English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Amaya

Amaya traducir portugués

96 traducción paralela
- Amaya yer yok!
- Não há talvez!
Bugünkü konuğumuz, hiçbir erkeğin kaçırmak istemeyeceği İberya Amerika'sının en güzel kadınlarından biri Valeria Amaya!
Hoje temos uma surpresa que os homens não vão querer perder. Vamos receber uma das mulheres mais lindas da América Latina. Valeria Amaya!
Valeria Amaya ve Andres Salgado'ya programa katıldıkları için teşekkür ederiz.
Agradecemos a presença de Valeria Amaya e Andrés Salgado... no programa.
Bu oyun çok ayrıntılı bir hal amaya başlamadı mı?
Mais alguém sente, que isto é uma brincadeira elaborada?
Amaya'nın daha önce söylediğini biliyorum ama geldiğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.
Olá a todos, sei que a Amaya já o disse, mas... muito obrigado a todos por terem vindo.
Amaya, ben onu daha önce hiç görmedim. İşte!
Amaya nunca a vi, na minha vida.
Amaya lütfen dinle, dinle!
- Amaya ouve...
Amaya dedi ki evleneceğim gün koridorda yürürken annemin ruhu yanımda olacakmış.
A Amaya disse-me que no dia do meu casamento, o espírito da minha mãe, caminharia ao meu lado, quando me encaminhasse para o altar.
Ama Amaya o gece ikimizin de ölmeyeceğini söylemişti.
Mas a Amaya tinha-me dito antes, que nenhum de nós morreria naquela noite.
Ben ayrılırken oldu, paltomu amaya gitmiştim.
Aconteceu quando me ia embora, quando fui buscar o meu casaco.
Amaya, ikinizi burada bulabileceğimizi söyledi.
A Amaya disse-nos que os encontraríamos aqui.
- Amaya?
- A Amaya?
Amaya Lumber Şirketi'nin araziniz için teklif sunmaya geldiğinde evde sadece sen vardın.
Amaya... você era a única que estava em casa quando a madeireira apareceu para fazer uma oferta pela sua terra.
Dedektif Beckett konsolosluktan gelen görevli Amaya Tagami burada. Gelebildiğim kadar çabuk geldim.
Detective Beckett, esta é a oficial do Consulado Amaya Tagami.
Jade'in ailesi ve Michio Saito arasında bir bağlantı var mı diye Konsolosluktan Ayama Tagami'ye ulaşmaya çalışıyordum.
Tentei contactar a agente do Consulado, Amaya Tagamy, para ver se havia alguma ligação entre a família da Jade e o Michio Saito.
Kullanýnca kendimi çok kötü hissediyorum Debs. Hayat yaþamaya deðmezmiþ gibi geliyor.
Faziam sentir-me horrível, Debs, como se a vida não valesse ser vivida.
- Ray'le Amaya ne olacak?
- E o Ray e a Amaya?
Önceliğimiz, Ray ve Amaya'nın hayatta olduğundan emin olmak sonra da Nazilerin onları tuttuğu sığınaktan kurtarmak.
Primeira prioridade é ter certeza que o Ray e a Amaya estão vivos, e depois tirá-los daquele abrigo onde os nazis os estão a manter.
O zaman bombalar düşmeden önce Ray'le Amaya'yı nasıl çıkartacağız?
Então como tiramos de lá o Ray e a Amaya antes das bombas começarem a cair?
Eğer savaşın süresini bir gün bile kısaltacaksa Amaya memnuniyetle kendini feda eder.
Se isso significar acabar com a guerra um dia mais cedo, a Amaya sacrificaria-se de bom grado.
Ray'le Amaya'yı bulmalıyız.
Ainda temos que achar o Ray e a Amaya.
Yani esasen, Amaya seni tehdit edince sen de tepki verdin.
Basicamente, a Amaya ameaçou-te e tu reagiste.
Böyle birden söylediğim için üzgünüm ama Amaya aslında ben de ninjayım.
Odeio dizer-te isto, Amaya, mas eu sou praticamente uma ninja.
- Öyle demek istemedim.
- Não, não quis. - A Amaya tem razão.
- Amaya haklı. Nate, gidelim hadi.
- Nate, vamos embora.
- Peki, Amaya da gelsin.
- Está bem, levo a Amaya.
Amaya, ben Jax.
Amaya, é o Jax.
- Ray, Martin. Jax ve Amaya'yla bağlantım koptu.
Perdi contacto com o Jax e a Amaya.
Bak Amaya, başlarına her ne geldiyse bu senin suçun değil.
Olha, Amaya, o que quer que lhes tenha acontecido, isso... Isso não foi por culpa tua.
Amaya'nın haberi olmalı.
Amaya precisa de saber disto.
Nate, Amaya, Dalgagüdücü'ye dönün.
Nate, Amaya, voltem para a Waverider.
- Olan oldu artık Amaya.
O que está feito está feito, Amaya.
- Amaya'nın eski JSA üyesi dostlarından biri eski derken de adamdan bahsediyorum.
Um dos velhos amigos da Amaya da SJA... E com velho, quero dizer mesmo velho.
Amaya, resmi yemeğe davetiye bulmuş.
Amaya conseguiu-nos convites para nós para o State Dinner.
JSA dağıldıktan sonra birini bulana kadar yıllarca yalnızlık çektim Amaya.
Após a SJA desaparecer, passei muitos anos solitários até finalmente encontrar alguém, Amaya.
Amaya, senin görevin, Rory meyhaneden çıkmadan tabanca çekmemesini sağlamak.
Amaya, tua tarefa é assegurar que o Rory mantenha sua pistolas nas calças até ele sair do saloon.
- Amaya, orada ne oluyor?
Amaya, o que se passa aí dentro?
Amaya, iki saat oldu, içeride neler oluyor?
Amaya, passou muito tempo. Que raios está a acontecer aí dentro?
- Amaya ve Mick'i yanıma alabilirim.
Podia levar a Amaya e o Mick.
Amaya ve Roy köprüde bizi bekliyorlar.
Amaya e Rory estão à nossa espera na ponte.
Nate ve Amaya'yı Dalgagüdücü'ye sahip çıksınlar diye gemide bıraktık.
O Nate e a Amaya estão a vigiar a nave.
- Amaya'yla yatmaya çalışıyoruz.
São três da manhã.
Nate ve Amaya polisin Rip'i nereye götürdüğünü bulmaya çalışıyor.
Tenho o Nate e a Amaya a investigar onde a policia levou o Rip.
Amaya haklı.
Olhem, a Amaya tem razão.
Nate, Amaya, siz devrime katkıda bulunmak isteyen yeni evli bir çift olarak görüneceksiniz.
Nate, Amaya, vocês vão fazer de recém-casados ricos, ansiosos para contribuirem para a causa revolucionária.
Amaya ve sen de Delaware'i geçebilmesi için Washington'ı kurtarmalısınız.
Tu e a Amaya precisam de resgatar o Washington para ele poder atravessar o Delaware.
Mutlu Noeller Amaya.
Feliz natal, Amaya.
- Yapma, Amaya.
- Por favor, Amaya.
Amaya.
Amaya...?
- Karım Amaya.
Esta é a minha esposa, Amaya.
- Birlikte değil.
Amaya e eu estávamos a tentar dormir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]