English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Beklemek mi

Beklemek mi traducir portugués

241 traducción paralela
Farklı düşünen varsa... hemen söylesin. Yoksa Cody'nin çıkmasını beklemek mi istersiniz?
Se alguém pensar de outro modo, que o diga já, ou preferem esperar até o Cody sair?
- Beklemek mi!
Arrumem tudo!
- Beklemek mi? Neden?
Atrás, senhor.
- Cesedi gömüp bekleyeceğiz, o kadar. - Beklemek mi?
- Apenas enterrar os mortos e esperar.
Ben öyle söylemedim. Dedim ki, "Şerifi beklemek mi?"
Eu fiz só uma pergunta, não disse que concordava.
- Beklemek mi?
- Esperar?
Tek planın bir iki çuvalın arkasında beklemek mi?
O seu único plano é ficar detrás duns pés de sacas, e aguardar o ataque?
Yoksa sonraki oyuna dek beklemek mi istersiniz, çalılıklarda orgazma ulaştırmak?
Ou queres fazer isso mais tarde, no meio do mato?
Burada 6 saat beklemek mi istiyorsun?
Queres ficar aqui à espera seis horas?
- Tek yapabileceğim beklemek mi?
- Só me resta esperar? - Receio bem que sim.
Hafta sonuna kadar beklemek mi istiyorsun?
Queres esperar até ao fim-de-semana?
Beklemek mi?
Erguido?
- Beklemek mi?
- Deves esperar.
Beklemek mi?
Calma?
Telif hakkımı mı satayım yoksa beklemek mi istersin?
Vendeste os direitos do livro ou vais esperar?
Yani kakasında çıkana kadar beklemek mi zorundayız?
Quer dizer que temos de esperar que ele as expulse?
Beklemek mi? Bekleyecek misin?
Vais esperar?
Beklemek mi dedim?
Servir, disse eu?
Beklemek mi?
Queres esperar?
Beklemek mi?
Esperar? Esperar?
Oturup beklemek mi istiyorsunuz?
Querem ficar aqui sentados e esperar?
Bulmak için beklemek mi istiyorsun?
Queres ficar à espera?
Evde beklemek mi?
Esperar por ti, em casa?
Beklemek mi?
Esperar?
Burada beklemek güvenli mi?
Achas seguro esperar aqui?
- Domateslerin büyümesini mi beklemek istiyorsun?
- Não queres esperar para que os tomates cresçam? !
- Şerifi beklemek mi?
Ainda bem que concordas.
Bu çantada 50,000 $ var, onlar beklemek istemez, değil mi?
Vê isto? Cinquenta mil dólares aqui dentro não esperam. Por ninguém.
Bizi beklemek zorunda değil mi?
Ele tem de esperar por nós, certo?
Sonumuzu beklemek için Ayrıkvadi'ye dönmeyi mi?
Voltar a R ¡ vendell para esperar pelo f ¡ m la?
- Beklemek zor gelmez, değil mi?
Não te importas de esperar, pois não? Oh.
Şey, bu adamlar sıralarını beklemek zorundalar öyle değil mi?
Bem, estes otários vão ter de esperar a sua vez... não é verdade?
Kuraktoprakın derinliklerinden..... gerçekten sağ çıkabildi mi görmek için beklemek istiyorum.
Eu, também, quero esperar Se ela, realmente, regressas das profundezas do "MAR DA DECADENCIA"...
Tatil trafiğinde dört saat... o lanet arabanın içinde terlemek... ve o koca kafalı komşunun sarhoş olup yere yığılmasını beklemek için mi gideceğiz oraya.
São quatro horas na estrada até lá numa confusão de trânsito... para ficarmos numa cabana húmida... e esperar que aquele vizinho com uma grande cabeça... fique bêbado e caia para o lado.
Son ana kadar beklemek kadar berbat bir şey yok, değil mi?
Nada como esperar até ao último minuto, heim? ! ?
Adın "Beklemek" mi?
O teu nome é "Erguido"?
Evlenene kadar beklemek istiyorsun, değil mi?
Dizes que queres esperar até te casares, não é?
Peki ne için? Altı ay ya da bir yıl beklemek için mi?
E esperar seis meses... um ano?
O küçük odada tek başıma beklemek zorundayım, değil mi?
Vou ter de ficar naquele quartinho sozinho, não é?
Sanırım en iyisi biraz beklemek... zehrin etkisi geçene kadar öyle değil mi?
Creio conveniente esperarmos algum tempo, até passarem os efeitos da intoxicação.
Peki, şampanyayı şimdi mi açayım... - yoksa Christian'ımı beklemek istersin? - Beklerim, teşekkürler.
Então abro o champanhe agora ou queres esperar pelo Christian?
Birkaç kutu üzerinde, eski sevgilisinin altında geçmesini beklemek de buna dahil mi?
Até esperar em cima de uma pilha de grades que o ex-amante passasse?
Beklemek mi?
- Esperar?
Beklemek zor değil mi, Roger?
É um momento difícil, não é, Roger?
Şöyle hissettiğim için olabilir mi bütün gece bir adamın bağırıp bağırmayacağını beklemek. Bilmiyorum.
Não sei.
- Beklemek mi?
- À espera?
Telefonda beklemek gibi mi?
Ela e um telefonema?
Planın neydi, yaşlanıp ölmelerini mi beklemek?
Qual era o teu plano, deixá-los morrer de velhice?
O halde, eğer bu adamcağızı yolunuzdan çekmek isteseydiniz, suçlayacak bir dış dünyalı beklemek sizin açınızdan en hayırlısı olurdu, değil mi?
Se o queria fora do caminho... incriminar uma alienígena faria bastante sentido, certo?
Sidda ile konuşmak için mi aradın yoksa öylece beklemek için mi?
Chamaste para falar com Sidda ou para aborrecê-la?
Ne kadar sürer bilmem ama bir kere hayır dedin mi dolmasını beklemek gerekiyor. Bu durumla karşılaştığım için kendimi çok kötü hissediyorum.
Todos temos glândulas e mecanismos maravilhosos mas precisam de um tempo de reabilitação!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]