Absent traducir portugués
29 traducción paralela
Bana çabuk biraz daha absent getir!
Traga-me mais absinto, e seja rápido com isso.
Benimle tartışma, hemen absent getir, yoksa buradaki her şeyi kırarım.
Não discuta comigo. Traga-me mais absinto, ou arrasarei tudo nesta...
- Artık absent kalmadı.
- Não há mais absinto.
Senden absent istemedim.
Eu não pedi absinto.
- Her zamanki, iki kahve, 3 absent.
- O normal, dois cafés, três absintos.
- İki absent.
- Dois absintos.
Üç absent.
Três absintos.
AWOL musunuz? ( AWOL : Absent Without Leave :
Acabaste de desertar?
Bana buzlu absent!
Dois cubos de gelo com Xerez. Vodca!
Hiç absent denedin mi?
Já experimentaste absinto?
Vincent aşırı miktarda absent içiyordu.
Vincent abusava do absinto ( 45-74 % ABV ).
ln chains, absent weapons.
Acorrentado, sem armas.
Bayan için Absent.
Absinto para a senhora.
- Absent.
- É absinto.
Absent mi?
Absinto?
- Absent... - Güzel. ... birçok ünlü ressamı öldürmüştür.
O absinto matou muitos dos nossos grandes pintores.
En son absent denediğimde arabamı cebime sokmaya çalışmıştım.
A última vez que bebi absinto tentei pôr o carro no bolso.
Birkaç shot absent ile sarhoş oldular.
Ficaram bêbedos com dois shots de absinto.
Absent kendine yeni bir taşıyıcı buldu. Tuvalet.
O absinto encontrou um novo hospedeiro, a sanita.
Absent!
Absinto!
Absent.
O absinto.
Bu da absent, ilahi varlıkların içkisi.
É absinto, a bebida dos divinos.
Adı Old Fashioned ise içinde muhtemelen absent falan...
Deve levar algo como absinto.
Bir takas teklifim var, en iyi ithal absent için bir kupa dolusu kahve bir de kalitesi eşsiz puro.
Proponho uma troca. Uma caneca de café pelo melhor absinto importado e um charuto de qualidade inigualável.
Öte yandan, 94 Bahar'ında Cancun'da bir şişe absent, pişman edici bir dövmenin olduğu ve Meksika hapishanesinde 48 saat geçirmemle sonuçlanan bir olay yaşamıştım.
Todavia, houve um incidente em Cancun, na Primavera de 1994, que envolveu uma garrafa de absinto, uma lamentável tatuagem e 48 horas numa prisão mexicana.
Absent.
É absinto.
Absent kalbin aşkla çarpmasına neden olur.
O absinto faz o coração dela afeiçoar-se mais.
- Evet, absent.
- Pois é.