Anal traducir portugués
778 traducción paralela
Ama beyler, anlamalısınız... Harvey'ye hem analık, hem babalık etmenin yanında... onun gelecekteki maddi durumunu da ilgilendiren... kendi işimle de meşgulüm.
Mas, por favor, percebam... que, além de ser pai e mãe do Harvey, o meu trabalho ocupa-me tempo, o que também se relaciona com o bem-estar futuro dele.
'Analık'ı almanızın sakıncası yoksa...
Se pudesse levar a Mãe Madeira...
Analık görevini yapmış olaydın... zavallı bir kızcağızın çiçeklerini heba edip parasını ödemeden kaçmazdı.
Se tivesse cumprido o seu dever de mäe... näo o deixaria estragar as flores de uma pobre rapariga e fugir sem pagar.
Korkarım yakın zamanda yeni bir analığım olacak.
Quero saber se é uma aventura ou se quer dar-me uma madrasta.
"... saygıyla ve merhametle analım.
" partindo do julgamento desse mundo.
Artık onlara hem analık hem de babalık edeceksin.
Não diga isso, Kristina!
Tecavüz, anal seks, dine karşı işlenmiş suçlar.
Violação, sodomia, sacrilégio.
" Barın arkasında Anal Johnson dururmuş
" Ao balcão estava Anal Johnson
Takip eden süreçte, pozisyon değiştirerek, eş değiştirerek... karışık halde ve ensest türde olmak üzere hayvanlar gibi çiftleşilecek, zina ve anal seks yapılacaktır.
Deitados por terra, seguirão o exemplo dos animais, mudarão de posições, misturar-se-ão, copularão indiscriminadamente, incestuosamente e sodomiticamente.
Anal seks neredeyse kesin bir biçimde... insan ırkının sonunun gelmesi anlamını taşır. Çoğunlukla anlamı çatallanmış olarak, sosyal normları... onları yıkmak için onaylar.
O gesto sodomítico é o mais absoluto pelo que contém de mortal para a raça humana e o mais ambíguo, porque aceita as normas sociais para as infringir.
- Doğru... ama anal seks binlerce kez yinelenebilir.
Certo, mas o gesto do sodomita tem a vantagem de poder ser repetido milhares de vezes.
Çünkü götün tekiyim.
Tenho uma personalidade... anal.
Egermann kızı öldürdüğünü ve sonra onunla anal seks yaptığını söyledi.
O Egermann disse que matara a rapariga, e que depois tinha tido sexo anal com ela.
Bu bir anal gerileme.
Isso não passa tudo de regressão anal.
Analık içgüdüleri yoktur.
Ela não possui instintos maternais.
Küçük sorunları diyorum, yani anal kanamalar, tüberküloz... ilerleyen tümörler, bunun gibi şeyler yani. Anlaşıldı mı? Kes sesini Hatch.
Pequenos nadas, como sangramento anal, tuberculose, tumores em crescimento, pequenos nadas como estes.
Gerçek şu ki... çatlağın teki.
Aliás, é... anal, Ray.
Dedim ki, "Marty, nasıl oluyorda sen kafadan çatlakken psikiyatriste gitmesi gereken ben oluyorum?"
Virei-me para o Marty : "Tu és anal e eu é que tenho de ir ao médico?"
Ölmeden önce, hem vajinal, hem de anal girişe maruz kalmış.
Foi violada antes de morrer, na vagina e no ânus.
Talimatına göre, kendime anal işkence yapmam gerek.
Achas então que devo torturar-me analmente?
- Sence de biraz anal mı?
- Não o achas um pouco obsessivo?
Umarım hepinizin götünde mantar biter.
Espero que apanhem herpes anal.
Şu analık içgüdüsünü bir türlü unutamazsınız, değil mi?
Nunca perdem esse instinto maternal, pois não?
- Anal panel'i buraya aşağıya kurmanı istiyorum.
Instala o quadro aqui.
Onları saygıyla analım.
Digam o seu nome com orgulho e reverência.
"Kıç düzerim." Kıç düzermiş ha?
Eu faço sexo anal. Quem é que faz sexo anal?
Belki de düzüyordur.
Talvez ele faça sexo anal.
- Anal Baryum enjeksiyonu oldun mu?
- Já fez um clister de bário?
Klasik bir anal-dönem bozukluğu olan serseri.
Não passa de um frustrado ainda na fase anal!
"Anal-dönem."
"Frustrado na fase anal"...
Analık etmem çok önemli, çünkü bakmam gereken bir sürü küçük çocuk var.
É importante ser a mãe, pelos muitos miúdos aos meus cuidados.
"Baloculuk" ve analık işi burada devreye giriyor.
É onde entra aquilo da "ousadia" e a cena da mãe.
Ne olduğunu bilmiyorum ama beklediğim tipik işkoliklerden değilsin.
Não sei o que é, mas definitivamente não és o típico yuppie anal que eu estava à espera.
Onun önemli anlarından bazılarını analım. O adam ki hiçbiriniz suspansuvarını bile taşıyamaz.
Recordemos alguns grandes momentos do homem cujo suporte atlético nenhum de vocês tem estofo para usar.
Bana 3 parmak süt doldur analık.
Dá-me três dedos de leite, Mãe.
Bu tüpü katlayan adam çok titiz temiz ve anal birini arıyor.
O homem dobra o tubo de pasta... procurai por uma inteligente minuciosa, que repare em tudo...
Sfinkter Oğlanı
RAPAZ ANAL
Hey, analık, tamamdır!
Está tudo bem.
S.kik analı!
Filho da puta!
- Kalkın üstümden s.kik analılar.
Fica quieto. Saiam de cima de mim, filhos da puta!
- Neden zengin beyaz kıçımı öpmüyorsun s.kik analı?
Porquê que não beijas o meu cu rico, filho da puta?
- Ve şimdi s.kişmiş analı Red Ryder... ön sırada oturup sadece birbirimizi haklamamızı bekliyor.
E agora aquele cabrão do Red Ryder... Sentado na primeira fila à espera de nos ver a matar uns aos outros.
Anal seksten beter.
É pior do que sexo anal.
- Doğru, kaslı çocuk?
- Valeu, rapaz anal?
Dilediğin gibi davranabilirsin. İstersen üstüme pisle.
Até sexo anal... ou cagares em cima de mim, se isso te deixar excitado.
Rim Jobbers'ın Kıçına Tapmak, Amcığım ve Sekiz Alet Kökü,
'Tratamento Anal''Minha Rata e as 8 Pilas Negras'
Su depomu şekerle doldurup annemi anal tecavüz olur mu?
Violar a minha mãe enquanto metes açúcar no depósito da gasolina?
Hiç anal ilişki de bulundun mu? Hayır.
- Já tiveste relações anais?
Hiç anal ilişki de bulundun mu?
Já tiveste relações anais, Ruby?
Tam buradan çatlağın tekiyim ben. "
Sou anal. "
Anal Uyarıcı Sağol.
Obrigado.