Ayak sesleri traducir portugués
149 traducción paralela
Ve dediğine göre, hiç aşağı inen ayak sesleri duymamış.
E diz que não ouviu quaisquer passos a descer as escadas.
Dışarıda ayak sesleri duydum, sanki çıplak ayak sesi gibiydi.
Ouvi passos lá fora, assim como de pés descalços.
Gürültüler ve ayak sesleri duyuyorum.
Ouço barulhos e passos!
Bir şeyleri hayal etmesiyle, gürültüler, ayak sesleri ve sesler duymasıyla başlamış... ve sonra sesler konuşmaya başlamış.
Ela começou imaginando coisas, depois ouvia sons, passos, vozes. E então as vozes começaram a falar com ela.
Ceset yere düştüğünde,... üst kattan ön kapıya doğru ayak sesleri duyduğunu üst kattaki kapının açıldığını ve ayak seslerinin merdivenlere indiğini söyledi
Quando o corpo caiu, ele disse que ouviu passos no andar de cima, a correr para a porta de entrada. Ouviu a porta do andar de cima abrir-se, os passos começaram a descer.
Şu anda duyduğu onun ayak sesleri idi.
Eram os seus passos ela ouvia agora.
- O ve ayak sesleri.
- Isso e alguém caminhando.
Ayak sesleri duydum,... insan ayak sesleri.
Ouvi passos. Passos humanos.
Zamanın başlangıcından beri,... tüm kadınlar, ayak sesleri duymuştur.
As mulheres ouvem passos, desde o começo de todos os tempos.
Pıtır pıtır ayak sesleri.
O ruído de vários pés.
Yolumun üstündeyken birden, arkamda ayak sesleri duydum ve ağzımın üstünde bir el ardından kloroform kokusu.
Vinha para cá quando, de repente, ouvi passos atrás de mim e uma mão tapou-me a boca e o cheiro do clorofórmio.
Biz Yuvarlak Masa Şövalyeleriyiz Yapabildiğimiz zamanlar dans ederiz..... Korolar ve rutinler yazarız Ayak sesleri eşliğinde...
Somos cavaleiros da Távola Redonda Dançamos sempre que podemos Fazemos números e danças de revista Com passos deslumbrantes
Ön kapı sol tarafta. Ama ayak sesleri sağdan gidiyor. Okulun içlerine doğru.
A porta da frente fica para a esquerda... os passos delas vão para a direita, para qualquer lado dentro da escola.
Ayak sesleri bu yüzden kesiliyormuş.
Por isso é que os passos param aqui.
Ayak sesleri Moria'dan beri peşimizde.
- O que é? - As pegadas. Eu os ouv ¡ em Mor ¡ a.
Sonra ansızın ayak sesleri duyup uyandığımı hatırlıyorum.
De seguida, o que me lembro..... é que acordei bruscamente com o som de pegadas.
Sonra cama giden boğuk ayak sesleri.
E o som abafado de oito passos em direcção á janela.
Duydun mu? O ayak sesleri sana ne söylüyor Watson?
É uma nave da Federação.
Ayak sesleri dönüştü tüy kaplı zeminde Çıngırak seslerine.
Abanado por Seraphim, cujos pés tilintaram no chão
- Ayak sesleri duyuyorum.
- Ouço passos.
Ölü yaprakların üstündeki ayak sesleri yaralı ağaçlardan sızan öz suyu hepsinden öte, benim çok sevdiğim ve diğerlerinin sevmediği kauçuk kokusu.
O som dos passos sobre as folhas mortas... A seiva a escorrer das feridas das árvores... E sobretudo, o que eu mais amava e outros não.
Duyduğun ayak sesleri de öyle.
Os passos que ouviu eram os dele.
Ama birden yaklaşan ayak sesleri duydu.
Mas, de repente, ouve o som de vozes e passos que se aproximam.
Eksik olan tek şey, küçük ayak sesleri.
Só faltam os anjinhos.
Sabahın körü ve gecenin bir yarısında oradan oraya ayak sesleri yüzünden korkudan uyuyamıyorum. ve o hiç ama hiç gözüme ilişmedi.
Não consigo dormir com medo de ouvir as pegadas dele, andando de um lado para outro, de manhã cedo até à noite e nunca sequer o vemos.
Ama ayak sesleri...
Mas os passos...
Acele mesajlar getiren ajanların ayak sesleri.
Agentes a chegarem com comunicados urgentes.
Ayak sesleri duyuyorum.
Ouço passos.
- Ayak sesleri.
- Passos.
Ayak sesleri!
Passos!
Ayak sesleri gittikçe azaldı ve sonra tamamen kayboldu.
"nos velhos degraus da igreja enfraquecendo progressivamente até de todo desaparecerem."
Sessiz... sadece asfaltta ayak sesleri duyuluyor.
Só o ruído dos dela sapatos no asfalto.
Bize kıyametin ayak sesleri gibi geliyorsun!
A tua vinda até nós é como pegadas anunciando a morte.
Merdivenden çıkan ayak sesleri yok.
Nem passos nas escadas.
Peki ya... duyduğum ayak sesleri?
Bem... então e os passos que ouvi?
Ayak sesleri duyuyorum.
Estou a ouvir passos.
Sanırım ayak sesleri duyuyorum. Evet.
- Pareceu-me ter ouvido passos.
Ayak sesleri.
E agora, passos.
Clark, boyu neredeyse iki metre bir adam olarak akşamleyin sokakta gezerken ayak sesleri duymanın nasıl bir duygu olduğunu bilemezsin.
Clark, tu tens mais de 1 metro e 80. Não sabes como é atravessar a rua à noite quando se ouve passos.
Şu ayak sesleri.
Esses passos.
Bu yaklaşan ayak sesleri kimin?
"De quem são estes sons..."
Ayak sesleri duyuyorum!
Ouvi algumas pessoas a dirigirem-se para aqui.
Holde ayak sesleri duyuyorum.
Ouço saltos altos na entrada.
Ayak sesleri bana cehennem azabı veriyor.
E dói-me muito o pé!
Bir sürü ses, ayak sesleri ve aynı zamanda cılız yanma sesine benzer sesler işitiyorum.
Ouço sons, passos e há pequenos fogos.
Ayak sesleri duyuyorum, gölgeler görüyorum, gözüme biri ilişiyor. Çılgınca geldiğini biliyorum ama gerçekten izlendiğimi düşünüyorum.
Estou ouvindo passos e vendo sombras com relances de algo ou alguém e... olhe, eu sei que isso parece maluquice, mas realmente sinto como se estivesse sendo observada.
Yaşlı kadın sokakta yürürken şüpheli ayak sesleri duyar...
Uma velha ouve passos suspeitos enquanto desce a rua.
At ayak sesleri.
Cascos de cavalo.
Ayak sesleri sağdan gidiyor.
Mas os passos delas vão para a direita.
Kulağımı yere dayayıp, nal sesleri dinlememi, ayak izleri ve kırık dallar aramamı mı istiyorsun?
Queres que encoste o ouvido ao chão, veja se ouço cascos, procure pegadas e ramos partidos?
Sonra ayak sesleri duydum.
Então eu ouviu os passos.