Atom bombası traducir portugués
569 traducción paralela
Yan evdeki yabancılar atom bombası yapıyorlar.
Os estrangeiros da porta ao lado estavam a fazer bombas atómicas.
Kız bu kayaya atom bombası gibi çarpacak!
Ela vai cair neste rochedo como uma bomba atómica!
Washington, atom bombası kullanımını onaylayacak.
Washington confirmará o uso duma bomba atómica.
- Bu atom bombası meselesi de nedir?
- Que vem a ser isto da bomba atómica?
Eğer atom bombası başarılı olamazsa, Marslılar Dünyayı altı günde fethederler.
Se a bomba falhar, os marcianos podem conquistar a Terra em seis dias.
Profesör Tanabiya bir dakika içinde daha iyi açıklayacak ama temelde, Godzilla'dan gelen bu kum sadece atom bombasının yol açtığı türde radyasyonu aşırı dozda soğurmuş.
O professor Tanabiya irá explicar isto tudo melhor, em um momento. Mas basicamente, esta areia veio do Godzilla. Ela absorveu uma dose maciça de radiação, do tipo gerada apenas por uma bomba atómica.
Godzilla da, hala biz Japonların peşini bırakmayan atom bombasının bir ürünü değil mi?
O Godzilla não é fruto da bomba atómica que ainda assombra muitos de nós?
Söylesenize... 1945'te atılan ilk atom bombası nerede patlamıştı?
Diga, em que área explodiu a bomba atómica? Falo da primeira, em 1945.
Herhalde ilk atom bombasından kalma radyasyon yüzünden.
Provavelmente causada pela radiação da bomba atômica.
Pat, bu canavarlar 1945'teki ilk atom bombasının sonunda ortaya çıktıysa... o zamandan beri atılan bombalar neye sebep oldu dersin?
Pat, se estes monstros são o resultado da bomba atómica de 1945... então, e as outras que explodimos depois?
Atom enerjisini sivil emellerde kullanma taraftarıyım. Ama bakanlarım atom bombası istiyorlardı.
Queria essa energia para uso doméstico, enquanto meus ministros queriam bombas.
Ya atom bombası?
E a bomba atómica?
İnsanlığa atom enerjisi gerekirken atom bombası üretmek cürüm.
É criminal, enquanto o povo requer energia atómica, você construi bombas.
Ben atom bombasına karşıyım.
Sou contra a bomba atómica!
Tahtımı atom bombasına karşı olduğum için kaybettim.
Perdi o meu trono porque não queria bombas atómicas!
Senin gibiler atom bombasının her sorunu çözeceğini düşünüyor.
Pensa que a bomba pode resolver os seus problemas.
Birisi bir atom bombası ateşleyebilir, eğer senin fildişi kuleni tahrip etmedi ise, onun farkına bile varmazsın.
Podiam lançar uma bomba atómica que não te abalaria nada, nem te aperceberias.
Sonra Bilimadamları atom bombasını yaptılar.
Então seus cientistas tropeçaram na bomba de atômica.
Yazıda Çinlilerin nefretle yetiştirildikleri yazıyordu. Ve Çin'de çok yakında atom bombası üretileceğinden bahsediyordu.
O artigo dizia que os chineses estão enfurecidos... e é só uma questão de tempo até que tenham bombas atômicas.
Einstein, madde ve enerjiyi bir araya getirdi ve atom bombasını bulduk.
Einstein juntou a massa e a energia, fizemos a bomba atómica.
Birkaç adamın atom bombasını Hitler'den önce bulmamızı sağlaması küçük bir olağan dışılıktı.
Uma pequena diferença entre a habilidade de alguns homens permitiu-nos ultrapassar Hitler na bomba atómica.
Eğer bizden önde iseler, atom bombası yapabilirler... Ve savaşı kazanırlar...
Se eles estiverem á frente, quando conseguirem a Bomba Atómica, ganham a guerra.
Bir Vulcan ile 45,000 feet de uçacaksınız, uçakta MOS tipi iki atom bombası olacak.
Vão pilotar um Vulcan a 45.000 pés, apetrechado com duas bombas atómicas, do tipo MOS.
NATO 759 uçuşunda yüklü bulunan, 456 ve 457 numaralı iki atom bombası, şimdi SPECTRE'nin elinde.
As duas bombas atómicas, números 456 e 457, que estavam a bordo do voo 759 da NATO, encontram-se agora na posse da ESPECTRO.
Tüm bunlar ilk Atom bombasını geliştirmelerine neden oldu.
Porque tudo isto os deixa desenvolver a bomba atómica primeiro.
Atom bombası ve onları taşıyan V2 roketleriyle Almanya dünyayı ele geçirdi.
Com a bomba atómica, e os foguetes V2 para a levar, a Alemanha conquistou o mundo.
Atom bombası stokları dünyada yaşayan adam başına bir ton dinamite eşit.
No entanto, precisamos dela para resolver os problemas deste planeta, onde a potência explosiva das bombas atómicas existentes... corresponde a uma tonelada de dinamite por habitante!
şurdaki şey, o atom bombası tanrınız mı?
Uma bomba atómica? - O vosso Deus?
Atom bombasıyla çevre kirliliği mesela.
A bomba e a poluição, por exemplo.
Komünistler atom bombası atarsa Rapid City'nin ortasına atmalarını istediğini söylerdi.
Disse que se os comunistas largassem a bomba atómica gostaria que o fiizessem no centro de Rapid City.
Atom bombası komşuları uyandırırdı.
Uma bomba atómica acorda o bairro. - O quê?
Bu Truman'ın, atom bombasından ve onun diplomatik potansiyelinden ilk haberdar oluşuydu.
Era a primeira vez que Truman era informado sobre a bomba atómica e do seu potencial diplomático.
Şimdiye dek büyük bir gizlilik içinde, iki tür atom bombası geliştirilmişti.
Nesta altura, e em grande segredo, dois tipos de bombas atómicas tinham sido criadas :
Atom bombası üstünde çalışan komite, oybirliğiyle bombanın Japonya'nın başlıca askerî tesislerinden birine karşı uyarı yapılmaksızın en kısa sürede kullanılmasını önerdi.
O comité que estudava a bomba atómica recomendou unanimemente que devia ser usada em breve, sem avisos, contra um grande alvo militar japonês.
Teslimiyet şartlarını düzeltebilirler Rusları Mançurya'ya saldırmaları için cesaretlendirebilirler atom bombasını kullanabilirler, Japonya'yı işgâl edebilirlerdi.
podiam modificar os termos da rendição, podiam encorajar os russos a invadir a Manchúria, podiam usar a bomba atómica ou invadir o continente japonês.
Ancak Truman, uyarı yapılmaksızın atom bombasının kullanılmasına karar verdi.
Truman decidiu largar bombas atómicas no Japão sem avisar.
Atom bombasını duyduğumda çok şaşırdım. Açıkça, "Amerikan halkı vahşidir." dedim.
Quando soube da bomba atómica fiquei espantado e disse mesmo que o povo americano era cruel.
Japon hükûmetinin, atom bombasının ne olduğunu ve ne yaptığını anladığının üzerinden iki gün geçmişti.
O governo japonês demorou dois dias a perceber o que era a bomba atómica e os seus efeitos.
Binlerce atom bombası bile atılsaydı ve Japonya tamamen yıkılsaydı bile unutmayın ki Japonya'nın onuru sözkonusudur. Japonların o zamanki haysiyetine göre savaştan çıkmanın en onurlu yolu teslim olmak değil son kişiye dek savaşmaktır.
Mesmo que largassem mil bombas atómicas e mesmo que o Japão ficasse completamente devastado, não podemos esquecer que estava em jogo a honra do Japão, o orgulho dos japoneses na altura que achavam que a única saída honrosa da guerra
Amerikalıların, kısa bir süre içinde kullanacakları ve başkanın, savaşı sona erdireceğini düşündüğü bir atom bombası vardı.
O facto de que os americanos tinham uma bomba atómica e que iam largá-la em breve e que iria terminar a guerra.
Atom bombasına sahip bir ülkeye.
O país com a bomba atómica.
Yıldız gruplarına eğer 20. yüzyılda isim verilseydi, eminim oraya buzdolaplarını ve bisikletleri, rock yıldızlarını belki de atom bombasının mantar şeklindeki bulutunu koyardık.
Se as constelações tivessem sido classificadas no século XX, veríamos possivelmente, frigoríficos e bicicletas, estrelas do Rock'n Roll, e talvez até cogumelos atômicos.
Atom bombasını test etmeden önce Edward Teller tüm atmosferin yanacağını düşünmüştü.
Eles já apanharam o seu irmão. Não podem apanhá-la a ela também.
Profesör, bunun atom bombalarının yol açtığı bir şey olduğunu nereden biliyorsunuz?
Professor, como sabe que isto tem algo a haver as bombas atómicas?
İsabet ettirebilirsek atom bombaları eder.
As bombas atómicas podem resultar, se pudermos lançá-las.
BİR ATOM BOMBASI 20.000 ADİ BOMBAYA EŞİT OLURSA...
SE UMA BOMBA EQUIVALE A 20 000 BOMBAS NORMAIS
BİR HİDROJEN BOMBASI İSE 1.500 ATOM BOMBASINA EŞİT OLURSA...
E UMA BOMBA-H EQUIVALE A 1500 BOMBAS ATÓMICAS
BUGÜN DÜNYADA YAPILAN 40.000 ATOM VE HİDROJEN BOMBASI...
A QUANTO EQUIVALEM 40000 BOMBAS-H E BOMBAS-A
3 numaralı görgü tanığı : atom ve hidrojen bombası üzerine çalışmaları olan, yaşayan en zeki, Nobel ödülü sahibi, Amerikalı fizikçi, Dr. Boden.
Testemunha número 3! Dr. Boden, físico americano, prémio Nobel... trabalhou na bomba atómica e na bomba H. O mais brilhante cientista do nosso tempo.
Biz konteynırı bulduktan sonra ve içeriği doğrulandığında, 16.23 megacycles radyo frekansında atom bombalarının nerede bulunabileceği size bildirilecektir.
Após recuperarmos o contentor e verificarmos o seu conteúdo, serão informados na frequência de 16.23 megacírculos sobre onde poderão recuperar as bombas atómicas.
Atom bombası.
Uma bomba atómica.