English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Antarktika

Antarktika traducir portugués

414 traducción paralela
Asya, Afrika, Antarktika.
Ásia, África, Antárctica.
Arktika'ya mı, Antarktika'ya mı ne gitmiş.
Foi numa expedição ao Árctico...
- Kuzey Kutbu ya da Antarktika.
- O Árctico ou o Antárctico.
Birçok ülkenin bilimsel araştırma yeri Amerika, İngiltere, Hollanda, Şili Fransa, Avustralya, Yeni Zelanda... Antarktika bir panayır yeri gibi kalabalık.
O Antárctico está sempre cheio.
Sir Francis Drake, Kaptan Webb Trafalgar'da Nelson, Antarktika'da Scott hepsi de koca okyanuslara meydan okudu.
Sir Francis Drake, Capitão Webb, Nelson de Trafalgar e Scott da Antárctica, ergueram-se todos para desafiar o oceano valente.
İçi içine sığmayan adamlar yüzlerini Antarktika'ya çevirdiler.
Os homens inquietos, voltaram-se para o Antárctico.
Penguenler komşudan gelmez, Antarktika'dan gelir.
Os pinguins não vêm da casa do lado, vêm da Antárctica.
Ama Antarktika'da aslan yok ki.
Mas não existem leões no Antárctico.
- Antarktika'da aslan yok.
- Não existem leões no Antárctico.
Antarktika'da aslan yok.
Não existem leões no Antárctico.
Antarktika'da aslan, olacak şey değil.
Quem é que ouviu falar de um leão no Antárctico?
Kirk'cüğüm, Antarktika'da aslan yok bebeğim.
Bem, Kirkie fofo, não há leões no Antárctico, querido.
Daha adil bir test sistemi için bir araştırmacı grubumuz 18 ay Antarktika'da penguenler gibi yaşadı ve bunu müteakip penguenler gibi öldü, ama daha çabuk. Bu da penguenin kendi ortamında akıllı bir velet olduğunu kanıtladı.
Para conceber testes mais justos, uma equipe nossa de investigadores passou 18 meses na Antártida vivendo como pinguins e morrendo como pinguins, só que mais depressa, para provar que o pinguim é um imbecil esperto no seu meio.
Burası ticari çekiş aracı Nostromo Solomons'dan, kayıt numarası 180924609. Antarktika trafik kontrolünü arıyor. Beni duyuyor musunuz?
Aqui é o rebocador comercial Nostromo, transmitindo de Solomons, número de registro 1 80924609, chamando controle de tráfego da Antártica.
Antarktika trafik kontrol lütfen. Duyuyor musunuz, Antarktika?
Chamando controle de tráfego da Antártica.
Uzun zamandır cansız oldukları düşünülen Antarktika'nın kuru vadilerini.
Os vales secos da Antárctida, os quais eram há muito considerados sem vida.
Bunun üzerine 1973 Kasım'ında sapa bir vadi olan Antarktika'daki Asgard Dağları'na gitmek üzere ayrıldı.
Assim, em 8 de Novembro de 1973, Vishniac foi deixado por helicóptero num vale remoto, das montanhas de Asgard na Antárctica.
Toprak örneklerinin bir kısmı sonra geri getirildi ve meslektaşları, Antarktika'nın kuru vadilerinde hayat olduğunu hatta bu hayatın, hayal ettiğimizden çok daha inatçı olduğunu keşfettiler.
Algumas das suas amostras do solo foram recuperadas mais tarde e os seus colegas descobriram, que há vida nos vales secos da Antárctida, que a vida é ainda mais tenaz do que nós tínhamos imaginado.
- Norveçliler ne kadardır Antarktika'daymışlar?
- Há quanto tempo estavam aqui?
Açıkça belirttim, Antarktika mavisi bir Süper Spor Steyşın olacaktı.
Eu pedi o Super Sportswagon, azul antárctico...
Hayır, Antarktika mavisi.
Não, azul antárctico.
Derhal Antarktika mavisi Süper Spor Steyşınımı istiyorum.
Quero o carro que pedi.
Biraz ara verip Antarktika'ya falan gitsene.
Tiraste um tempo para ires à Antárctica, ou lá onde foi.
Ama o ajanları Antarktika'da öldürmüştün.
Mas mataste aqueles agentes na Antárctica.
Beni Güney Antarktika'ya penguen izleme görevine sürecekler.
Vou acabar por comandar uma vigia aos pinguins da Antárctica.
Freedom Adventurer Antarktika'ya seferlerine başladı.
O Freedom Adventurer começou a sua viagem inaugural à Antártida.
Buzdağı kadar işiniz olmasına rağmen, Antarktika'da kayak yapmak istemediniz mi?
Gostaria de andar de esqui no Antárctico, apesar de ter em frente um monte de trabalho?
Antarktika, Ay kadar ücraydı.
A Antárctica era tão remota quanto a Lua.
Yüzyıllar boyunca, Antarktika en büyük amaç,... keşif yolundaki en son engel olmuştu.
Durante séculos, a Antárctica foi a derradeira meta, o último desafio da exploração.
Weddle fokları, Antarktika'da incelenen ilk hayvan türlerindendir.
As focas de Weddle foram um dos primeiros animais a serem estudados na Antárctica.
Antarktika'nın karmaşıklığı ve rengi işte burada gizli.
É aqui que a Antárctica esconde a sua cor e a sua complexidade.
Antarktika'nın % 98'den fazlası buzla kaplıdır.
Menos de 2 % da Antárctica está livre de gelo.
Onlar, Antarktika'yı oluşturan parçalardır. Karın sıkışarak buzu oluşturduğu kıtanın yüksek kesimlerinde oluşurlar ve yüzerek yavaşça ayrılırlar.
São pedaços da Antárctica, provenientes de grande altitude no continente onde a neve se torna gelo e flui lentamente para o exterior.
Ve Antarktika bir kez daha hatırlatır ; gezegenimizi yeni yeni tanımaya başlıyoruz.
Por isso, a Antárctica lembra-nos novamente, que mal começámos a entender o nosso planeta.
Kışın, Antarktika büyüklüğünü ikiye katlar.
No Inverno, a Antárctica duplica em tamanho.
Fakat Antarktika sadece iklimi etkilemez, onun kaydını da tutar.
Mas a Antárctica não afecta apenas o clima, também o regista.
Kristal buz topunun içinde, Antarktika'dan gelen haberler kötü.
Na bola de cristal de gelo, as notícias da Antárctica são más.
Antarktika'dakiler dışında.
Excepto na Antárctica.
Antarktika bir ülke değil.
A Antárctica não é uma nação.
Aynı zamanda, Antarktika'nın öyküsüne damgasını vuran,... insan merak ve cesaretinin alışılmamış karışımının da bir parçası.
E da peculiar combinação humana de curiosidade e coragem que marcou a História da Antárctica.
Ben de onlari konferans odamiza aldim. Dinleme cihazi yerlestirdim ve klimayi son ayara getirdim içerisi Antarktika gibi oldu.
Então, preparei a sala de conferência com escutas e liguei o ar condicionado no máximo, para que assim se sentissem na Antártida.
20. yüzyılın son yılında evrenin derinliklerinden gelen büyük bir meteor Antarktika'ya düştü ve kıtanın buzullarının hızla erimesine neden oldu.
No ultimo ano do séc. XX, um enorme meteorito veio do espaço e caiu no polo sul. No momento de impacto derreteu todo o gelo do continente branco.
Yani Antarktika'yı buharlaştıran İkinci Çarpışma... tarihi kayıtlara göre bu bir meteorun sebep olduğu bir felaketti ama gerçekler gizlendi.
Estás a dizer que o Segundo Impato não... Sim, os textos de história dizem que foi causado por um meteorito, mas os factos verdadeiros foram escondidos.
Bu taş, daha önceden Antarktika buzullarında bulunan şu meteroit parçalarının tarifine yaklaşık olarak uyan polisiklik aromatik hidrokarbonlar içeriyor.
Esta rocha contém hidrocarbonetos aromáticos policíclicos que correspondem à descrição dos fragmentos de meteorito encontrados recentemente nos campos gelados da Antárctida.
Sadece Antarktika da bulunan şeyi kopyaladın
Então não é uma simples cópia do que vocês encontraram no Pólo Sul?
Ben o zamanlar Nebukawa diye bir yerde yaşıyordum ama Antarktika'nın erimesi yüzünden suların yükselmesi orayı denizin altına batırdı.
Nessa época eu vivia em Nebugawa, mas... hoje está tudo submerso por causa do degelo do Pólo Sul... e as cheias que se seguiram.
- Antarktika'nın bayrağı.
- A bandeira da Antárctica.
Antarktika.
A Antárctica.
Yüz binlerce kuş Antarktika'dan buraya Alaska'nın uçurum ve kovuklarına yerleşir ve zengin denizlerinden faydalanırlar.
Centenas de milhares de pássaros acorrem para cá de lugares tão distantes como a Antártica para acasalar no Alaska protegido por penhascos e vales e para se alimentar em seus ricos oceanos.
Antarktika!
Antárctica!
ANTARKTİKA, 1982 KIŞI
"Antárctico, Inverno 1982"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]