English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Astor

Astor traducir portugués

262 traducción paralela
Astor'un köpeklerinden daha zenginiz! Artık hiç problem yok.
Somos mais ricos do que o Astor!
Sen olduğunu ne bileyim? Astor'un atı gibi süslenip... kapıya dayanıyor ve hiç sesini çıkarmıyorsun.
Estás tão bem vestido que nem pensei que fosses tu.
John Jacob Astor bana San Francisco'yu bıraksaydı,... Kaliforniya'ya gitmezdim.
Bem, eu não iria à Califòrnia nem que o J. J. Astor me legasse San Francisco.
Bay Astor'un orada yatırımı olduğunu sanmıyorum.
Não creio que o Sr. Astor tenha tido lá terras arrendadas.
Hayır, ben Bayan Astor, Bayan Millett'in sekreteriyim...
Não, é Miss Astor, assistente de Miss Miller...
Anımsamıyor musun? Roger bize demişti ki... Bayan Astor bu oymalı şemsiyeyi ona vermiş...
Não te lembras que o Roger nos disse que Lady Astor lhe dera um chapéu-de-chuva entalhado...
Gül ağacı, görüyorsunuz. Onu yıllar önce Leydi Astor armağan etmişti.
Foi-lhe oferecido por Lady Astor há muitos anos.
Tıka basa dolu bir gardırop Bn. Astor'un atı
E roupa para igualar O cavalo da vizinha
Lord Astor.
Lord Astor.
Lady Astor?
Lady Astor?
Lady Astor, değil mi?
É a Lady Astor, não é?
Profumo bir milletvekili, Astor da lorddur.
Profumo é membro do parlamento. Astor é um Lord.
- Lord Astor'un çekiyle.
- Era de Lord Astor.
- Lord Astor'u tanıyor muydunuz?
- Conhecia o Lord Astor?
Siz ortaya çıkmadan önce suçlunun eski arkadaşı, Lord Astor'un ona borç para verdiğini biliyor muydunuz?
Você sabe que antes de entrar em cena, Lord Astor, um velho amigo do acusado, emprestou-lhe uma quantia substancial de dinheiro através de um solicitador?
Astor'un, sizinle ilişkisi olduğunu reddetmesinden korkuyor musunuz?
Tem consciência que Lord Astor nega qualquer conduta imprópria no seu relacionamento consigo?
- Sosyal sigorta maaşını zar zor aldığını söyledin, şimdi Leydi Ester mi oldu?
Você me disse que ela mal sobreviveu com a ajuda do governo. Agora ela virou Lady Astor?
Yaklaşık olarak New York'ta 45. Cadde One Astor Plaza'nın önündeyiz. İşte burası eski Astor Otel'in yeri...
Estamos próximos da Rua 45, em Nova lorque, na Astor Plaza, onde ficava o antigo Astor Hotel...
Şu da John Jacob Astor... gemideki en zengin adam.
E aquele é o John Jacon Astor, o homem mais rico do navio.
Hey, Astor.
Olá, Astor.
Bayan Astor çok şanslıydı.
A Sra. Astor teve muita sorte.
Ve burası da Bayan Astor'un kendini gizlediği kiler olmalı.
E esta é a despensa do mordomo onde a Sra. Astor se escondeu.
Tamam işte burda, Astor Cafe'de yemek yiyor...
Cá está! Ele vai jantar no Astor Café... Com "K".
Arkadaşları New York sosyetesiydi : John Jacob Astor, William K. Vanderbilt ve yazar Mark Twain.
Os seus amigos eram a elite de Nova Iorque : Johm Jacob Astore William K. Vanderbilt
Merhaba, Teğmen...
Olá, tenente Astor.
Astor. Lütfen oturun.
Sente-se, por favor.
Teğmen Astor'un zihni değiştirilmiş.
A mente da tenente Astor foi mexida.
Teğmen Astor sahte anılarından daha fazlasını kaybedebilir.
A tenente Astor pode perder mais do que apenas a memória falsa.
Teğmen Astor'a seçim hakkı verelim.
Vamos deixar que a tenente Astor decida.
Astor!
Astor!
- Vorash'ta hayatımı kurtardığın için teşekkürler. Ve Teğmen Astor olayında ikinci kez kurtardın.
Não te agradeci por teres salvo a minha vida em Vorash, nem te agradeci por teres salvo a minha vida uma segunda vez naquela situação com a tenente Astor.
- Freya'nın Teğmen Astor'da denediği şey olmaz.
Não aquela que a Freya tentou com a tenente Astor.
- Astor çıldırdığı için.
Porque a Astor ficou louca.
Bana da Astor gibi kafayı yedirtebilecek olan uygulama.
O que me poderá fazer perder o juízo, como fez à Astor.
Demiştin ki eğer Astor'a uygun bir otopsi yapabilseydin bunu çözebilirdin.
Se tivesses feito uma autópsia decente à Astor, terias conseguido resolver isto?
Peki ya Teğmen Astor'a olan şey olursa?
E se lhe acontecer o que aconteceu à tenente Astor?
- Ama...
Mas a Astor...
Ajans, DeLauers şerefine... Astor Müzesinde bir parti veriyor.
A agência está a co-organizar uma festa para a DeLauers no Museu Astor.
John Jacob Astor ve eşi Madeline de burada yemek yemişlerdi balayı seyahatindeydiler.
Vimos lá John Astor e sua mulher Madeline, em viagem de núpcias.
John Jacob Astor, Madeline Astor'u şu pencerelerden birinden geçirerek cankurtaran sandalına bindirmiş.
John Jacob et Madeline Astor para descer ao seu bote.
Sonra da Astor'un sonbahar balosu için döneriz.
Será tudo muito respeitável e voltaremos a tempo do baile de Outono do Astor.
Astor Tiyatrosu'nda ve bir monolog hazırlaman lazım.
É no Astor Theater, e tens de ter um monólogo preparado.
Duydun mu, Mimsie Starr'ı da Çimdiklemişler Astor Barı'nda
Ouviste dizer que a Mimsie Starr Levou um beliscão no Astor Bar?
Astor da bugünün en büyük balığını yakaladı.
Sim, e a Astor apanhou o maior peixe do dia.
Metro kartını, Astor Place durağında çok sık kullanmış. Orası küçük tiyatrolarla doludur.
O cartão do metro passou perto do Astra Place, que é um local cheio de pequenos teatros.
Şu anda haber alamadığımız tek çalışan, Ceci Astor.
A única empregada que não conseguimos encontrar é Ceci Astor.
Şu, üzerinde durduğumuz Astor ailesi kanadıyla bağlantısı var mı?
Alguma relação com a ala da família Astor onde estamos?
Bayan Astor'u kimin, neden incitmek isteyebileceğini biliyor musunuz?
Consegue pensar numa razão para alguém querer magoar a Miss Astor?
Bayan Astor, kaybınız için üzgünüm ama daha kanıtları inceleme şansı bile bulamadan buraya gelmeniz tam anlamıyla alışılmadık.
- Miss Astor, lamento a sua perda, mas vir aqui antes de eu poder processar as provas não é normal, no mínimo.
Bu adamın yatağını parçalayın. Burası Astor Hotel değil, Whiteacre.
Aqui não é o Hotel Astor, Whiteacre.
Astor Cafe.
The Astor Cafe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]