English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Apb

Apb traducir portugués

64 traducción paralela
McCoy ve Sam için bültene ne dersin?
E que tal um APB no McCoy e no Sam?
- Yani, Ferguson soruşturması koca bir sıfır olacak.
E? Então a APB no Ferguson está a chocar ovos de ganso.
Evet, APB'den çıkardım ve medyayı uyardım.
Sim, eu já lancei um aviso e alertei a imprensa.
CIA onu MIA * olarak listeledi..... ama V.A. * I.D. onu M.O. * yaptı, biz de onu APB'ye * koyduk.
A CIA o declarou perdido em acção, mas foi p'ra lista dos procurados.
Oğlunuzun motosikletine eyalet çapında APB koydum.
Eu mandei um pedido de ajuda para encontrar a moto.
Lash o madalyonu APB'den göstermeliydi.
Lash poderia ter colocado as mãos nesse dragão.
Arabasına APB koy.
Emitam um mandado de captura para o carro deste tipo.
Birinci seviye arama işlemi.
Um APB de nível 1 está a decorrer.
Boşver onu. Frappuccinoma arama emri çıkartalım mı?
Poderíamos por um APB no meu "Frappuccino"?
Yani onu ağa mı koyayım, Aranan Kişiler Bülteni'ne mi vereyim yoksa medyum hattına mı sevk edeyim?
Ponho-o em circulação, emito um APB... Ou envio-o para a linha dos videntes?
Onu hemen bulmalıyız.
Mandem um APB. Temos de o encontrar já.
Evet Jack, az önce LAPD ile konuştum, Singer'ın bulunması öncelikli görevleri.
Enviaram um APB prioritário sobre o Singer.
Green valley çiftliğindeki güvenlikçi, APB listesine bakan kişi.
- Um agente de Green Valley Ranch, que se dá ao trabalho de ver as listas dos procurados.
APB.
A UME.
Hemen bir resim hazırlayıp her oteli, moteli... şehirdeki her barınağı arayın.
Arranja um APB e verifica cada hotel, motel... cada casa de aluguer barato nesta cidade. Ok?
Alvaro'un kaydını çıkarın, arabadan bir APB alın.
Vê a matrícula e comunica o desaparecimento do carro.
Pekala, şu Tater denilen orospu çocuğu için APB istiyorum.
Preciso que lancem um alerta sobre um cabrão chamado Tater.
Otopark görevlileri aracı APB'den tespit etmiş.
O carro foi identificado a partir do alerta posto a circular.
En ufak izin peşine düşün, kredi kartı, vergi dairesi.
Façam um APB. Verifiquem tudo, cartões de crédito, IRS...
Tutuklama emri çıkarıldı bile.
Ele já emitiu um APB.
- Leon'un peşine APB tak.
- Tonray, divulga uma foto do Leon. - Certo.
Deşifre edin ve Dr. Roh ve Lee Jae-joon'un üzerlerine APB yerleştirin.
- Decodifique isso e ponha um APB sobre o Dr. Roh e Lee Jae-joon.
David Oka için tutuklama emri çıkarttırmak istiyorum.
Preciso de uma APB para o David Oka.
- Arama emri eyalet boyunca ama...
A APB tem representação, mas já... - Se passaram 19 horas.
Deşifre edin ve Dr. Roh ve Lee Jae-joon'un üzerlerine APB yerleştirin.
Descodifica, e põe um APB no Dr. Roh e no Lee Jae-Joon.
Aranıyor çağrısı yapmalı mıyız?
Precisamos de um APB ( Advisory Police Board )?
Tüm birimler cevap versin, APB 211!
Todas as unidades, respondam a APB211.
- Bir arama emri versinler mi?
- Pedir-lhes que emitam um APB? - Claro.
Derhal bir tutuklama emri istiyorum. Tüm ekiplere yollansın.
Quero um APB, já.
Belki de Cab Calloway için arama emri çıkartmalıyız.
Talvez devêssemos pôr para fora APB um fora em Cab Calloway.
- Hava limanında var mı bir şey?
E a respeito da APB?
Tüm birimlere haber verin. Hacı Gümüş adına yakalama emri var.
Temos de emitir um APB para o suspeito turco Hadji Gumus.
Bir APB çıkaracağım.
"Vou lançar um APB".
Havaalanı Güvenliği, bizim APB'mize cevap verdi.
A segurança do aeroporto mandou-nos isto.
Trevor'ın kiralık arabasına APB koydurmuştum.
Divulguei um alerta quanto ao carro dele.
Tüm birimlere haber verdim. Çünkü yaklaşık 3 saat önce bu tarife tamamen uyan bir araba Alberta Sokağı'nda bir sağlık merkezinin önünde sıkıştırılmış.
Eu coloquei um APB porque há três horas atrás, um carro correspondente à descrição exata foi comprimido para fora de um spa de saúde em Alberta Street.
- Şüpheli kimlik tespitine ihtiyacım var.
- Preciso colocar um APB num suspeito.
Yakınlarda ki şehirlere. bir katil alarmı veriyim bari.
Bem, é melhor lançar um alerta APB a todas as cidades vizinhas.
Arama çemberi çok büyük.
A APB está a ir com tudo.
Hayır ama her yerde aranıyorsunuz.
Não, mas a APB está atenta a tudo.
Bu, o. Aranan suçlu!
É o nosso APB!
Sadece APB'yi ara.
Cancela a busca.
Arama emri filan çıkmamış.
Sem alerta de APB, nem sinal de GPS.
- Tetikte olanlardan bir şey bulduk.
Temos uma dica da APB.
- Eric kamera görüntülerini, bölge çapında tarıyor, APB, FBI, K-9 birimleri yolda.
- Eric está a procurar imagens, alertamos todo o Estado, as unidades caninas do FBI estão a caminho.
Arabasındaki APB'ye ne demeli, Amber ikazı?
E a procura ao carro? O alerta Amber?
Arama emri.
APB ( mandado de detenção ).
'Bu dişi gördünüz mü'tarzında bir APB yapabiliriz.
Podemos tentar identificar pelos dentes.
APB'den bir ihbar aldık.
Responderam ao nosso comunicado.
- APB.
- "APB".
APB.
- Um alerta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]