English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ş ] / Şişe

Şişe traducir francés

6,018 traducción paralela
O halde eminim bir ya da iki şişe şampanyadan zarar gelmez.
On doit pouvoir s'offrir des bouteilles avec.
- Bir şişe viski çalayım ve buradan gidelim mi?
Et si je volais du whisky et qu'on fichait le camp d'ici?
Ee, öğlen yemeğinde bir şişe şarap...
Donc, une bouteille de vin au dîner...
Bir şişe şarap iyi olur sanırım.
Une bouteille de vin ce serait bien, je suppose.
Resimde şişe yoktu diye hatırlıyorum.
J'ai pas vu de bouteille sur la photo.
Çünkü şişe tam buradaydı.
C'est parce qu'elle était cachée ici.
Bir şişe Pino ve üç bardak alabilir miyim lütfen?
Et peut obtenir une bouteille de pin et trois verres, s'il vous plaît?
Odamda bir şişe tekila var. Eğer gelmek istersen...
J'ai une bouteille de tequila dans ma chambre si tu veux revenir après...
Riot Club'un üye kabul töreni olacağını duydum. Kafandan aşağı bir şişe şampanya döküyorsun.
J'ai entendu que le Riot club a une initiation où vous vous verser une bouteille de champagne entière sur la tête.
Diyelim ki onlar yeni bir şişe sipariş ettiler.
Disons qu'ils allaient commander une autre bouteille.
İki şişe de gazyağı ver.
Donne moi aussi deux bouteilles de kérosène.
Şişe çevirmece ya da cennette yedi dakika gibi şeyler...
Faire tourner la bouteille.. ou bien Sept Minutes Au Paradis, enfin un truc comme ça...
Fazladan birkaç şişe su götürmeliyiz. Bu yürüyüş yorucu olabilir.
On devrait prévoir quelques bouteilles d'eau en plus... cette randonnée pourrait être un peu exténuante.
Birkaç şişe kırmızı şarap fena olmaz.
Quelques bouteilles de rouge ne seraient pas du luxe.
Bir şişe daha alabilir miyiz buraya?
On peut avoir une autre bouteille?
Evde her odada yangın detektörü misali birer şişe var.
Dans mon appartement, il y a une bouteille dans chaque pièce.
- Normal şişe mi kullandılar? - Bilmiy...
Ils ont utilisé une vraie?
Tamam, şişe kalsın.
la même!
Bir şişe Calvados.
- Une bouteille de calva!
2 şişe.
Deux bouteilles.
- Aşağıda bir şişe şarap açtım.
J'ai ouvert une bouteille de vin en bas.
İsterseniz giderken birer şişe götürebilirsiniz.
Si vous voulez, prenez deux bouteilles quand vous partirez.
Çorbaya başlayın. Daha yumurtalı krep yapılacak. Sonra da etleri şişe dizersiniz.
Tu dois cuisiner la soupe, préparer les os et faire mariner le steak.
"Ramsey Michel bir zamanların Yemek Şarap konusundaki en iyi şefini son yazısında şişe geçirdi"
"Ramsey Michel embroche " un ancien meilleur nouveau chef du Food and Wine
Tamamen işe yaramaz bir şişe artık.
Cette bouteille est un cadavre.
Başka bir şişe daha istiyorum!
Je veux une autre bouteille!
Git bir şişe daha kap!
Vas me chercher une bouteille!
Sana artık şişe çevirmek yok demiştim.
Je t'ai dit d'arrêter de jeter des bouteilles.
Bir şişe viski ile bir çok kez köpük banyosu yaptım.
J'ai pris beaucoup de bain moussant avec une bouteille de whisky.
Sabahları araba kullanabilirim. Öğle yemeği ile bir şişe içerim ve daha sonra öğleden sonraysa yan koltukta sızmış hâlde otururum.
Je peux rouler le matin, boire une bouteille à midi et puis m'affaler l'après-midi.
Yanına birkaç şişe veririm götürürsün.
Je vais te donner quelques bouteilles.
Saat 19 : 00, tutuklu 235'e bir şişe su verildi.
À 19h, détenu 2-3-5 a reçu une bouteille d'eau.
Suyu içti ve bir tane daha istedi. Beş dakika içerisinde 6 şişe su daha içti.
Il l'a bu, en a demandé une autre, et a bu 6 bouteilles de plus en 5 mn.
Bir şişe daha açalım mı? Evet.
On en prend une autre?
Parmer? İsterseniz bir şişe alın.
- Je vous en offre une.
İki şişe Bâtard-Montrachet ve yanında beyaz mantar, lütfen.
Deux bouteilles de Bâtard-Montrachet et des truffes blanches, s'il vous plait.
Bir kaç şişe almamın sakıncası var mı?
Ça te dérange si j'en prends quelques-unes?
Üç şişe getirdim. Umarım yeter.
J'ai pris trois bouteilles, j'espère que ça suffira.
Senin sıçrayan taşaklarını şişe geçireceğim!
Je ferai une brochette de tes couilles de Rampants!
Fransız televizyon yıIdızım için bir şişe Fransız şarabı getirir misin?
Amenez-moi un champagne Français pour ma star télé Française ici.
Bir şişe de sana aldım.
Je t'ai acheté une bouteille.
Evet ve ben de Bay Hemingway'e bir şişe Wiser verdim.
Je lui ai donc tendu une bouteille de whisky.
O şişe bu mu yoksa?
C'est la bouteille?
O sadece eski bir şişe. Ama eğer o şişeyi hikaye ile birleştirirsen o zaman diğer zamana ve mekana açılan bir geçitin güçlü bir tılsımı olabilir.
Ce n'est qu'une vieille bouteille mais, associée à une anecdote, celle-ci devient alors un puissant talisman.
Daha çok şişe su lazım.
Nous avons besoin de plus d'eau en bouteille.
Altı kişi için sadece bir şişe.
C'est juste une bouteille pour six personnes.
Natasha'nın gitar çantasının içindeki ve katilin aldığı şişe buydu.
C'est ce que Natasha avait dans sa boîte à guitare, et c'est pourquoi le tueur a pris la bouteille.
Ek bütçeden kullan o zaman. - Ek bütçe mi kaldı? Sise ve yapma ağaçlara harcadık ya.
Tout est parti dans les fumigènes et les faux arbres.
Bir süpürgeliğin arkasında, bir şişe içki buldu.
Il... il a trouvé cette bouteille d'alcool derrière une plinthe.
- Yok canım? Bir keresinde Sao Paulo'da sise yakalanmıştım.
J'ai été bloqué à Sao Paulo par le brouillard, un jour.
Üç sise saraptan sonra ayarini tutturamiyorsun.
La précision n'est pas facile après trois bouteilles de vin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]