Ateşkes traducir portugués
876 traducción paralela
Bugün Ateşkes Günü.
É o dia do Armistício!
Son dört gündür konuştukları şu ateşkes meselesi nedir?
Que armistício é esse de que têm falado, nestes últimos quatro dias?
Ateşkes imzalandı!
O armistício foi assinado!
- Ne oldu? Alman temsil heyeti General Foch ile görüşmeye geliyor. Ateşkes isteyecekler.
Os alemães vão procurar o General Posh... para falar do armistício.
" Mareşal Petain liderliğindeki Fransa Almanya ile ateşkes imzalamıştır.
França, sob a liderança do marechal Petain, assinou um armistício com a Alemanha.
Üç aylık ateşkes.
Três meses de amnistia.
Ama 90 günlük ateşkes başladı.
Mas começaram os 90 dias de amnistia.
Yarbay, bu iki subayla birlikte ateşkes bayrağı çekip gitmeni istiyorum. O bataryaya gidip ateş etmeyi kesmelerini söyle.
Quero que vá sob uma bandeira de trégua e diga para cessarem fogo.
Topraklarıma geldiniz ve ateşkes istediniz ve sonra savaşçılarım alçakca katledildi.
Invadiram o nosso território, e pedem tréguas... e mataram os nossos guerreiros, sob a bandeira branca.
Savaşçılarımın ateşkes bayrağı altında öldürüldüklerini unutmadım.
Não me esqueci que mataram os nossos guerreiros sob a bandeira das tréguas.
O halde, buna bir ateşkes diyebiliriz.
Suponho então que seja melhor bem, declararmos uma trégua.
Ateşkes konuşulacakmış.
Eles vão discutir um armistício.
Kral Leopold ateşkes imzaladı.
- O Rei Leopold assinou uma rendição.
Ateşkes yaptık.
Estamos de tréguas.
Ateşkes yapıldığı zaman ve ölüler gömüldüğünde ve politikacılar yönetimi ele alınca, her şey tek bir şeyde toplanır. Ümitsiz bir davada.
Quando a guerra acabar, os mortos forem enterrados... e os políticos governarem, o resultado será uma causa perdida.
- Ateşkes.
- Tréguas.
- Ya ateşkes?
- Então, e o tratado?
Ateşkes istiyorlar.
Parece que querem uma trégua.
Ateşkes bitti!
Está tudo bem. Chegámos.
Ateşkes olarak Arthur amcasına sonraki gece onlarla yapacağı işi anlattı.
Como se fosse um cessar-fogo, Arthur prometeu ao tio que daria o golpe com eles e que o fariam no dia seguinte à noite.
Bu gece için ateşkes yapalım.
Tréguas por esta noite.
Belki de silahşörle aralarında ateşkes sağlamak için bu buluşmayı ayarlamışsındır.
Ou talvez, propusestes um pacto de tréguas entre ele e o pistoleiro?
Bu kağıdı ateşkes kabul edelim.
Chamemos a este papel um tratado de paz.
Cevap vermek için bir saatlik ateşkes süreniz var.
Têm uma hora de tréguas para dar a resposta.
Ateşkes olduğu zaman, yaralıları toplarlar.
Quando houver uma trégua para trazer os feridos.
Bana bir içki ısmarlaman için ateşkes ilan edebilir miyiz?
Podemos declarar uma trégua para tu me pagares uma bebida?
Şimdi bu asiler bölgede ateşkes istiyorlar.
E agora aquele rebelde na prefeitura quer um cessar-fogo.
Sana söz veriyorum yarın itibarıyla ne bölge ne ateşkes, ne de saray kalacak.
Prometo que pela manhã nem palácio.
Hmm? Haklı mıyım? Bir ateşkes düzenle savunma için zaman kazanırsınız.
Estou certo? e terá tempo para preparar a defesa.
Ateşkes.
Cessar fogo!
Paris'in Alman Kumandanıyla ateşkes imzalandı.
Um cessar-fogo acaba de ser acordado com o Comando Alemão de Paris.
Ateşkes!
Cessar fogo!
Paris'in Alman Kumandanıyla ateşkes imzalandı.
Um cessar-fogo acaba de ser acertado com o Comando Alemão de Paris.
Bu hainler ateşkes için benim adımı kullanmış. Şimdi Almanlar kaçıyor biz vazgeçmeyeceğiz.
Aqueles traidores usaram o meu nome para ordenar um cessar-fogo. não iremos desistir.
Her şeyden önce ateşkes sayesinde kazanmış olduk ve Paris'te kuvvetlerimiz ve bu komite resmen tanınmış oldu. Ayrıca kritik bir noktada kesin bir yenilgiden kaçınmış olduk.
Obrigado pelo cessar-fogo! o reconhecimento oficial deste comité e das nossas forças em Paris. um ponto fundamental.
Ateşkes bir oyla reddedildi.
O cessar-fogo está rejeitado por um voto. Acatarei a decisão da maioria.
İsveç Konsolosunun aracılığıyla Paris'in Alman kumandanının ateşkes yaptığı.
Um cessar-fogo foi firmado com o General no comando de Paris com a intervenção do cônsul da Suécia.
Onun çabaları sayesinde ateşkes yaptık ki şimdiye kadar 200 Alman askerinin hayatına mâl oldu. Geçici hükümetin başkanı General De Gaulle'in temsilcisi olarak protesto ediyorum! Tutuklanmamız aramızdaki ateşkese karşıt bir şey.
conseguimos uma trégua custou a vida a 200 soldados alemães. protesto contra a nossa prisão no meio de um cessar-fogo.
Ateşkes sonunda bize binalara yerleşme izni verdi.
O cessar-fogo permitiu-nos ao menos ocupar os prédios.
- Ateşkes. İleride enkaz var.
Destroços à frente.
- Ateşkes.
- Cessar fogo.
Ateşkes.
Cessar fogo.
Ateşkes ilan ediyoruz.
Nós declaramos tréguas.
Bir anlaşmaya vardık sanıyordum, ateşkes.
Sr. Oxmyx, entendi que tínhamos um acordo, uma trégua.
Tek istediğim bir ateşkes.
Tudo o que quero é uma trégua.
Fakat bu durum uzun sürmedi ve Japonlar iki hafta sonra ateşkes istemek zorunda kaldı.
Os japoneses levaram tamanha surra que optaram por um acordo após apenas duas semanas.
Ateşkes hükümleriyle, Ruslar istediklerini almıştı.
Os termos do armistício deram à Rússia quase tudo o que queria.
Ateşkes ilan etmeliyiz! " diyen birini duydum.
"Isto não pode continuar. Tem que haver um armistício."
Paris'in düştükten iki gün sonra, yeni başbakan Mareşal Petain Alman makamlarına ateşkes talebini iletti.
Dois dias após a queda de Paris, o novo primeiro-ministro, o Marechal Pétain, pediu o armistício aos alemães.
ATEŞKES
ARMISTÍCIO!
Ateşkes sayesinde...
Obrigado pelo cessar-fogo...