Albatross traducir portugués
52 traducción paralela
Albatross okul gemisinin mürettebatına katılmak için lise son sınıfı bıraktım. Dünyanın yarısını dolaşıp geleceğiz.
Vou passar o meu último ano de liceu no navio escola Albatroz, para navegar por meio mundo e regressar.
Albatross'un ikinci kaptanıyım.
Sou o Shay Jennings, primeiro piloto.
Albatross, bizi çok uzaklara götürecek, ama sizden sürekli ilgi bekler.
O Albatroz levar-nos-á para longe, cavalheiros, mas ele exige uma atenção constante.
Haftalarca süren eğitimi ve fırtına mevsimini geride bıraktıktan sonra Albatross açık denizlere yelken açtı.
Então, após semanas de treino, com a estação dos furacões já passada o Albatroz partiu para o mar alto.
Onlara Amerikan okul gecimis Albatross olduğumuzu söyle.
Diz-lhe que somos o navio-escola americano Albatroz.
Sanki Albatross bizi başka bir zamana götürmüştü.
Era como se o Albatroz nos tivesse levado para outra época.
Bana kalırsa, siz Albatross'a çok dikkatsiz, dengesiz ve disiplinsiz bir şekilde kaptanlık etmişsiniz.
Parece me a mim, com todo o respeito, que o seu comando no Albatross podia ser caracterizado como decuidado, desiquilibrado sem qualquer disciplina.
Ama Albatross'un ikinci kaptanısın, öyle mi?
E era o primeiro piloto do Albatroz. É correcto?
Ben Albatross'un kaptanıydım.
Eu tinha o comando do Albatroz.
- Albatross, yalnızca bir gemi değildi. Ya da bir okul. Bu bizim var ettiğimiz bir şeydi.
O Albatroz não era apenas um barco...
Albatross, battıktan sonra geçen üç sene zarfında Chuck Gieg, Tod Johnstone ve diğerleri Vietnam'a gitti.Hepsi sağ olarak döndü. 1961 baharında, Christopher Sheldon Latin Amerika'daki ilk barış gönüllüleri yöneticisi oldu.Bir daha evlenmedi.
Passados três anos do naufrágio do Albatroz. Chuck, Tod e os outros foram para o Vietname. Todos regressaram bem.
Albatros'un üstadı.
Capitão do Albatross,
Yaptiklarimizin en büyügü Albatros olmali.
O maior que fizemos deve ser o Albatross.
The Albatross.
O Albatroz.
Albatross yavruları kolay hedeflerdir.
As crias de albatroz são alvos fáceis.
Bu akşam Albatross'a geliyor musun?
Vens ao Albatross hoje á noite?
Albatross'a gidelim mi?
Vamos ao Albatross?
"Albatros" isimli dosyaya bak.
Dá uma olhadela. Clica na pasta intitulada'Albatross.'
- "Albatros" ne?
- O que é Albatross?
Wendy "Albatros" adında bir şeyi araştırıyormuş.
A Wendy trabalhava numa coisa chamada Albatross.
Bunun bir randevu olduğunu ben söylemedim, sen söyledin.
Nunca disse que isto era um encontro. Albatross.
Adam, intihar notuna tuzağa düşürüldüğünü köstebek olmadığını ve köstebeğin takma isim kullandığı gerçeği dışında hiçbir şey bilmediğini yazmıştı.
Na nota de suicídio disse que foi incriminado, que não era agente duplo, não sabia quem era, não sabia de nada, excepto o facto de que o agente usava um nome falso. - Albatross.
Flaş belleği teslim edersek kendi kuyumuzu kendimiz kazarız.
- 20 % dos ficheiros Albatross estão criptografados.
Wendy'yi öldüren köstebek "Albatros"...
Albatross, o agente duplo, o homem que matou a Wendy...
Onlar... "Albatros" dosyaları.
Estes são os ficheiros do Albatross?
- "Albatros" daha önce de Wendy cinayetini David'in üstüne yıkmıştı.
- O Albatross já agiu assim. Culpou o David pela morte da Wendy.
"Albatros" u nasıl bulacağız ki? Molly'nin hesabına, bilinmeyen bir bankadan bir miktar para yatırıldığını biliyoruz, o kadar.
Como encontramos o Albatross, se tudo o que sabemos é que foi feito um depósito de um banco desconhecido?
"Albatros" üç saat önce Ashburn'de bir depo kiralamış.
O Albatross alugou um depósito em Ashburn, há 3 horas.
- Aradığımız "albatros" o mu sizce?
- Acham que ele é o Albatross?
Beyzbol şapkalı adam "albatros" için çalışıyor.
O homem com o boné de basebol trabalha para o Albatross.
Herif Huck'ı yendi ve Albatross için çalışıyor...
Ele apanhou o Huck e trabalha com o Albatroz.
Eğer onu vatana ihanetle, köstebek olmakla Albatross olmakla suçlayacaksam emin olmalıyım, emin olmak istiyorum, sizde emin olmalısınız, özellikle son yanlış suçladığımız adamın sonunda öldüğünü düşünürsek.
Se vou acusá-lo de trair o País, de ser um espião, de ser o Albatroz, quero ter a certeza absoluta, e vocês também.
- O zaman bu başka biri. - Albatross başka biri.
- Albatroz é outra pessoa.
Bu Albatross üzerinde çalışan, beyzbol şapkalı adam olmalı.
- Isso não é bom. - Deve ser o tipo do boné. Ele trabalha para o Albatroz.
Albatross onun peşinde olduğunu biliyor.
O Albatroz sabe que ela está atrás dele.
Albatross'u istiyorum.
Quero o Albatroz.
Albatross dışarıda bir yerde, ve biz onu bulacağız.
O Albatroz está por aí, e vamos encontrá-lo.
Sonunda Albatross'u bulduk mu?
- Finalmente temos um Albatroz?
Albatross kim?
Quem é o Albatroz?
Sonra Albatross'a uğra.
Vem até ao Albatross mais tarde.
Albatross, Beta'daki buluşma yerinde tespit edildik.
Albatroz, o ponto de encontro Beta foi descoberto.
Albatros'tan Üs Komutanlığına.
Albatross para Base de Comando.
Anlaşıldı Albatros.
Entendido, Albatross.
Doğrusu Gezgin Albatros olacak. Çok ama çok özür dilerim.
É uma gaivota ( wandering albatross ) e eu peço muita, muita desculpa
Peter Thompson adında bir adam, Albatros Bay Cezaevi'nde müebbet hapisle yatıyor.
Um homem chamado Peter Thompson está preso em Albatross Bay.
Albatros Bay'den Peter Thompson'ı hapisten kaçırmazsam, Alex'i öldüreceğini söyledi.
Disse que iria matar a Alex se eu não libertar o Peter Thompson de Albatross Bay.
Albatross'a mı?
Albatroz?
Albatross.
O Albatroz?
Albatross Guleti.
"Brigantine Albatroz 1961." "
Albatross.
O Albatroz.
"Albatros" un ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor.
Temos de descobrir o que é o Albatross.