English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Ben değilim

Ben değilim traducir portugués

30,451 traducción paralela
Çünkü bir dedektifle çıkan ben değilim. Oh hayır.
Porque tu namoras com um detective.
Seni yeterince tanımayanlarımız için soruyorum, ki bu ben değilim çünkü en iyi arkadaşmışız ve uzun zamandır tanışıyormuşuz gibi geliyor.
Para os que não te conhecem muito bem. Não eu, porque parece que somos os melhores amigos.
Aşık olduğun kişi ben değilim.
Mas a pessoa pela qual te apaixonaste... Não sou eu, e nunca mereci esse amor.
Katil olan ben değilim.
Não sou eu que sou um assassino.
İlaç bağımlılığının sorumlusu ben değilim, ondan aldığım herhangi bir eğilimin de.
Não sou responsável pelo consumo dela de droga, nem por quaisquer tendências que terei herdade dela.
Sen onun kolunda bir iğneyle ölmesine razı olabilirsin ama ben değilim.
Podes estar confortável com ele a morrer com uma agulha no braço, mas eu não estou!
Sadece ben değilim.
Não sou só eu.
Bu ben değilim.
Não sou eu...
Vücuduma bakıyorum da, bu ben değilim.
Olho para o meu corpo e não sou eu...
- Onun adamı ben değilim.
- Não sou o tipo dele.
Çünkü ben Barry değilim, değil mi?
Porque não sou o Barry, não é?
Ama belli ki ben seçilmişlerden değilim, değil mi?
Acho que não fui um dos escolhidos.
Ben rüyalarımda hızcıyım, çifte kişiliği olan kötü biri değilim.
Sou um velocista nos meus sonhos. Não sou alguém mau.
Ben de artık pek iyi tanıdığıma emin değilim.
Acho que eu também não.
Ben bir cin değilim.
- Não sou um génio.
Ben de değilim.
- Nem eu.
Şey, ben bir uzman değilim, fakat Ülkeye giriş şekli Ve cinayet davası ile ilgisi gözönüne alındığında,
Pela forma que entraram no país e pela ligação as mortes, vão ficar presas em batalhas legais durante anos.
Hayır, hayır, hayır. Deli değilim ben.
Não, não, não, eu não sou maluco.
Ben zannetmek zorunda değilim.
Eu não tenho de imaginar.
Sen ve Scorpion Ekibi tam bir bilişsel travma geçiriyorsunuz ve ben parmağımı bile oynatmak zorunda değilim.
Tu e a equipa Scorpion sofrem de um trauma cognitivo, e não preciso de encostar um dedo em ti.
Bazıları tesadüf diyebilir ama ben onlardan değilim.
Alguns diriam ser uma coincidência, mas, eu não.
Ben senin dostun değilim.
Eu não sou teu amigo.
- Gerçek polis değilim ben.
Não sou um polícia de verdade.
- Şey... Bak, aptal değilim ben.
- Ouve, não sou nenhum idiota, certo?
Ben sadece... Ben buraya ait değilim.
Eu apenas... eu não pertenço aqui.
Ben de onlar gibi değilim.
Eu também não sou como eles.
Sadece, ben pek dindar biri değilim bu yüzden...
Eu não sou muito religiosa, por isso...
- Ben senin dostun değilim.
- Não sou teu amigo.
Ben, iyi değilim.
Eu não estou bem.
Ben başka biri değilim, biz başkaları değiliz.
Eu não sou as outras pessoas e nós não somos as outras pessoas.
- Ben İnkarcı değilim.
- Não sou um Negador.
Ben iyi biri değilim.
Eu não sou boa pessoa.
Ben de erkek arkadaşımın AVM'deki çocuk trenine bindiğini görmek zorunda değilim.
E eu não sou obrigada a ver-te a andar no comboio para crianças.
Ben senin gibi değilim.
Não sou como tu.
İnsanları öldürmek konusunda senin kadar hassas değilim ben.
Não tenho tantos escrúpulos como tu quanto a matar humanos.
Ben köpek değilim.
Eu não sou um cão!
Bunun olabileceğini biliyordum. Ben aptal değilim.
Sabia que isso poderia acontecer.
Ben onun kız arkadaşı değilim.
Não sou...
En azından ben artık öyle biri değilim. Çünkü bunun yalan olduğunu biliyorum.
Pelo menos, eu já não sou, porque já estou vacinada.
Sarhoş araması. - Kötü bir fikir. - Ben sarhoş değilim.
Ligares bêbeda é uma péssima ideia.
- İyi değil, ben de değilim.
- Não, não está bem. Nem ele, nem eu.
Ben grup hayranlarından değilim, cerrahım.
Sou uma cirurgiã, não uma groupie.
Ben bundan emin değilim.
Não acho que isso seja verdade.
Benden bu kadar. Ben artık aptal bir çocuk değilim Jo.
Já não sou uma criança idiota, Jo.
Ben Cristina'nın güvende tutman gereken bir malı değilim.
Eu não sou uma propriedade para a Cristina te dar.
Ben yabancı değilim, tamam mı?
Não sou um estranho, certo?
Çünkü ben mükemmel değilim.
Porque eu definitivamente não sou perfeita.
Ama sakıncası yoksa, seninle o seviyeye inmeyeceğim çünkü ben öyle biri değilim.
Se não te importas, não irei rebaixar-me a esse nível porque não sou assim.
Tamam pekala, Ben bu fikre tam anlamıyla karşı değilim. - Değil misin?
- Não me oponho totalmente.
Ve Clark Computers da ben oluyorum Cameron'ın arkasından iş çevirip halka açılmayı ona kitleme işinden memnun değilim.
E a Clark Computers, ou seja, eu, não gosta da ideia de pregar uma rasteira à Cameron e forçá-la a aceitar a OPI.
Ben bir işadamıyım tamam mı Andre, pislik değilim.
Sou um homem de negócios, Andre, não sou um palerma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]