milliers d'Occidentaux, protégés par la sécurité diplomatique de la Concession Internationale, vivaient comme au 19e siècle, à l'arrivée des Britanniques et bâtirent à l'image de leur propre pays, des banques, des hôtels, des bureaux, des églises et des maisons
Japonlar Şangay'ın hemen dışında, siperlerde Pearl Harbor'u bekliyorlardı.
À l'extérieur de Shanghai, les Japonais se retranchaient et attendaient Pearl Harbor.
- İmkânın varken Şangay'ı terket.
- Quittez Shanghai!
Yüce Sangay adïna!
Sacré Shanghai!
Uzun yïllar önce Sangay'da Dedektif Wang ile yemek yemistim.
J'ai eu le plaisir de dîner à Shanghai... avec lui il y a des années.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]