Antrenör traducir portugués
297 traducción paralela
Antrenör senin hakkında her şeyi biliyor.
- O Treinador ouviu tudo sobre ti. - Ouviu? Sim.
O antrenör bir ceset getirdi.
A diligência trouxe um cadáver.
Kafasına top yiyen eski bir antrenör, zaman zaman olayları karıştırıyor.
Um dos treinadores, antigo jogador, salta-lhe a tampa de vez em quando.
Ama Bay Coughman, yani antrenör bu sabahki ilk dersimi bırakmamı istemişti...
O Sr. Coughman, o treinador, pediu-me para tentar sair da aula do primeiro tempo porque...
Ne oynadığını sanıyorsun lanet kurbağa? Antrenör, antrenör. Senin adın ne?
Gower, qual é a tua ideía, meu grande sapo? Treinador.
Hey, antrenör.
Treinador.
Antrenör'ün ofisinde.
Eu achei no escritório do treinador.
Antrenör Calhoun ve takımımızı desteklemek için hepinizi orada görmek istiyorum.
Quero ver todos os alunos a apoiarem o treinador Calhoun e os Rydell Rangers.
Antrenör, beni çaktırırsın, öyle mi?
Como é que pôde chumbar-nos?
Gelecek yıl antrenör olarak davet edildim.
Fui convidado para treinador.
Özel bir antrenör tuttuğunuz söyleniyor.
Diz-se que tem um treinador pessoal.
Antrenör.
O preparador.
Colby, antrenör talep etmeyi unuttun.
Colby, esqueceu-se do preparador.
Antrenör istemiyorum ben.
Não quero um preparador.
Ben Antrenör Hatch.
Hatch, preparador.
- Selam antrenör.
- Olá, preparador.
- Antrenör Hatch.
- Hatch, preparador.
Antrenör Hatch.
Hatch, preparador.
- Antrenör Hatch. - Merhaba.
- Hatch, preparador.
- Antrenör Hatch.
- Hatch, treinador.
Başka bir antrenör veririm, o olmasa da olur.
Posso dar-lhe um preparador. Não precisa dele.
Biliyorsun, Bay Wyler hayatta olsaydı, baş antrenör olacaktım.
Se Sr. Wyler fosse vivo, eu seria treinador principal.
Yeni bir antrenör geldi.
Temos um novo treinador.
Antrenör, avukat ve futbolcu şike yapıyorlardı!
O treinador, o advogado e o jogador. Todos a fazer subornos.
Antrenör, Ariel'ı evine geç bıraktığımı öğrenmiş ve serseri oldum.
O técnico descobriu que levei ArieI para casa tarde. Sou " "má companhia" ".
Antrenör olarak bunca yıldır son ayağı bu kadar hızlı koşan bir at görmedim.
Em todos os meus anos como treinador nunca vi um cavalo correr uma última volta tão rápida.
- Antrenör müsünüz?
- É treinador?
- Antrenör.
- É instrutor.
- Gerçek bir antrenör bulmaya.
Conseguir um treinador de verdade.
"Gerçek antrenör" demekle neyi kastediyorsun?
Como assim, "um treinador de verdade"?
Kendine bir antrenör buldun.
Então você conseguiu um treinador.
Sana antrenör değil, bir mucize lazım.
Você não precisa de um treinador. Precisa de um milagre.
Antrenör Couzo ve personeli adına...
Do treinador Couzo e equipa...
- Ben antrenör Don Peterson, nasılsınız?
- Sou o Don Peterson. - Como vai.
Shoscombe'daki baş antrenör. Bir saat önce ulaştı.
Chegou há coisa de uma hora.
Antrenör, erkek olsa, eyalet turnuvasına giderdi, dedi.
O treinador disse que se fosse rapaz, iria ao campeonato estadual.
Dikkat et. İşte antrenör ve diğerlerinin değiştirilen önem sıralaması!
Eu vou ajustar o comportamento do treinador e dos outros agora mesmo.
Bayanlar, Baylar, Ben Antrenör Meister, yürüyüş hocanız.
Senhoras e senhores, sou o técnico Meister... o vosso companheiro de marcha.
Ben antrenör değilim, "Bay Holland" demen yeterli.
"Sr. Holland" está bem.
Ben de tıpkı onun gibiydim, ve birisi çıkıp iyi olduğum tek alanda bana gelişme fırsatı tanımamış olsaydı, hiçbir zaman şu karşındaki zeki, ağzı sakızlı antrenör olamazdım.
Fui um rapaz igual a ele. Se não me dessem a chance de ser bom na única coisa em que era bom... eu jamais me tornaria um técnico brilhante como sou.
Antrenör onu yeniden canlandırmaya çalışıyor. Bir hareket görmek istiyoruz.
O treinador continua a tentar reanimar o Tidwell.
Belki de antrenör hatasıydı.
Talvez um erro do treinador.
Antrenör Barker sağduyulu davranıp ikinci yarıda takımını müsabakadan çekebilir.
Atrás, por 51 no intervalo... o técnico Barker deve estar a pensar no que fazer... Esperem o inesperado.
Antrenör, kurallarda "aşırı yükseğe zıplanmayacak" diye bir şey yazmıyor.
Não há regras sobre a altura dos pulos.
Antrenör mü?
Treinador.
O türden bir antrenör mü?
- Esse tipo de treinador?
Bir antrenör hakkında bilmeni istediğim bazı şeyler var.
Quero-lhe apresentar alguém.
Antrenör Wade.
Treinadora Wade...
Antrenör olan o.
Ele é que é o treinador.
Yüzyüzeydik, antrenör ile hakem gibi.
Estávamos cara a cara, como um treinador e um árbitro.
Antrenör sahaya geliyor.
O treinador está no campo.