Anwar traducir portugués
232 traducción paralela
Enver Sedat sakin biri.
Mas Anwar Sadat é mais prudente.
Enver Sedat Kahire'de suikaste kurban gitti.
ANWAR SADAT FOI ASSASSINADO NO CAIRO.
Enver Sedat'la... gitmem gerekiyor. - Enver Sedat?
Eu, por mim, escolhia, o Anwar Sadat.
- Eski Mısır başbakanı.
- Anwar Sadat? - O antigo presidente do Egipto.
Anwar, arabayı ön tarafa getir.
Traz o carro, Anwar.
Jimmy Carter'ı düşün... - Camp David'de. Elliot, Elliot.
Pensa no Jimmy Carter, no Anwar Sadat e no Camp David.
Dr. Anwar Samir, 30 yaşında, bekar, Suudi Arabistan kökenli.
Dr. Anwar Samir, 30 anos, solteiro, de origem saudita.
Martin, Samantha. Anwar'ın evini ve kız arkadaşını kontrol etmenizi istiyorum.
Martin, Samantha, quero que verifiquem a casa do Anwar e da namorada.
Anwar, ben Dr. Falk.
Anwar, é o Dr. Falk.
Üzgünüm Anwar ama bu kararı etkileyen başka unsurlar var.
Lamento, Anwar, mas há outros factores nesta decisão.
Üzgünüm Anwar ama mektubu yazsam bile seni kabul edeceklerini sanmıyorum.
Lamento, Anwar, mas mesmo que escrevesse a carta, acho que não o aceitariam.
Anwar geçen yaz bir biyoteknoloji şirketinde altı hafta çalışmış.
O Anwar fez um estágio de seis semanas numa empresa biotécnica.
Anwar'ın banka kayıtlarını aldık.
Recebemos os extractos bancários do Anwar.
Bu soruşturmadan sonra sence Anwar kendi alanında iş bulabilecek mi?
Depois desta investigação, achas que o Anwar conseguirá um emprego na área dele?
Anwar'ı tanıyorum ama diğer adamı tanımıyorum.
Reconheço o Anwar, mas não o outro homem.
- Anwar'ın başı dertte mi?
- O Anwar está em sarilhos?
Size Anwar'ın bir şeyden suçlu olduğunu söyleyemem.
Posso dizer-vos que o Anwar não é culpado de nada.
Anwar bildiği ve içinde bulunduğu dünya arasında kararsız durumda.
O Anwar estava dividido entre o mundo que conheceu e aquele em que está.
Bu ülkeyi ve Anwar'ı seviyorum ve şimdi insanlarıma dönmek zorundayım.
Amo este país e o Anwar também. Agora, tenho de voltar para a minha gente.
Sence Anwar hakkında doğruları mı söyledi?
Achas que ele está a dizer a verdade sobre o Anwar?
Onlara güvenme Anwar!
Não confies neles, Anwar!
Evin her tarafında Anwar'ın parmak izleri var.
E há impressões digitais do Anwar em toda a casa.
Dün gece geç saatte Kamal ve Anwar'ı gelirken görmüş. Kör kütük sarhoşmuşlar.
Ela viu o Kamal e o Anwar a chegarem tarde, podres de bêbedos.
Anwar kesinlikle bir şey arıyormuş.
O Anwar procurava mesmo alguma coisa.
Az önce Anwar'ın amiri Dr. Falk'dan bir telefon aldık.
Tivemos uma chamada do chefe do Anwar, o Dr. Falk.
Kapıcısı, Anwar'ı evinin dışında silah sallarken görmüş.
O porteiro viu o Anwar à porta do prédio dele, armado.
Anwar geçen bin dolarlık üç çek yazmış.
No último mês, o Anwar passou três cheques de $ 1.000 cada.
- Anwar, Kamal'a para verir.
- O Anwar dá dinheiro ao Kamal.
Kamal korktu ve Anwar onu ortadan kaldırdı.
O Kamal acobarda-se e o Anwar elimina-o.
Anwar'ın kız arkadaşı, Lindsey pediatride çalışıyor.
A namorada do Anwar, a Lindsey, trabalha na pediatria.
Anwar öldürdü.
O Anwar matou-o.
Beni dinle Lindsey, sadakatine saygı duyuyorum ancak sen ve Anwar için zaman azalıyor.
Ouça, a sua lealdade é honrosa, mas o tempo do Anwar e o seu estão a acabar.
Anwar, Kamal'ın öldürülmesindeki ana şüphelimiz.
Ele é o principal suspeito do homicídio do Kamal.
- Evet Anwar.
- Sim, Anwar.
- Anwar bunu biliyor mu?
- O Anwar sabe?
Anwar'ın tarifine uyan bir adam bomba ihbarından bir saat önce oradaymış.
Um tipo parecido com o Anwar... esteve lá, uma hora antes da ameaça de bomba.
Anwar bu yüzden Kamal'ın anahtarlarını almış olmalı.
Deve ter sido por isso que levou as chaves do Kamal.
- Bu Anwar'ın 911 araması.
- Esta é a chamada do Anwar para o 112.
Anwar da onu durdurmaya çalışıyordu.
E o Anwar tenta detê-lo.
- Anwar!
- Anwar!
Anwar ne yapıyorsun?
Anwar, que estás a fazer?
Anwar, silahı bırak!
Anwar, largue a arma!
Anwar, silahı indir. Şimdi.
Anwar, pouse a arma!
Tamam. Anwar bana bak!
Anwar, olhe para mim!
Hâlâ doğrulama bekliyoruz ama şüpheli terörist Anwar Samir'in Lord Hastanesi'nin bir çalışanı olduğuna inanıyoruz.
Ainda aguardamos confirmação, mas julgamos que o suspeito terrorista era Anwar Samir, interno no Hospital Lord's.
Anwar Samir davasında bazı gelişmeler oldu.
Houve uns desenvolvimentos no caso do Anwar Samir.
Washington, Anwar Samir davasında iç denetleme istiyor.
Washington quer um inquérito interno sobre o caso do Anwar Samir.
- Anwar silahı bırak!
- Anwar, largue a arma! - És tu que decides, Jack.
Mesleki görüşünüze göre Anwar Samir'in ölümünü engellenebilir miydi?
No seu parecer profissional, a morte do Anwar Samir poderia ter sido evitada de alguma forma?
Dr. Anwar Samir. 30 yaşında, bekar.
Dr. Anwar Samir.
Bu Anwar.
É o Anwar.