Arcade traducir portugués
74 traducción paralela
Size sormak istiyoruz New York Hayat Sigorta ofisine hiç gittiniz mi? Victor Moore Pasajında mı?
Queremos perguntar-lhe se já esteve nos escritórios da Associated Life of New York, no edifício da Victor Moore Arcade.
Sizi tanıklar teşhis etti. Victor Moore Pasajındaki Hayat Sigortayı soyan kişi olarak.
Foi identificado por testemunhas como o homem que assaltou o escritório da Associated Life no edifício da Victor Moore Arcade.
Ofisi buraya yakın, Victor Moore Pasajında.
Tem um escritório aqui perto, no Victor Moore Arcade.
Arcade otel.
O arcada.
DEPOYA GEL HEMEN LOUIE
Armazém Arcade imediatamente
Yer Burlington Pasajı, bir adam güpegündüz gidip bir silah çekiyor ve bir avuç değerli taşı çalıyor.
Burlington Arcade, em pleno dia. Um tipo entra numa joalharia, saca de uma pistola e rouba um punhado de jóias.
Yanılmıyorsam, Burlington Pasajı'ndan çalınan kolyelerin taşları var.
Se não me engano, estas são as jóias do colar roubado em Burlington Arcade.
Noah'ın Hanında herşeyden iki tane vardır.
Há dois de cada na Noah's Arcade.
Noah'un Hanında sıralananlar, aynı çocuklar.
Os mesmos miúdos que fazem bicha na Noah's Arcade.
Noah Hanında Wayne'in Dünyası.
A Noah's Arcade apresenta o Wayne's World.
O buldu ismi Noah'ın Hanı.
Foi ela que inventou o nome Noah's Arcade.
Serin, yeni, Noah'nın Hanı
Na Noah's Arcade Tudo é divertido
NOAH'lN HANl WAYNE'İN DÜNYASlNl TAKDİM EDİYOR
A NOAH'S ARCADE APRESENTA O WAYNE'S WORLD
Wayne'in Dünyasını Noah'ın Hanı yayınlanıyor.
Wayne's World, com o patrocínio da Noah's Arcade.
Güzel Noah'ın Hanlarının sahibi...
É dono de uma cadeia de casas de jogos, a Noah's Arcade...
Noah'ın Hanında, her şeyden iki tane var, asla kuyruk oluşmuyor.
Na Noah's Arcade temos tudo a dobrar, não há filas.
Quark'ın Barı'nın, Grill, Oyun Salonu ve Holosuit Salonu'nun mal sahibi olduğum yıllar boyunca, bu kadar parlak bir çalışan performansı hiç görmedim.
Em todos os anos como proprietário do Quark's Bar, do Grill, da Gaming House e da Holosuite Arcade, nunca vi um relatório de desempenho de um funcionário tão bom.
Atari salonuna gitmemeliydik.
Não deveriamos ter ido jogar Arcade.
Markası : Hunters, Burlington Arcade.
Etiqueta... "Hunters", Burlington Arcade.
İyi denemeydi kızlar, vidyo oyunları şu tarafta.
Bela tentativa, miúdas. As máquinas arcade são naquela direcção.
Tess, bunu yapmana gerek yok.
Tess, eu estou bem aqui na zona arcade.
Gulag mı? - Arcade Fire'ı ister misin?
- Queres The Arcade Fire?
Onu, San Francisco'daki Cliff House Oyun Salonunda kazanmıştım.
Ganhei aquele anel na Cliff House Arcade em São Francisco.
- Arcade'nin yerini biliyor musun?
Está bem, sabe onde fica Arcade?
Arcade'ye gidebilir miyiz, oyuncak almak istiyorum.
Podemos ir ao Árcade. Quero um brinquedo.
Arcade Fire ( müzik grubu )'nun ilk albümünden.
O primeiro álbum dos Arcade Fire.
L'Arcade sokağı 8 numara.
Rua L'Arcade, no 8?
Birkaç hafta içinde canlı yayında milyon puan rekoru kıracaklar.
Eles vão quebrar 1 milhão de pontos ao vivo no Arcade daqui a algumas semanas
Menajerim ve yapımcım video salonunda herkesin önünde bir milyon puan rekoru kırmam için şu canlı olayı ayarladılar ve biraz gerildim.
Meu empresário agendou um show ao vivo no Arcade onde devo bater 1 milhão na frente de todo mundo Tá me estressando...
Stan Marsh'ın bir milyon puan rekorunu kırp süper star kilidini açmasını izlemek üzere Gamecraft Oyun Salonuna geldiğiniz için teşekkür ederim.
Obrigado por virem ao Gamecraft Arcade para ver Stan Marsh quebrar 1 milhão e destravar o nível Superstar
Biz bunu biliyoruz alir bir çene kirigi için ya da bir arcade.
O governo é completamente corrupto!
Morimoto dedi ki kod her oyunda gizli.
Missile Command, o Morimoto disse que o código está escondido em todos os jogos de arcade.
2 şişe üzümlü öksürük şurubu. Yarım kilo çikolata. Bitter.
Preciso de duas garrafas de xarope de uva, 500 gramas de MMs, sem castanhos, e o meu afortunado jogo arcade da Gas'N Sip em Tarzana.
Arcade Fire'da bile çello varsa, bizim de çellomuz olabilir.
Se os Arcade Fire podem ter um violoncelo, nós poderemos ter um violoncelo.
Her gün Lemmy'i lobideki video oyunlarının yanında görürdük.
Todos os dias nós viamos o Lemmy a jogar numa arcade cá fora.
Oyun salonun burası.
Os jogos arcade aqui.
- Arcade Fire'dan Yerim Burası Olmalı.
"This Must Be The Place", dos "Arcade Fire".
Hayır, Arcade Fire.
- Não, é dos "Arcade Fire".
Yerim Burası Olmalı, Talking Heads'e ait, Arcade Fire sadece yeniden seslendirdi.
"This Must Be The Place" é dos "Talking Heads". Os "Arcade Fire" só fizeram um "cover".
- Bak caddenin karşısında konser var. Kolay gelsin şimdiden.
Olha, o espectáculo do Arcade Fire atravessou a rua, boa sorte.
Tamam. Ayrıca Arcade Fire grubunu reddeden kişisin.
Está bem, além disso, rejeitaste os Arcade Fire.
Herkes Arcade Fire'ı reddetti.
Todos rejeitaram os Arcade Fire.
Arcade Fire'ı sevdiğini ve meraklı insanlardan nefret ettiğini öğrenmek için internet günlüğüne bakmıştım.
Tive de consultar o teu blog para descobrir que adoras Arcade Fire e detestas pessoas coscuvilheiras.
Mumford Sons, Pink Arcade Fire, Talking Heads Reunion?
Mumford Sons, Pink, Arcade Fire, Talking Heads Reunion?
- Oh, bu doğru mu? - Playland'dan tut Chinatown Fair Atari Salonlarına kadar.
- Ia de Playland até ao Arcade Chinatown Fair.
E, Fashion Arcade'den sonra nereye gittin?
Onde foste depois da Fashion Arcade?
Anlaşılan Fashion Arcade'de gerçekleşecek.
Parece que está a descer, para a Fashion Arcade.
Fashion Arcade.
Fashion Arcade.
Arkadaşının salonu Tangiers'daki Moda Çarşısı'nda.
O salão da amiga é no Fashion Arcade no Tangiers.
Brooklyn'de Teddy'nin Atari Salonu'nda olmuştu.
Aconteceu na Teddy's Arcade, no Brooklyn.
O bilerek benim arcade açik
Porque não me cortaste?