English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Battı

Battı traducir portugués

1,908 traducción paralela
Eğer bu kadar battıysak, neden bütün hesapları ödedin?
Se estás tão teso, por que passas este cheques todos, Trump?
Cidden, burada battın.
A sério, aqui estás lixado.
İş battı, ama neyseki karımla tanıştım.
A empresa faliu, mas felizmente conheci a minha esposa.
Havuzun dibine battın sen.
Já tem água pelo pescoço.
Ve ikimizde kabul etmesek de yüzde yüz boka battık.
E se ambos admitirmos isso, então estamos 100 % lixados.
Ancak buranın asıl güzelliği güneş battığında ortaya çıkıyor.
Mas a magia deste lugar apenas começa com o por do sol.
Güneş şu taraftan battı, bu yüzden orası batı.
O sol pôs-se ali, então é oeste.
Buddy kendi güneşinin de battığının farkındaydı.
O Buddy sabia que o sol dele se estava a pôr.
Tekne sahilden 45 metre kadar ileride battı.
O barco afundou a 50 metros da costa.
İyice boka battım ve kendimi nasıl çıkaracağımı bilmiyorum.
Estou atolada nisto... E não sei como sair.
İşi 1925 Temmuz'unda battı.
O seu negócio foi abaixo em Julho de 1925.
Sizi çıkarttıklarından dakikalar sonra battı.
Afundou minutos depois de retirarem vocês.
Kaptan Ahab'ın Moby Dick'i kovalaması gibi. Balina öldü, tamam, ama "Peapod" da battı.
Como quando o Capitão Ahab perseguiu a Moby Dick, a baleia morreu, mas o Peapod também se afundou.
* güneş battığında * * her yer karardığında * * sen küçük yıldızlarını göster * * gece boyunca parıl parıl parla. *
* Quando o sol resplandecente se põe * * Quando já nada brilha * * Então, tu mostras a tua luzinha *
Polise gitmeyerek istemediğim kadar bu işin içine battım zaten.
Mesmo não tendo ido à polícia, já estou muito mais envolvido neste disfarce, do que queria.
Şirket battı.
A companhia está arruinada.
Battı.
Arruinada!
Chloe bu olayın içine boğazına kadar battı. İnsanlar bunu anlayamaz.
A Chloe está enterrada nestas situações que os humanos não entendem.
Ayakkabılarım battı.
Os meus sapatos estão arruinados.
Kıymık battı.
Apanhei uma lasca.
Şimdi b... a battın, Ari.
- Estás literalmente na merda, Ari.
Bir şey battı ama!
Algo me espetou!
Film zaten çekilmeyecek. Finans kısmı yüzünden battı.
O filme não vai para a frente, o financiamento foi por água abaixo.
"Vagina Mahallesi" muhtemelen çekilemeyecek. Finans kısmı battı.
O "Cidade das Vaginas" não vai acontecer.
Buraya sizin yüzünüzden Jeannie Gold'un battığını söylemeye geldim, sonra da kendimi kaptırdım.
Vim apenas dizer que o negócio da Jeannie Gold está arruinado por vossa causa. E então, como que me envolvi com o espectáculo.
- Evet, battı gitti. Güzel.
- Sim, foi com a corrente.
Şu, varsayımsal "Hangi yazarın hayatı boka battı bilin bakalım?" şeylerinden işte.
É daquelas coisas hipotéticas sobre um romancista estafado.
Şimdi boka battık, Jerry.
Estamos na merda, Gerald.
Doğu, Güney ve Batı... 3 taraf da battı.
Leste, sul e oeste... todos os três flancos foram afundados.
Elime battı.
Uma farpa...
Senin de açıkça görebileceğin üzere, burada boğazımıza kadar pisliğe battık.
Estou enterrado até ao pescoço, como pode ver.
Battım zaten.
Estou arruinado.
Her taraf battı.
Está a vazar por todo o lado.
Burası senin geminin battığı yer mi?
Foi aqui que o teu barco foi ao fundo?
- Jordanlarım battı lan!
- Tenho os ténis encharcados!
Battık gibi görünüyor.
Parece que estamos lixados.
Şayet düşündüğüm şeyse bu boka battık demektir.
Estão a vêr os nossos sentimentos. E as nossas intimidades.
Ne oldu da battı?
Como é que afundou?
- Sanırım kompresör yüzünden battı. - Söylemesen olmaz.
- Acho que foi o compressor.
Sonra, kendisinin de aynı resifte, 10 metrelik suda sıkışıp battığını söyler.
Ele disse... que tinha ficado encalhado no mesmo recife e que sua embarcação tinha afundado em 10 metros de água.
1708'de tüm mürettebatıyla Veracruz'da battı Kaptan Raphael Serrano da dahil.
Ele afundou na costa de Veracruz em 1708... com toda a tripulação, incluindo seu capitão, Raphael Serrano.
Derinliği 10 metreyi geçmeyen, 3 yıl önce Aurelia'nın battığı, dünyanın en temiz resifinde karaya vuran bir Alman firkateyni nasıl oldu da Aurelia'yı göremedi?
Se sou a fragata holandesa presa num recife, numa calmaria mórbida, na mesma angra em que o Aurelia afundou 3 anos antes em menos de 9m da água mais clara no mundo... Então como não posso vê-la?
Sebastian geminin battığı yerin orası olduğunu özellikle belirtmiş.
Sebastian disse que foi ali que ele afundou.
O zaman söyler misiniz, niye geminin battığı yer hakkında doğruyu söylemiş olsun?
Então, por que diabos ele diria a verdade sobre onde afundou?
Battıkça batıyorsun bilader.
Isso é demais, amigo!
Her şey battı.
O tipo joga para vencer.
hangi feribot - eski feribot babamın çocukken çalıştığı o yıllar önce battı artık o yok ya orda kullana bileceğimiz bir telsiz varsa bulduk varsayalım nasıl çalıştıracağız - tamam güzel burda kalalım ve ölelim.
Que balsa? Aquela velha balsa em que o pai trabalhava quando era jovem. Naturalmente já a afundaram.
Her taraf battı. Lekenin çıkıp çıkmayacağını kim bilir?
Ficou horrível.
- Ne kadar battılar?
Quantos deixaram ir?
fena boka battın, sonny.
Estás na verdadeira fossa, rapazola.
şimdi boka battık
Agora estamos na merda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]