Şirket traducir francés
7,587 traducción paralela
Peki, hangi şirket olduğunu nasıl anlayacağız?
Comment connaître la société coupable?
Hiç kimse bir şirket için her şeyini feda etmez.
Personne n'abandonne tout pour une société.
Şirket onların.
Ils possèdent l'entreprise.
Şirket seyahat harcamalarınızı karşılayacak, dairenizi ayarlayacak.
Heu, l'entreprise payera les frais de voyages, et heu, te mettra dans un appartement.
Şirket self servise geçiyor.
La société a mis en place un self.
Bu şirket için çok uyumlu birisi olmanı istiyorum.
Je voudrais que tu conviennes à la société.
Hmmm. Hatta şirket banka tavsiye etti.
On a même fait appel à la société recommandée par la banque.
Sadece bizim sektörde, gezegen kaynakları için altı şirket ile yarışıyoruz.
Dans ce secteur, nous sommes en concurrence avec six autres Corporations pour les ressources planétaires.
Tarium kaynağının keşfi büyük bir darbeydi. Özellikle de şirket, sömürmeye başlamak için arıyorken.
La découverte d'un gisement de tarium est une énorme chance, quand la société commencera l'exploitation
Bir madenci kolonisi bir şirket tarafından yok edildi.
Une colonie de mineurs décimée par une multinationale.
Sırf şirket değil ; tüm sahip olduklarımız ailemizin tüm toprakları ipotek edilmişti.
Tout... pas seulement la compagnie, mais tout ce que nous avions, les biens de la famille dans leur totalité... ont été hypothéqués.
Hudson Körfezi'nde, şirket gemisinde barut fıçısı infilağı.
Explosion d'un baril de poudre sur un navire de la baie d'Hudson.
Faturaları Lagos Grup adında bir şirket ödemiş.
Les factures étaient payées par une société du nom de Lagos Group.
Sana görevini tamamlatmamaya kararlı bir şirket.
C'est quoi? Une société qui fera tout ce qu'elle peut pour t'empêcher de terminer ta mission.
Şirket mi? Bizi nasıl buldular?
Une société?
Şirket benim.
C'est mon entreprise.
Davaları tekrar çözüldüğüne göre oldukça özel bir şirket olma yolundalar sanırım.
Maintenant que le procès est derrière eux, je crois qu'il vont devenir quelque chose de vraiment spécial.
Artık şirket çalışanı benim.
Je suis un homme d'entreprise.
Eskiden çalıştığım bir şirket ile ilgili yeni bir görev verildi.
J'ai pris une nouvelle affectation dans une entreprise pour laquelle je travaillais.
- Virüsü üreten bir şirket var...
Il y a une compagnie qui fabrique le virus...
Salgını oluşturmak için bir şirket finanse etmeleri mantıklı.
Ça a du sens qu'ils aient financé la société qui a créé la peste.
Şirket'teki işi bir sebeple seçtim.
Je bosse à la Fondation pour une raison.
O zaman belki sen bana bu sıralar Şirket'te neler döndüğünü anlatırsın.
Peut-être que tu peux me dire ce qu'il se passe à la fondation ces jours-ci.
Şirket, karşı tarafta yer almıyor.
La Fondation n'est pas l'autre côté.
Şirket'in yardıma ihtiyacı var.
Nous avons besoin, la Fondation.
Krieg'e özel askeri şirket demek hayalet bombardıman uçağıyla kağıttan uçağı kıyaslamaya benzer.
Appeler Krieg une société militaire privée c'est comme comparer un bombardier furtif à un avion en papier.
Bu dansçıları özel partilere, şirket toplantılarına ve mezuniyet balolarına falan gönderiyorlar.
Ils ont engagé ces danseurs pour des événements privés, sorties d'entreprises, remises de diplômes, etc.
The Modern'de şirket toplantısı vardı.
Nous avions un évènement d'entreprise au "The Modern".
- Hayır. Çalıştığın şirket hakkında her şeyi biliyoruz.
On sait tout sur l'entreprise pour laquelle vous travaillez.
Bir şirket gecesi için kiralamıştım.
Je les ai embauchés pour un événement d'entreprise.
CSI, 27 dolardan fazla şirket parası çekildiğini buldu.
Le bureau du procureur a découvert des retraits pour plus de 27 millions de $.
- Tüm şirket. Minnetonka Bankers Health Life 2006'da birleştirilmiş.
Minnetonka Bankers Santé et Vie a été créée en 2006.
Bu 3 raf şirket, Minnesota göllerinin ardından isimlendirilmiş.
Trois de ces sociétés fantômes portent des noms des lacs du Minnesota.
Özel sektörde servetinizi kazanmadan önce S.E.C'nin şirket finans işlerinde çalışmışsınız.
Avant que vous fassiez fortune dans le secteur privé, vous avez travaillé à la division des affaires financières de la COB.
- Şirket onsuz başarısız olur mu?
La société va-t-elle s'écrouler sans elle?
Chad'in avukatı şirket çalışanlarının hastalanmalarıyla ilgili bir şeyler söylememiş miydi?
L'avocat de Chad disait que les gens étaient malades.
Ama bana şirket telefonu verdiler.
Mais ils m'ont donné un portable professionnel.
- Ortada şirket falan kalmadı.
- Il n'y a plus d'entreprise.
Bu şirket Prince'den daha fazla isim değiştiriyor.
Ce cabinet a changé de nom plus souvent que Prince.
Şirket silahları duymazsa bu herkesin çıkarına olur.
C'est dans l'intérêt de tous si la Compagnie ne sait rien des armes.
Evet, şansına işe bir Emir karıştı Warrant ile ilgisi olmadıkça, umurumda değilsin. Şirket ya da başarısızlığa mahkum olan direnişin.
Tu as de la chance, à moins qu'un contrat soit impliqué, j'en ai rien à foutre de toi, de la Compagnie ou de votre résistance qui va se casser la gueule.
Dinlenme ve itaatsizlik şirket emirlerince cezalandırılabilir suçlardır. Ama siz mesajı pek de almış gibi durmuyorsunuz.
Resistance et désobéissance sont des choses qui peuvent être punies sous la directive de la Compagnie, mais vous ne semblez pas
Şirket tarafından yakın zamanda Bayan Derosa öldükten sonra araçlarına değer biçmek için tutuldum.
Intimement. J'ai été récemment engagé pour la succession pour évaluer leurs voitures, juste après la mort de Mme Derosa.
Yapacağız da ama söz konusu milyar dolarlık bir şirket. Akıllı davranmalıyız.
Oui, mais c'est une multinationale, et nous devons être malins.
Honda için gizlice çalışıyor olamaz çünkü ilk tanıştığımızda başka bir şirket için gizlice çalışıyordu.
Elle il ne travaille pas secrètement pour Honda, quand je l'ai connu il travaillais secrètement pour une toute autre companie.
- Şirket kursam adı IŞİD olurdu.
- Je ne sais pas. Le nom de ma société serait "Isis".
Evet, simülasyon ve duyguları manipüle etme alanında gelişme gösteren ve hisseleri değer kaybetmek üzere olan ilgi çekici bir şirket.
- avec Fusions-acquisitions. - Oui, une entreprise fascinante. Ils font des avancées dans le monde de la manipulation d'émotions.
Şirket harçları yeni bir durum değil.
Les taxes de la compagnie ne sont pas nouvelles.
Donovan'ız biz, şirket adamı değiliz.
Nous les Donovans, on est pas des types d'etablissements.
CEO Erica Kravid'in bu hafta içinde, şirket çalışanlarının devrimsel bir ürün grubu olarak niteledikleri ürün ile ilgili...
C'est pourquoi les initiés appellent " une nouvelle gamme
Onlar sokakta gitmeden önce bir noktada En Yani bizim çete olmalı orada. Var kömürleşmiş ceviz kabuğu, sadece bizimki gibi, biryere. Şirket adı Agrerro Demo ve Nakli olduğunu yıkım ekibi vardır
Selon le vigile, les seuls qui y bossent en ce moment sont l'équipe de démolition, la compagnie est "Agrerro Demo Hauling".