Ben de öyle sanıyordum traducir portugués
150 traducción paralela
Ben de öyle sanıyordum.
Também pensava isso.
Eh, ben de öyle sanıyordum. Ama bu sabah Dr. Judd'a uğradım. İlk gidişinden sonra oraya hiç uğramamış.
Foi o que pensei, mas fui ao Dr. Judd esta manhã... e ela não voltou lá depois da primeira consulta.
- Ben de öyle sanıyordum.
- Pensei que tivesse.
Ben de öyle sanıyordum ama Ekim'in ortasına geldik.
E já estamos em meados de Outubro.
İşe başvurana dek ben de öyle sanıyordum.
- Eu tambêm pensei quando entrei.
- Ben de öyle sanıyordum.
- Nunca duvidei disso.
Ben de öyle sanıyordum ama o kadar güzel bir hoş geldin yaptınız ki muhtemelen, kalmanın daha iyi olacağına karar verdi.
Eu pensava que ele faria isso... mas você fez ele se sentir tão bem vindo... que provavelmente decidiu ficar aqui para sempre.
Ben de öyle sanıyordum.
Eu também.
Ben de öyle sanıyordum.
Também eu julgava...
Ben de öyle sanıyordum.
Sim, também eu.
Ben de öyle sanıyordum.
Também eu pensei isso.
Teklifleri gelene kadar ben de öyle sanıyordum.
Foi o que eu pensei, até receber a oferta deles.
- Ben de öyle sanıyordum.
Devia ter-me suicidado.
- Ben de öyle sanıyordum.
- Costumava achar que sim.
Evet, ben de öyle sanıyordum.
Também eu.
- Gördün mü, ben de öyle sanıyordum!
Bem me pareceu.
Ben de öyle sanıyordum.
Era isso que eu pensava.
- Ben de öyle sanıyordum.
- Eu pensava o mesmo.
Ben de öyle sanıyordum.
Costumava pensar que ia conseguir fazê-lo.
Bir zamanlar, ben de öyle sanıyordum, Ama daha sonra bir aile oluştu.
Eu achava que precisavam, mas então, uma família nasceu.
- Ben de öyle sanıyordum.
Também pensei que sim.
Ben de öyle sanıyordum ama şimdi Ruth'a bakınca.
Eu pensava sobre isto,... mas olhando para a Ruth, duvido muito...
Ben de öyle sanıyordum.
Acredita, eu também pensei.
Ben de öyle sanıyordum. Ama sonradan anneme benim sorumsuz biri ve çakma bir anne olduğumu söylediğini öğrendim.
E agora sei que dizes à mãe... que sou completamente irresponsável e uma mãe fica-na-cama.
Pettigrew'u haritada gördüğünü söyleyene kadar ben de öyle sanıyordum.
- Não, ele não o matou. Também pensei o mesmo, até falares sobre o Pettigrew no mapa!
Ben de öyle sanıyordum ama koyu bir Katolik.
Passou-me pela cabeça, mas ela é uma católica praticante.
Ben de öyle sanıyordum. Bunu kapatabilir misin?
- Pode desligar?
Ben de öyle sanıyordum.
Também eu.
Ben de öyle sanıyordum.
Achava que sim.
- Ben de öyle sanıyordum. İçki ruhsatıyla ilgili olan karışıklığı biliyor musun?
Sabes aquela confusão com a licença das bebidas?
Evet, ben de öyle sanıyordum.
Foi o que eu pensei.
Güzel. Ben de öyle sanıyordum.
Acho que acabo de sujar as calças.
Ve size bir şey söyleyeyim, ben de öyle sanıyordum.
E digo-te mais, eu também penso o mesmo.
Başta ben de öyle sanıyordum.
Também eu, no início.
- Ben de öyle sanıyordum.
Eu também pensei isso.
Ben de öyle sanıyordum.
Também pensava.
Evet, ben de öyle sanıyordum.
Pois, também eu.
Evet, ben de öyle sanıyordum Galiba ikimiz de yanıldık.
Acho que estávamos os dois errados.
Ben de öyle sanıyordum, Büyün anne Jones.
Também pensava isso, avó Jones.
Başta ben de öyle sanıyordum. Ama bir kez tanıyınca, harika tipler.
Foi também o que eu pensei no inicio, mas ao conhecê-los vi que são bons rapazes.
Ben de düne kadar öyle sanıyordum.
Eu também pensava, até ontem.
Öyle, ben de daha iri olduğunu sanıyordum.
É, e eu pensei que fosses maior.
biliyorsun, ben bir sanat eleştirmeni değilim, ancak neyden nefret ettiğimi bilirim ama bundan nefret etmedim tablon çok cesur ancak yinede güzel ve az da olsa önemli olan şu ki ; genital organımı komik çizmediğin için teşekkürler öyle yaptım sanıyordum!
Sabe, não sou nenhum crítico de arte, mas eu sei o que é que eu odeio. E eu não odeio isto. A sua pintura é provocadora, mas bonita.
Ben de öyle sanıyordum.
Isso era o que eu pensava.
O mutlu olunca, ben de öyle olduğumu sanıyordum.
Quando estava alegre, pensava que eu também o estava.
- Ben de öyle. - Rochester'da olduğunu sanıyordum.
- Pensei que estivesses em Rochester.
Ben de öyle sanıyordum.
Bem me parecia.
Öyle mi? Ben de hep yabani otlar, bitki özleriyle uğraşırlar sanıyordum.
Julguei que gostavam de fazer experiências com ervas e seiva.
Hala Oklahoma'da sanıyordum. Evet, ben de öyle duymuştum. Şartlı tahliyeyle çıkmıştır.
Achei que ainda estivesse em oklahoma, também ouvi isso, acho que foi solto, quem o entregou em creedmore?
Ben de öyle olduğunu sanıyordum.
Foi isso que me fizeram crer.
Sanıyordum ki kocam ve ben dünyaya barış getirip çocuk ve aşk yapacak, sonsuza kadar beraber olacaktık fakat hiç de öyle olmadı.
Achava que o meu marido e eu iríamos trazer a paz à Terra, e bebés, e amor, e iríamos ficar juntos para sempre, e não foi bem assim.
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de bilmiyorum 136
ben de biliyorum 56
ben de üzgünüm 58
ben de geliyorum 183
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de varım 59
ben de istemiyorum 51
ben de seninle geliyorum 74
ben de dedim ki 91
ben de öyle düşünmüştüm 378
ben de biliyorum 56
ben de üzgünüm 58
ben de geliyorum 183
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de varım 59
ben de istemiyorum 51
ben de seninle geliyorum 74
ben de dedim ki 91
ben de öyle düşünmüştüm 378