Abım traducir portugués
53 traducción paralela
Altı tane büyük abım var.
Tenho seis irmãos mais velhos.
Bende. Benim kanım da AB.
Eu tenho.
Büyük A ile başladım, sonra büyük A'dan küçük a'ya, sonra Ab, ve sonra da Ac'ye.
Comecei pelo A maiúsculo, depois o A maiúsculo, a minúsculo, Depois Ab, e depois Ac.
AB negatif kan bulamadım.
Ele precisa de sangue. Não encontro AB negativo.
Dinle, B.A. vuruldu. Senin AB negatifine ihtiyacımız var.
Precisamos do teu sangue AB negativo.
Tanrım, özür dilerim Ab. Gelemem.
Desculpa, Ab, não posso.
- AB negatif, daha çok lazım.
- AB-Negativo. Tem muito pouco.
İbranice Baba'yı ele alalım, ab.
Pegue a palavra hebreia para pai, ab.
İçeri gelsene aşkım Abdu.
Entra, Ab-doce.
- Ne oldu? Çalışanlardan hiç AB Negatif olan yok, ben de mahkûmları incelemeye başladım.
Meu Deus, nenhum de nós tem AB Negativo, por isso comecei a procurar nos reclusos.
Eğer bayılırsam ve kana ihtiyacım olursa, AB negatifim.
Se eu desmaiar e precisar de uma transfusão, eu sou AB negativo.
Tanrım, özür dilerim Ab.
Desculpa, Ab, não posso.
AB pazarında önemli kayıplarımız olacak.
Teremos perdas importantíssimas no mercado americano.
Dostum, ben senin tanıttığın'ab-roller'dan kullanıyorum ama hiç sonuç alamadım.
Tenho usado o aparelho para abdominais que apoia, mas não tenho tido resultados. Pois.
Kapatmalıyım Ab.
Tenho de desligar, Ab.
Acil çağrını aldım Ab.
Recebi a mensagem.
AB'de biraz para kazanmaya çalışıyorum, bela istemem, anladınız mı?
Estou apenas tentando ganhar a vida, assim eu não quero problemas, sim?
Bu kadar Ab Rh - kaldı mı bilmiyorum.
Não sei se temos AB-negativo.
Bu, Afrika, Hindistan, Çin, Japonya, AB, Rusya'daki kişi başına karbondioksit yayımı.
A média per capita da África, Índia, China, Japão, União Europeia, Rússia.
Her nasılsa, gelen haberlerden ajansımızdaki Alfa Siyah yetkili birinin bu organizasyonla gizli bir anlaşması olduğuna inanacak sebepler bulduk.
O que não sabem é que temos razões para acreditar que alguém da nossa agência coopera secretamente com esta organização. Alguém com autorização AB.
- ve, bilirsin, ab videolarım var...
- E, vocês sabem, tenho que fazer uns vídeos...
Ben üç AB Rh ( - ) ile varım.
Aposto com três "AB -".
Taze B Rh ( - ) kana ihtiyacım var.
Preciso de algum AB negativo fresco.
Genelde ölümcül kanı genelde Foreman'a veririm ama kan grubu AB olan bir ben varım.
Gosto de dar o sangue contaminado ao Foreman, mas só eu é que tenho o tipo AB.
Aynı zamanda koşarımda, mekik çekerim tabi ki çelik gibi de bir kıçım var.
Também faço caminhadas, e tenho um Ab Crunch, é claro... Ajuda a queimar calorias...
Bizden çok önce orada birinin olduğunu düşünüyoruz. Oysa akla en son gelecek şeyin AB Ortak Tarım Politikası olduğunu düşünürdüm.
Pensar que alguém lá esteve antes de nós, é tudo menos reconfortante, e eu pensava que a política agrícola comum da UE era rebuscada.
Onu devriye gezerken bulduk, 401AB anonsunu yaptım, ölümlü bir olay.
Encontrei o corpo enquanto patrulhava. Diria que é um 401 AB, aparentemente fatal.
Evet, Michael'ın önceki kan örneği O'nun "AB -" kan grubunda olduğunu gösterir ki karışımı tamamlamak için ihtiyacımız olan şeyler A ve B antijenleridir.
Sim, a amostra de sangue do Michael mostrou que ele tem sangue tipo AB Negativo, o que significa que ele precisa de ambos os antígonos "A" e "B" para completar a mistura.
Sanırım başka kimde AB - kan var biliyorsun.
Presumo que saibas quem tem sangue AB Negativo.
Birini çıkardım Ab.
Tirei um. Olha, Abb.
İki taraflı yardım AB'den, ABD'den ve Japonya'da gelen krediler toplamda sadece 30 milyon avro ediyor.
A ajuda bilateral, os créditos da União Europeia, dos EUA e do Japão representam, em conjunto, apenas 20 biliões de CFA. ( 30 milhões de euros )
Gerekmedi hatta kendime has bir ab-ı endamım olduğunu söyledi.
Não. De facto, ele disse que eu tinha um "não sei o quê".
Sana özel AB negatif insan ayarladım.
Arranjei um humano AB-negativo para ti.
Ama John veya Ab.'e kafalarından vurulmayı seviyorlar mı? diye sormalıydınız. Muhtemelen hayır derlerdi.
Se perguntassem ao John ou ao Abe se gostaram de levar um tiro na cabeça, provavelmente diriam que não.
Modacı mı?
- Ab Fab?
Modacı mı?
Ab Fab?
Yani bizim sadece AB-neg kan değil, vücudunun tepki vermeyeceği kanı bulmamız lazım.
Então temos de encontrar não apenas uma amostra AB, mas uma que seja compatível.
Betancourt ve AB'nin gerisi yanımızda.
Temos o Betancourt, e o resto da UE a apoiar-nos.
İşten izin aldım. - Danne ve Tova ne olacak? - Onlar senin de çocukların!
Marianne Axelsson, MD de Artena AB, foi nomeada a mulher dos negocios de 2011.
Saatten eminim çünkü Başkan'ın Vilnius'taki AB toplantısında yapacağı konuşmadan önce bu sabahki danışma toplantısına katılacaktım.
Sei porque me encontraria com o Conselheiro da NSA... para orientar o presidente antes do discurso em Vilnius... sobre a expansão dos EUA.
Yani sırf küçük zenci kara gözlerimi burnumu, nadir AB grubu kanımı almış diye lanet olası babası olmam gerekmiyor.
Quero dizer, lá porque os pretinhos têm os meus olhos, o meu nariz, o meu raríssimo sangue AB-negativo, não quer dizer que eu seja o pai.
Bunun için bana yardım ettiğin için teşekkür ederim, Ab.
Ei, Ab, muito obrigado por me ajudares com isto, OK?
Aralarında AB pozitif olan var mı?
Algum deles têm sangue AB positivo?
N'abıyon bakalım?
Dá-me lá um oi!
- Anladığım kadarıyla AB ile pek sıkı fıkıymışsın burada.
Percebo que estejas muito confortável com segurança máxima, aqui dentro.
Ab, sen su sakladın mı?
Ab, guardaste alguma água?
Ben iyiyim, arkadaşım Ab'e bak, şoförüm, gidip onu bak lütfen.
O meu amigo Ab, o meu motorista, vão buscá-lo, por favor. Isso mesmo...
Biz konuşurken AB bir tuğla örüyor sanırım.
Suponho que a Europa está a passar um mau bocado enquanto falamos.
Meydan'da toplandık politikacılarımızdan AB anlaşmasını imzalamalarını talep ediyoruz!
Reunimo-nos na Maidan para exigir aos nossos políticos que assinem o acordo com a UE!
Serbest Zihnin, AB sırlarını sattığını mı sanıyorsunuz?
Acha que a Mente Aberta vende informação militar.
Ben AB'ndan gelen dostumuzla burada kalacağım.
Sam, fico aqui com o nosso amigo do Ministério da Justiça.