English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Baran

Baran traducir portugués

40 traducción paralela
BARAN
B A R A N
Kırık bacakla işe yaramaz durumdayım .. işsizim kızım Baran'ın da üstüne kaldım.
Só nos sustenta o trabalho da minha filha Baran.
- Baran'a bir şans ver.
Dêem uma hipótese ao Pete.
Baran? - Baran. Kuzenim, Baran.
- Baran, o meu primo Baran, que eu estava a dizer, que é dessa espécie de idiotas.
Uyuşturucu kaçakçısı Tavio Baran'la ilgili olarak... FBI'la ortak yürütülen soruşturmanın LAE'deki şefi. Evet, biliyorum.
Ele é o agente da LAPD numa força conjunta que temos com o FBI para investigar um traficante de droga chamado Tavio Baran.
Tavio Baran'ın 50 kiloluk kokaininin kimle geleceğini bildirecekti.
Fizemo-lo denunciar o Tavio Baran, que apanhámos com 50kg de cocaína.
Sakıncası yoksa Tavio Baran'ın dosyalarına bakmak isterim.
Se não se importa, quero ter o processo do Tavio Baran.
Ancak Bay Baran'ı içeri alınca dosyayı avukatlarına verdiniz, değil mi?
Mas entregaram a informação aos advogados de Mr.
Aslında, Tavio Baran kendi avukatlığını yapıyor.
Baran, certo? Na verdade, o Tavio Baran representa-se a si próprio.
Yani, Bay Baran bu bilgiye sahip ama ben değilim, öyle mi?
Mr. Baran pode ter a informação e eu não?
Bir de bulguları savcıya elden gönderirseniz çok iyi olur. Bay Baran'ın ziyaretçilerine ait videoları da.
O material que entregou ao advogado de acusação, assim como todos os vídeos das visitas a Mr.
Dedektif Carey Tavio Baran davasıyla ilgili 967 sayfalık doküman hazırlamış.
- O Detective Carey enviou 967 páginas de informação sobre o caso contra Tavio Baran.
İstediğiniz gibi Baran'ın son üç aydaki ziyaretçi kayıtları.
As gravações das visitas ao Baran dos últimos três meses, como pedido.
Eğer bunun arkasında Tavio Baran varsa ve bunu duymak babayı daha iyi hissedecekse ona üzgün olduğumu söyleyin.
Se se provar que o Tavio Baran esteve envolvido nisto, e se o pai se sentir melhor assim, então, digam-lhe que lamento.
Kel olan Tavio Baran.
O careca é o Tavio Baran.
Üzgünüm, ama Bay Baran'ın yasal durumu değişti.
Vim ver o Tavio. Lamento, mas a situação jurídica do Mr.
- Neden bahsediyorsunuz?
Baran alterou-se.
Fırat Baran.
Fýrat Baran.
Çok idaalistsin Baran.
Tu és demasiado idealista, Baran.
Baran evlenmek için buraya dönmüşsün diyorlar?
Baran, tu regressaste para te casar e ocultas-nos isso!
Baran sen misin?
Tu és Baran?
Baran ( Yağmur ).
Baran.
Baran, eğer fotoğrafını asmak için zamanımız olmazsa çok üzülürüm.
Baran, seria uma vergonha que não tivéssemos tempo para termos, ao menos, uma foto tua.
Baran. Burası Bradost dağları.
Baran, você tem a sua frente Bradost,
Baran. Bu dağlarda yıllardır ailemin kuralları geçerlidir.
Baran, a minha família reina sobre estas montanhas há muitíssimos anos.
Baran adamı niye içeri attın?
Baran, porque o prendeu?
Seni severim baran.
Gosto muito de ti, Baran.
Baran ve öğretmen Arkadaş olmuşlar.
Diz-se por aí que tu e a professora se tornaram amigos.
Hala anlamıyorsun Baran.
Tu não entendeste ainda, Baran.
Tajdin. Komutan Baran durmayacak.
Tajdin, o verdadeiro problema é Baran.
Baran.
Baran! Baran!
Baran. Biz uzlaşabiliriz.
Baran, nós podemos fazer um acordo.
Baranı aldın işte.
Tem o dinheiro.
Baran kardeşleri hiç duydun mu? Türk uyuşturucu kaçakçıları.
- Já ouviste falar dos irmãos Brown.
Evet, suç kayıt ağından hepsine ulaşmaya çalışırım.
Baran.
Baran tek kişilik hücrede, diğer mahkûmlarla teması yok.
O Baran está na solitária, sem contacto com os outros presos, sem ter com quem falar em código ou mandar mensagens. Está isolado.
5 no.lu kabin, bayan.
Tavio Baran.
Hoşgeldin baran.
Obrigado, Aziz Aga.
Baran seni iyi tanıyorum.
Baran, eu sei quem você é.
Baranı indirme fırsatını kaçırdın.
Tu perdeste a oportunidade de o abater!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]